20 Ocak 2023 Cuma Saat: 09:12
Partisini kurarak dikkatleri üzerine çekmeye başladı. Kimden mi bahsediyorum! Tabi ki, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’dan.
Kuruluşundan aylar sonra HDP sevici ile ilgili yaptığı açıklamalarla tarafını da belli etmiş oldu. Bu açıklamaların ardından aldığı tepkiler ve kınamalar üzerine Babacan, çark etmedi ve aksine milletin aklıyla alay etmeye devam etti.
Nasıl mı? Önce ana dilde eğitim ve halen müfredatta bulunan Din dersi konusunda saldırmaya devam ederek HDP’nin beklentilerine yelpaze açtı.
Yetmedi…
Millet İttifakı adı altında kurulan 6’lı masaya oturdu ve aylar sonra başladı ekabirlik taslamaya. Çatırdayan masada başladı, ‘Ben bakanlık ve başbakanlık yaptım. İçinizde en iyi devlet tecrübesine sahip olan benim. Bana görev verirseniz aranızda en iyi Cumhurbaşkanlığı görevini ben yaparım’ diyerek masanın bütün hesap, kitaplarını allak bullak etmeyi de başardı.
Yetmedi…
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin, silahlı kuvvetlerini hedef alarak savunma sanayimize yüklenmeye başladı. Gerçi ağzının payını, boyunun ölçüsünü Devlet erkanı tarafından aldı ama akıllandı mı? Bence hayır.
Yetmedi…
HDP’li bir zerzevat çıkıp dedi ki, ‘HDP kapatılırsa yolumuza DEVA partisi ile devam edebiliriz.’ Buna da dünden razı olduğunu göstermiş oldun. Çünkü bu konuda olumlu, olumsuz her hangi bir tepki vermedin. Bu da HDP’yi kabul ettiğin ve koluna taktığın anlamına gelmiyor mu?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sana, ‘Sen git çocuk bezi sat’ dedi. Bana göre sen bez falan da satma. Sen, çocuklara dair ne varsa elini, eteğini çek ve uzak dur. Hatta sen Yüce Türk Milletinden de uzak dur. Sen kuklası olduğun emperyalistlerin ya da seviciliğini yaptığın HDP’nin meşrebine gir.
Sen, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanında 15 yıl kaldın. Bakanlık ve Başbakanlık yaptın. Görüyorum ki, zerre devlet terbiyesi, zerre devlet adabı denen bir şey kapmamışsın. Niye kapmadığın da aşikar ve de çok belli.
DEVA Partisi seçmenine sesleniyorum! İşte ardına düştüğünüz liderin marifet tablosu. Eğer, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin, bölünmemesini, parçalanmamasını, gaflet ve delalete yeniden sürüklenmesini istemiyorsanız, bayrağınıza, vatanınıza, dininize, dilinize biraz hürmetiniz var ise, sandık başında el insaf, el vicdan demenizi bekliyorum. Yok arkadaş biz yolumuzdan dönmeyiz derseniz, sizinle de bu devlet, bu millet baş etmeyi pek ala bilir. Bunu da bilesiniz.
Bana bak Babacan…
Ben 55 yaşındayım. Kendi adıma bir daha ülkemin gaflet ve delalete düşmesini istemiyorum. Bir daha emperyalistlerin kurduğu IMF’in esaretine girmek istemiyoruz. Bir daha esaret ve vesayet altında yaşamak istemiyoruz. Bunu başarmaya çalışanlara da tıpkı senin gibi asla fırsat vermeyeceğiz.
Şimdi, o kendi aklını kendine sakla. Hevesinin kursağında kalacağını kendinde gayet iyi biliyorsun. Babacan, Şehitlerimizin kanlarıyla bezenmiş Ay Yıldızlı Bayrağımı, vatanımızı, devletimizi, bunların tebası altında bulunan topyekün milletimizi, “YA SEV YA DA TERK ET” sen ne Babacanmışsın yahu…