Şafak DELİÇAKAR

GELECEĞİMİZ HAYRA ALAMET DEĞİL!

8 Ekim 2022 Cumartesi

Ordu’da okulların başladığı ve dağılma zamanına denk gelen saatlerde sokağa çıkmama kararı aldım. Nedenini duyunca ağzınız açıkta mı kalır, tüyleriniz diken diken mi olur artık bilemiyorum.

Ortaokul ve lise öğrencilerinin kız-erkek karışık üçer, beşer bir arada yürürken ağızlarından çıkan küfürlere sanırım benim gibi kulak misafiri olanınız bir hayli vardır. Ben bu yaşımda bunları duyunca yerin dibine giriyorum ama ne hikmetse gençlere bu durum normal geliyor.

Yani küfürlü konuşmak üstünlük anlamına mı geliyor? Böyle mi öğretiyorlar aileler ve öğretmenler? Teneffüslerde de durum aynı. Ben çok kez tanık oldum.

Buradan tek tek okul ismi saymama da gerek yok. Gençlerin istisnalar hariç ağızları çok bozuk. Bu dil, bu gençliğin dili olamaz diye hayıflanıyorum kendi kendime.

Kendi aralarında gruplaşmalar, çeteleşmeler, argoca küfür ve hareketler, Türk Gençliğine yakışan bir davranış şekli değildir. Bunu ailelerde, öğretmenler de, rehber öğretmenleri de gençlere iyice enjekte etmeleri gerekir.

Hatta bu duruma okul aile birlikleri de dahil olmalıdır. Yoksa yarın başımıza büyük bir çorap örmüş oluruz. O zaman da günaydın derim işte.

Zincir sallayan kız çocukları mı dersiniz, ellerinde acayip acayip cisimlerle dolaşan kız-erkek çocukları mı dersiniz, arkadaşına konuşurken küfürle başlayan çocukları mı dersiniz, aklınıza artık daha ne geliyorsa inanın hepsini görmeye ve duymaya tanık oldum.

Yazık gençliğin bu duruma düşmesine mi yanayım? Bunları bu hale getirenler mi yanayım? Ben bu derdin neresine yanayım? Şaşırdım kaldım.

İnşallah su akar yolu bulur misali bahsini yaptığım bu gençlerde tez zamanda doğru yolu bulur. Yoksa geleceğimiz hayra alamet değil bilesiniz…