7 Ekim 2022 Cuma Saat: 09:40
Bu dünyadan Hamit Ekiz geldi ve geçti.
Sessiz sedasız.
Mütevazı,
Kendi halinde…
Orduluydu, bizim çocuğumuz.
Yıllar boyunca çoğunlukla belediye uhdesinde, Ordu kültür ve sanatının içinde renkli kişiliği, sazı, sözüyle beğeni kazanan, harbi delikanlı bir adamdı Hamit.
Her etkinlikte yerini alır,
Her faaliyette elini taşın altına sokardı.
Belediyenin etkinliklerinde her daim hazır, tiyatro oyunlarında ihtiyaç duyulduğunda verdiği desteği, hele bandoya verdiği emek unutulabilir mi?
Ne çok seveni varmış biliyor muydu acaba?
Arkasından ne güzel cümleler kuruldu öyle, gurur duyduk.
Kalabalıktı son yolculuğunda.
Dostları arkadaşları, canları, ciğeri…
Kim yoktu?
VEFASIZLAR, KIYMET BİLMEZLER…
***
Koğuş arkadaşlarını okumaya yazmaya yönlendiren Nazım, aynı zamanda cezaevi yönetimine de yardım etmektedir. Cezaevi denetimine Adalet Bakanlığı'ndan bir müfettiş gelir. Bir kaç gün denetim yaptıktan sonra müdüre:
- Nazım da buradaymış, çağır da görelim nasıl biridir? der.
Nazım’ı odaya getirirler. Müdür koltuğuna iyice kurulan müfettiş Nazım'ı tepeden tırnağa süzer ve:
-Demek Nazım sizsiniz, der. Nazım'a oturması için yer göstermez. Kısa bir konuşma sonrası, gidebilirsiniz, der.
Nazım tam kapıdan çıkarken durur ve müfettişe:
-Ömer Hayyam adını duydunuz mu? diye sorar.
Müfettiş hemen atılır:
-Kim duymaz Hayyam'ı.
Nazım: -Hayyam zamanında İran hükümdarı kimdi? Diye sorar.
Müfettiş şaşırır. Nazım konuşmasını sürdürür, görüyorsunuz sanatçıyı anımsadınız ama hükümdarı anımsamadınız. Yıllar sonra beni dünya anımsayacak ama dönemin Adalet Bakanı'nı ve sizi kimse anımsamayacak, der çıkar.
***
Yazık be kardeşim.
Hamit bu kentin bir rengiydi.
Çok mu zordu böylesi bir sanatçıya ufak bir tören yapmak?
Ardından bir iki çift söz söylemek?
Kendinizi DEMİRBAŞ zannediyorsunuz ama kimler geldi, kimler geçti.
Ordulular seni unutmayacak Hamit kardeşim.
Mekânın cennet olsun.