7 Kasım 2016 Pazartesi Saat: 08:57
Bu hafta sonu yolumuz Orduspor’a ait olan Durugöl tesislerine yolumuz düştü. Amatör takım müsabakaları oynanıyordu. Biraz maçlara baktık, biraz o maçlara gelen taraftarların nabzını yokladık. Birazda oradaki görevli ve yöneticilerin çalışmalarını izledik.
Amatör deyip geçmeyin sakın. Bir anlamda alt yapı, bir anlamda da profesyonelliğe adım atılan ilk kapı. Burada yaşları 11 ila 19 arası çocuklarımız, evlatlarımız, gençlerimiz top koşturuyor. Pırıl pırıl su gibi çocuklar her mevsim her koşulda antrenmanlarını da, maçlarını da burada ki sahalarda yapıyorlar.
Onlar oynadıkça anneleri, babaları gururlanıyor, arkadaşları destekliyor, yenseler de, yenilseler de alkışlanıyorlar. Buraya kadar her şey normal gözüküyor. Fakat müsabakaların oynandığı esnalarda gözlerim sahaların etrafında bir ambulans aradı. Birden aklıma geliverdi, ya bu çocuklar müsabaka esnasında Allah göstermesin sakatlanırsa veya müsabakayı izleyen taraftarlardan birisi tribünde rahatsızlanırsa acaba müdahaleyi kim yapıyor? Diye sordum kendi kendime.
Hemen oracıkta bir araştırma yapıverdim. Sordum soruşturdum burada neden bir nöbetçi ambulans yok? Aldığım yanıtlar ise çok üzücü ve şaşırtıcı oldu. Bakın neden yokmuş biliyor musunuz? Ambulans saha kenarına gelip beklemeye başlar ise saatine 250 lira yazıyorlarmış. Müsabakalar sabah 10.00’da başlıyor akşamın 16.00-17.00’sine kadar sürüyor.
Yani günde ortalama 6 ila 8 saate tekabül ediyor. Ambulans bu mesaiyi yaparsa kısa günün karı Bin 500 ila 2.000 Bin Lira kazançla kurumun yolunu tutuyor.
Bu arada ambulans istasyondan gelirse para yazılmıyor. Ancak iddialar doğru ise bir vaka halinde ise istasyondan Durugöl tesislerine 15 dakikadan öncede gelemiyorlarmış. İşin bu tarafına da pek aklım almadı.
Şimdi gelelim esas meseleye. Hadi Orduspor kulübü sefilleri oynuyor, kendi derdi kendini aşıyor. Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü de zaten imkanları dahilin de tesislere verdiği destek ile orada amatör kulüplerin ayakta kalmasını sağlamaya çalışıyor.
Yahu el insaf, bunca kurum, bunca idareci, bunca kanaat önderi hiç mi bu konuda bir adım atmamış? Hiç mi yardım talebinde bulunmamış? Hiç mi bir hayırsever veya bir işadamımızın kapısını çalıp da bir ambulans talep etmemiş? Bu çocuklar can pazarında oynuyorlar. Hiç mi düşünmüyorsunuz? Bir ambulansın tedariki bu kadar mı zor?
Buradan başta sayın Valime, ilgili vali yardımcısına, İl Sağlık Müdürlüğüne, İşadamları derneklerine, hayırsever ve duyarlı hali vakti yerinde olan vatandaşlarımıza özel ricamdır. Bu çocuklara bir el uzatın!... Bunlar hepimizin çocukları, bunlar geleceğimiz. Çocuklarımız, ambulanssız sahaya çıkmasın. Umarım gereken önem, duyarlılık ve hassasiyet gösterilir.