UMUDUNUZU KAYBETMEYİN

Her alanda yaşadığımız yoğun olumsuzluklar yüzünden toplumda oluşan umutsuzluk ve endişe had safhaya ulaştı.

Büyük bir kesimde ise gelecek endişesine dönüştü.

İçinde bulunduğumuz siyasal, sosyal ve ekonomik durum yüzünden, anlaşılabilir bir durum bu.

Ama bu yüzden ülkesini terk edenler var. İntihar edenler var. Aile içi şiddeti artıranlar, cinayet işleyenler var. Toplumu ikiye bölenler var. Karşıt olduğu için orantısız cezalarla mahkûm edilenler var. Gelir açıklarını hırsızlık ve yolsuzluk yaparak kapatmak isteyenler var.

Oysa bu düşüncelerden ve eylemlerden acilen sıyrılmamız gerekli.

Sağcısının da solcusunun da aslen ve gerçekte ATATÜRKÇÜ ve ÜLKÜCÜ olduğu bu topluma yakışmıyor bu görüntü.

Bu ülke neler gördü neler…

Nelerden, nerelerden sıyrılıp atbaşı koştu bağımsızlığına, özgürlüğüne, onuru ve namusuyla yaşamak ve yaşatmak üzere bu güzel vatanda.

Yine atbaşı koşacağız, yine güzel günler göreceğiz… Her şey çok güzel olacak… Zerrece merak etmeyin. Biraz daha sabredin…

Yeter ki damarlarınızda akan kanın asaletini asla unutmayın…

Eğer zaman zaman sıkılıp darlanır ve zor zamanlarınızda rahatlamak, sakinleşmek ve bir yanlışa bulaşmamak, yapabileceğiniz hatalardan korunmak isterseniz GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ün GENÇLİĞE HİTABESİ’ ni okumanızı tavsiye ederim size…

Emin olun tüm umutsuzluklarınızın üstesinden nasıl geleceğinizi, geleceğinize kötülük edecek yanlışları nasıl bertaraf edeceğinizi öğrenip/hatırlayıp umutla dolacaksınız…

Bu hitabeyi ya başucunuzda bir yere ya da cebinize koyun.

Ne zaman en ufak bir umutsuzluğa ve karamsarlığa düşerseniz okuyun.

Okuyun ki hem gücünüzü hem de kim oluğunuzu tekrar hatırlayın…

***

Ey Türk gençliği!

Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur.

Bu temel, senin en kıymetli hazinendir.

İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dâhilî ve haricî bedhahların olacaktır.

Bir gün, istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin.

Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir.

İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler.

Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.

Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler.

Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler.

Millet, fakruzaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evladı!

İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır.

Muhtaç olduğun KUDRET, damarlarındaki ASİL KANDA mevcuttur.                                      

 

Gazi Mustafa Kemal Atatürk