26 Şubat 2022 Cumartesi
İnançları da kapsayan özel hayata müdahale, sıradanlaştı artık. Ne kadar eli kalem tutan ağzı laf yapan “dinci” varsa alayı kurulmuş saat gibi her “yılbaşı” ve “sevgililer günü”nde işgal ettikleri her mecrada “Dinimizde bunlar yok” diye fetva veriyor.
Evet doğru! Dinimizde “yılbaşı” veya “sevgililer günü” yok! Ama kutlanamaz, yasaktır, haramdır, mekruhtur diye de bir şey yok.
Bakınız, “Kutlu Doğum Haftası”, “Regaip Kandili”, “Mevlit Kandili”, “Miraç Kandili” veya “Berat Kandili” gibi! kutlanabilir, serbesttir veya haramdır, mekruhtur diye bir emir de yok. Dinimizde var olan tek kutlama, Kur'an-ı Kerim’in indiği mübarek “Kadir Gecesi”dir.
Üstelik dinimizde olmayanı var, olanı yok demek, ekleme ve çıkartma yapmak “ŞİRK’ tir” ve dolayısıyla dinden çıkmış sayılırsın. Yoksa başka bir “Paralel Din” kuruldu da haberimiz mi yok?
“Yılbaşı” denince Noel, “Sevgililer günü” denince cinsellik, “Kutlama” denince pahalı bir gazinoya gidip içki içmek ve dansöz oynatıp göbek atmak geliyor akıllarına. Millet evine ekmek götürme derdine düşmüş açız diye bağırırken nasıl gitsin gazinoya be? Bir tane gül 60 lira olmuş. Nasıl alsın be?
Bu günlerde genel olarak yapılan, tıpkı Ramazan ve Kurban bayramlarında olduğu gibi, ya bir ziyaretle ya da bir telefonun ucundan sağlık, mutluluk, başarı dilemek, sevdiklerini hatırlamak, kucaklayıp sarılmak, akrabaları ziyaret etmek, dargınla barışmak, uzun zamandır aramadıklarını arayıp hal hatır sormaktır. Ayrıca kendinizi fetva makamı da sanmayın! Sizin gibi kafaların ağzından çıkanları senin kafanda olanlar hariç kimse ciddiye de almıyor aslında. Boşuna yorma kendini!
Bu yetkisiz fetvacıların Müslüman, mütedeyyin ve dindar olmadığından kesinlikle eminim ama inandıkları paralel din hangisidir onu bilmiyorum. Umurumda da değil! Elhamdülillah ben Müslümanım. Allaha karşı sadece kendimden sorumluyum! Referansım kuran-ı kerim’ dir, sarih hadisler ve peygamber efendimizin sünnetleridir. Başka da hiçbir şeyi tanımam, kimseyi dinlemem, saçmalıkları da okumam. Yüce Rabbimden başkasına hesap vermem. Hele ki yetkisiz fetvacılara asla!
Ayrıca, yılbaşı veya sevgililer günü kutlamak ne zamandan beri israf ve boşa zaman harcamak oluyor ki? Sen neye inanıyor neyi yapmak istiyorsan ister yapar ister yapmazsın. Senden bana ne! Benden sana ne?
Ne sen benden, ne de ben senden sorumlu değilim. Senin günahın da sevabın da sana, benim günahım da sevabım da bana. Öyle birilerini kendi paralel dinine bağlayacaksın diye de cennete falan gideceğini zannetme. Onu Allah bilir.
Karışma benim özel hayatıma! Canım isterse inancıma ve kanunlara ters olmayan ne varsa yaparım. Yılbaşını, sevgililer gününü de kutlar, camiye gider namazımı da kılarım. Yüce Rabbim hariç, kimseye de hesap vermem. Bırakın bu işleri artık. Kendinize de güldürmeyin!
Bak ben sizin gibilere bir öneri vereyim. Bu eleştiri gayretini kuran kurslarında çocukların istismar edilmesinin önüne geçmek için harcasan daha iyi olmaz mı? Yalan konuşmak, insanı aşağılamak, kul hakkı yemek, kamu malını israf etmek, yetim hakkı yemek, hırsızlık, rüşvet, yolsuzluk, iftira, hakaret, adaletsizlik, çifte standart konularının dinimizde yeri olmadığını ve nasıl ters düştüğünü de eleştirsen de toplumun takdirini kazansan olmaz mı? Ve nihayetinde sen de hesaba çekileceğin güne gururla ve vazifesini yapmış bir mümin gibi hazırlansan olmaz mı?
Bi bitmediniz be! Milleti dinden soğutup deizmi hortlattınız!