Ersin ERDOĞAN

Ben SEÇMENİM, Seni SEÇENİM!

14 Şubat 2022 Pazartesi Saat: 09:35

                                                                   

İktidarın da muhalefetin de; birbirlerinin en ufak açığını, hatasını, eksiğini, yanlışını, yalanını veya olumsuzluğunu yakaladıklarında, günlerce kanırtarak, her mecrada yandaşları ile el ele verip akıllara ziyan eleştiriler ile bombardımanına tutmalarından bıktık, usandık, yorulduk artık. Ama söz konusu “ben” olunca bir atımlık barutları bile yok.  

Zannediyorlar ki kim daha çok konuşup daha çok vaat verirse ben ona oy vereceğim. Zannediyorlar ki karar verirken onların yüksek perdeden yaptıkları üstenci eleştirilerinden ve hakaretlerinden etkileneceğim. Oysa nefret diliyle sarf edilmiş aşağılama, hakaret, iftira, delilsiz suçlama benzeri söylemlerinin zerre kadar değeri yok bende.

Kimin haklı kimin haksız olduğuna da kimin doğru kimin yanlış söylediğine de kimin tutarlı kimin tutarsız olduğuna da ben karar vereceğim. Kararıma göre de gidip oyumu kullanacağım.

Siz de oyuma talipseniz eğer; önce üslubunuzu yumuşatmalısınız. Hadsiz ve çirkin paylaşımlar ile toplumsal ayrışmayı tetikleyen yandaşlarınızı dizginleyip toplumu sakinleştirmelisiniz.

Kimin ne zarar verdiğini de ne yarar sağladığını da anlatmayın bana. Önce ülkemin itibarına, toplumun refahına ve huzuruna bakarım ben. Sonra sahip olduğum sosyal ve demokratik haklarıma, cebime, tencereme ve mutluluğuma bakar ona göre karar veririm oyumu kim için kullanacağıma. Davam, ülkemde mutlu ve özgür yaşamaktır. Sizin ki umurumda bile değil.

Ülkemin ve toplumun olduğu gibi benim de çok ve büyük sorunlarım var! Nedenlerini de kimlerin sebep olduğunu da anlayabiliyor veya tahmin edebiliyorum merak etmeyin. Ama edebimle yaşıyor, her şeyin bir gün düzeleceği umuduyla sabredip bekliyorum.

Şimdi, ne yapacağınızı anlatın bana. Rakibinizin yaptığını değil. Kör veya sağır değilim. Her şeyi görüyor, duyuyor, eğrisini doğrusunu ayırt edebiliyor ve anlayabiliyorum.

Olan olmuş bir kere! Birbirinizi suçlayarak ve eleştirerek, olmuşu olmamış, olmamışı olmuş gibi göstermeye çalışmayın. Aklımla alay etmeyin! Zira ne beni ikna edebilir ne de bu şekilde sorunlarımı çözebilirsiniz. Vaz geçin artık bu nafile çabadan.

Sorunlarımı nasıl çözeceğinizi ve bunun karşılığında benim hangi bedeli ödeyeceğimi anlatın bana. Öyle “çözersek biz çözeriz” veya “iktidara gelirsek çözeceğiz merak etmeyin” gibi boş laf ve vaatlerle de değil.

Detay istiyorum ben!

Sorunlarımı, hangi yeni kanunlarla, projelerle, uygulamalarla ve liyakat sahibi kişilerle çözeceğinizi açık açık anlatmalısınız bana. Ve mutlaka bilimsel, bilinen, uygulanabilir, bütçesi olan, zamanlaması ve faaliyetleri planlanmış, akla yatan,  ayakları yere basan savlar ile anlatın bana.

Sen de kimsin?” diye soruyorsanız eğer, şöyle hatırlatayım kendimi âcizane:

Seçim dönemlerinde koşa koşa yanıma gelip size oy vermem için ikna etmeye çalıştığınızım ben. Kimin muhalefette kimin iktidarda olacağına karar verenim ben. Geleceğimi ve egemenliğimi ellerinize ve liyakatinize emanet edenim ben. Her yanlış uygulamanızdan da nedeni olduğunuz her olumsuzluktan da sonuçlarından da doğrudan etkilenen ve hep ezilenim ben. Bunca çileye rağmen, aklî melekelerini hala kaybetmeyenim ben. Kısaca;

Ben SEÇMENİM! Seni SEÇENİM!

Hatırladınız mı şimdi beni?

“Yok, hala hatırlayamadık” diyorsanız eğer; o zaman biraz da siz sabredin.

Seçim günü sandıkta hatırlatırım ben size!