25 Kasım 2021 Perşembe Saat: 09:11
Bu ülkede çocuğa, kadına, yaşlıya, engelliye, hayvanlara şiddeti gördük mü? Gördük. Bunlara birde taciz ve tecavüzleri de gördük mü? Gördük. Eskiden Türkiye, töre cinayetleriyle çalkalanırdı. Şimdide dakika başı şiddet, taciz ve tecavüzlerle çalkalanıyoruz. Hukukçular çaresiz. Psikologlar çaresiz. O yüzden diyorum. Ülkeler nezdinde Vallahi elimize su dökemezler. Bugün 25 Kasım. Kadına Şiddetle Mücadele günü olarak tarihe geçti. Her yıl olduğu gibi bu yılda, bugünde siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları, çeşitli sendikalar bildiğimiz o klişe açıklamalarıyla bugünü de geçiştirecekler. Çünkü yapacak başka bir şeyleri yok. Ne çözüm alternatifleri, ne de ellerinden gelen hiçbir şey yok. Muhalefet, iktidarı suçlayacak, iktidar şunu yaptık, bunu yaptık, şunları, bunları yapmaya da devam ediyoruz. Daha ne yapalım diyerek günah çıkarmaya devam edecek. Yasalarda caydırıcılık planını devreye bir türlü sokamayan gelmiş geçmiş tüm iktidarlarımızın da bu noktada kimse kusura bakmasın. Vallahi kimse bunlarında eline su dökemezler. Son üç yılda meydana gelen vakaların toplam sayısı, son on yılın rakamlarına bedel olduğunu biliyor musunuz? Saniye başı, dakika dakika cinnet geçiren bir toplum haline geldiğimizi biliyor musunuz? Okumuşundan okumamışına, tahsilli, görgülüsünden görgüsüzüne varıncaya kadar kimin ne zaman ne halt yapacağı artık belli değil. Meseleler o kadar çok ki, geçim derdi mi dersiniz. Ekonomik bunalım, buhran mı dersiniz. Cinnet, kıskançlık, kişilik bozukluğu mu dersiniz. Aile yapılarının çöküntüsü mü dersiniz. Ne derseniz deyin artık bu konuda da bir numara olduk çok şükür. Kimse hızımıza yetişip, elimize su dökemiyor. Kısaca bunda da Maşallahımız var. Ne diyelim artık? Mücadelelerimiz hayra vesile olur İnşallah…