HELALLEŞME!!!

Türk siyasetinde bir ‘Helalleşme’ yarışı öyle bir başladı ki, yürüyün ya aslanlarım kim tutar sizi demekten kendimizi alamıyoruz. Günlerdir top bir o tarafta bir bu tarafta. Ellerinde cımbız, saçlarından kıl çeker gibi sen onunla helalleş, sen bununla helalleş diyerek birbirlerine başladılar akıl vermeye.

Dinimizde helalleşme tarafların birbirleri üzerinde olan kul hakkının ödenmesi veya rıza en alınmasıyla başlayan bir zorunluluk bir mecburiyet olarak başlar. Çünkü yine dinimize göre üzerinde kul hakkı olanın ibadeti de geçerli ve makbul değildir. Siyasette helalleşme nasıl olur? Sorusunun cevabından uzak olanlara da helalleşme ne kadar kolay ve ne kadar basit geliyor. Görüyorsunuz değil mi?

Siyasette helallik olur mu? Olur hem de bal gibi olur. Yakında bizim her konuda bir fetvası olan Diyanetimizin başında ki Ali Erbaş, bu konuda da bir fetva tanzim eder diye düşünüyorum. Ben her iki tarafta için de söylüyorum. Üzerinizde 83 milyonun kul hakkı var iken boşuna helalleşme adı altında suni gündem yaratıp, yine boş işlerle uğraşmayın.

Aziz milletimiz kimin, kimlerin ne olduğunu gayet iyi biliyor. Siyasette helalleşmeye gelince! Eğer bir ülkeyi yönetiyor ve o ülke insanlarının temel haklarını eksiksiz ve tam olarak yerine getirmeyi üstleniyorsanız mesul olduğunuz insanların tamamının kul hakkını da göze alarak üstlenmiş oluyorsunuz. Yönetmeye talip olanlar içinde bu kaide ve kural geçerlidir.

Şimdi 83 milyonun tamamından helallik alamayacağınıza göre neyin peşindesiniz o zaman? Bakın yukarıda da belirttim! Üzerinde kul hakkı olanın dini, inancı, itikatı ne olursa olsun, ibadeti kabul ve makbul değildir dedik. O yüzden öyle bu toplumda 3-5 kişiden gidip helallik alsanız ne olur? Almasanız ne olur? Bu tür savsata işleri artık bırakın. Milletin derdine, devasına, sefaletine kolları sıvayın.

Ben ömrümün ikinci çeyreğini de bitirdim. Üçüncü çeyrekten yol aldım gidiyorum. Bu saate kadar daha bana helallik almaya gelen olmadı. Peki buna ne diyeceksiniz beyler? 54 yıldır bir vatandaş olarak, bir çalışan olarak, bir emekli olarak, en önemlisi de bir ideoloji sahibi olarak, oyunu veren, hizmetini yapan, vergisini herkesten önce tıkır tıkır ödeyen bana niye kimse helallik almaya gelmedi beyler?

Çok mu iyi niyetlisiniz? Çok mu samimisiniz? O zaman ben ve benim gibilere gelinde helalleşin bakalım ne olacak? Bakın bizden neler almışsınız neler? Neler koparmışsınız? Neler ömrümüzden ömür götürmüşsünüz? Gelinde bir görün bakalım. Dar gelirli, orta direk bakalım size ne diyecek? Sokakta ki insanlar, bir lokma ekmeğe muhtaç olanlar bakalım ne diyecek? Var mısınız beyler? Var mısınız böyle bir helalleşmeye?