28 Eylül 2021 Salı Saat: 09:44
Geçen hafta CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, sözde Kürt Sorunu ile ilgili HDP ile alakalı ortaya sürdüğü şerbet ile hem siyaset hem de kamuoyu nabzı yoklamaya çalışmasını buradan eleştirmiştim. Yazımı sosyal medya hesaplarımda da paylaştım.
Bunun üzerine bazı CHP’li takipçilerim, Sayın Kılıçdaroğlu’na yönelttiğim soruları vakti zamanında aynı konuda ki soruları AK Parti ve MHP’ye de sormuş muydun?, sordun mu?, sorabildin mi? Gibi sorgulayarak kazan kaldırıp, tencere kapağı çalmaya başladılar.
Birincisi ben gazeteciyim. Mesleğim profesyonel gazetecilik yapmaktır. Siyasi görüşüm her ne olursa olsun, Bayrak, Millet ve Devlet konusunda çizgim ve tavrım gayet nettir. 54 yıllık yaşantımda beni bilen bilir. Uzatmaya da gerek yok. Evet ülkücüyüm, milliyetçiğim bundan da onur ve şeref duyarım.
İkincisi çözüm sürecinde AK Parti ve mensubu bulunduğum MHP’ye de gereken tepki ve eleştirileri kimse merak etmesin Ordu’da en başta yapan gazetecilerden biri de ben idim. Bu tepkim zamanında İYİ Parti ve Saadet Partisine (SP)’ ye de göstermiştim. Sizin PKK’lı HDP ile hiçbir işiniz, bağınız ve kol kola girmeniz asla söz konusu olamaz? Olmamalıdır? Diye de sormuştum.
Merak edenler var ise arşiv yazılarıma dönüp bakabilirler. Ben o günlerde bu soruları sorarken hem AK Parti hem MHP hem de İYİ Parti ve SP seçmenleri bana hak vererek partilerinin geri adım atması yönünde genel merkezlerine düşüncelerini ve beklentilerini yollayarak tepkilerini kurmaylar üzerinden göndermişlerdi.
Şimdi CHP seçmenine buradan açık açık soruyorum. Peki siz neden sormuyorsunuz? Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na, Aponun heykelini dikeceğiz diyen ve Kürt Sorunu çözümü için adresi İmralı olarak gösteren PKK’lı HDP ile senin ne işin var diyerek siz neden sormuyorsunuz? Şimdi bende bu süreçte sizi takip edeceğim. Bakalım kim bu HDP ittifakına hayır diyor, kim demiyor?