27 Ağustos 2021 Cuma Saat: 11:46
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, bugün Ordu’da kurmayları ile birlikte esnaf ve vatandaşlarla bir araya gelecek. Bende hoş geldin, gam yüklü, çileli Ordumuza hoş geldin sayın Akşener diyerek gamımızı, çilelerimizi, dertlerimizi Akşener’in eteğine dökmek istedim. Umarım beklentilerimize rehber olup, ışık saçar.
Sayın Akşener, sizin de meşhur lafınızdır bilirim. “Yanlış hesap Bağdat’tan döner” diye bu Atasözümüzü bende sıkça kullanırım. Fındık fiyatında 8 milyon üretici kesimi yine maliyetine bir fiyat verilerek mağdur edilmiştir. Hani hükümete bir seslensen, desen ki efendiler bu fiyat beklenen bir fiyat değil. Gelin şu Bağdat’tan bir geri dönün de düzeltin bu işi desen ha.
İkincisi bugüne kadar fındıkla ilgili en donanımlı Çalıştay, Ordu Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Recep Aydın’ın öncülüğünde dönemin Valisi Ali Kaban zamanında yapıldı. Bu Çalıştay’dan bir rapor bir de kitap çıktı. Sonuç, hükümet bu raporu kaldırıp rafa koydu. Yani senin anlayacağın fındıkla alakalı ayrı bir politika beklerken, hayallerimiz rafta kaldı.
Demem o dur ki, Ordu İl Başkanın Ekrem Şentürk, biçilmez bir kaftan. Beyefendiliği, tabandan gelen, vatandaşın derdini gözünden anlayan kalite bir isim. Başkan Şentürk’ün öncülüğünde elinde bir de Ziraat Odası eski Başkanı ve Ulusal Fındık Konseyi eski Başkan Yardımcısı Onur Şahin gibi kıymetli, altın gibi bir değer var.
Şentürk’ün öncülüğünde Şahin’in koordinesinde bir fındık çalıştayı’da sen tertipletsen Ordumuzda. Çıkan sonuç ve raporu da Saraya götürsen de al bak kardeşim gerçekler bildiğin gibi değil. Aha asıl gerçekler burada kurtar bu fındık üreticisini desen Valla bütün Karadeniz’in boydan boya duasını alırsın.
Bir diğer önemli beklentimizde dünkü yazımda da kısmen dile getirmiştim. Ben gibi 2 bin liranın altında maaş alan SGK emeklilerinin yasal takipli ve hacizli olanlara bir defaya mahsus bir sicil affı çıkarılması için bizim adımıza bir dayatma da bulunsan. İnan takipten dolayı krediyi geçtik, kendi maaşımızdan maaş avansı bile kullanamıyoruz. Ha bu derdimize de bir çare bulsan.
Ben en son bir süper markete, bir AVM’ye, bir kasaba inan en son ne zaman gittiğimi hatırlamıyorum. Pazara gittiğimde de gözüm patates, soğan, azıcık biber, azıcık kabak, azıcık ta patlıcandan başkasını görmüyor. Görsem de içim gidiyor sayın Akşener. Çarşı pazarın yolunu da unutan biz emeklinin de hakları için yakalarına yapışıp şu sicil affını da bir halletsen.
Bankalar, elektrik, doğal gaz, suyu idi, GSM operatörleriydi öyle bir çullandılar ki üzerimize iki büklüm olan belimizi daha da düzeltemiyoruz. Düşünsene sayın Akşener, elektrik faturanı iki gün geç yatırsan banka hemen puan düşürüyor. Yahu sen bankasın. Sana ne benim elektriğimden, doğalgazımdan, suyumdan telefonumdan. Senin işin para satmak değil mi? İşte gördüğün gibi öyle bir fişlenip, öyle bir işlenmişiz ki, görüyorsun değil mi?
Ne diyeyim ki, sözü daha fazla uzatmadan, başını da ağırtmadan, umutlarımızı, taleplerimizi, beklentilerimizi, hayallerimizi senin eteğine döküyor, tekrardan hoş geldin Ordumuza diyorum.