6 Ağustos 2021 Cuma Saat: 12:51
Amacım ne eleştiri,ne negatiflik, ne siyasi,nede mualefet sadece bir tespit ve bilgilendirme.uzun yazının okunmayacağım biliyorum ama yinede bir okuyan çıkar diye zaman ayırıp düşüncelerimi yazdım.sizde küçük bir zaman ayırıp okursanız Faydası olabilir.
Eğitimin Her biriminde çalışmış ve 28 hükümet 28 milli eğitim Bakanının icraatına yarım asırdır şahitlik etmiş Bir kişi olarak eğitimle ilgili bazı tespitlerimi paylaşmak istiyorum.Eğitim kesinlikle İdeolojiden bağımsız küresel düşünülmelidir.
Ülkelerin kültür ,sanat ve tarihini şekillendiren en önemli unsur eğitim sistemidir.İnsanlara kültür,sanat,etik ve temel değerleri öğretmek eğitim sisteminin önceliğidir.Bu proğramla, müfredatla olur.Her eğitim öğretim yılı başında müfredat güncellenir, hedef ise öğrenciye bireysel gelişim,eleştirel yaratıcı düşünme,iletişim ,problem çözme,karar verme ,araştırma, ,sorgulama, bilgi teknolojilerini kullanma becerileri ……..kazandırmaktır.Bu öğretmenle olur.Dünyanın gelişmiş ülkelerinde eğitimin lokomotifi öğretmendir.Ülkemizde 25 milyon öğrenci var.18 milyonu üniversite öncesi,7 milyonu üniversitede okuyor.
Devlette memur olarak çalışan 900.000 öğretmen,özel öğretimde 174.000öğretmen,ücretli olarakta 90.000 öğretmen mevcut ve halen çalışıyor.Her yıl Devlete ortalama 20.000 öğretmen alınıp,15.000 öğretmende özel öğretimde çalışma hayatına yeni başlıyor.Üniversitelerin Eğitim Fakülteleri ve Fen Fakülteleri Her yıl ortalam 80.000 mezun veriyor.Atanmayı bekleyen öğretmen sayısı 700.000.
Ülkemizde Devlet memuru olarak çalışan öğretmenin ortalama maaşı 600,Özel öğretimde çalışan öğretmenin ortalama maaşı 400 ,Sözleşmeli öğretmenin ortalama maaşı 250dır.Öğretmenler Norveç’te 8.000 ,Güney Kore’de 14.000,avusturyada 16.000 ,Danimarkada 15.000,isviçrede 20.000,ABD de 13.000,Azarbaycanda bile 1.250 ……Ayrıca ülkemizde öğretmenlerin maaş hariç sosyal,kültürel,özlük hakları bu ülkelere kıyasla yok gibi.Siz;’’öğretmenler geleceğimizi ,Öğretmenler baş tacı ,öğretmenler her şeyimiz’’ desenizde Öğretmenin değeri bu kadar.Ülkelerin eğitim anlayışı eğitime verdiği önem,öğretmenlerin aldığı ücret kadardır.30-40 yıldır Eğitim sisteminde plansız programsız günü birlik hareket edilmiş,gelen iktidara ,hatta bakana ,hatta müsteşara göre eğitimdeki yapılan günübirlik değişim hep kargaşaya neden olmuştur.Aynı ikdidar içinde bile Bir sonraki bakan bir önceki bakanın icratını beğenmemiş, eğitim oyuncak olmuş.orta okul ve lise eğitimi Sınavlara endeksli olduğu için akademik olmak zorunda kalmış,Kalıcı bir sistem kurulamamıştır.LGS ve YKS daki sık değişim ve popülist yaklaşım zarar vermiştir.Araştırma yapmadan yerine koyacağınızı belirlemeden,ihtiyacı karşılamadan bir gecede sınavı değiştirmek veya iptal etmek Sistemi içinden çıkılmaz hale getirmiştir.Sınav doğru konumlandırılmadığı sürece de Eğitim’in karmaşası bitmez devam eder.Okul kademeleri süreleri müfredatları birbirini tamamlamıyor.örneğin; 12 yıl zorunlu eğitim ,Liselerin 4 yıl olması ve her yıl ortalama 15 dersin okutulmasını ,Her üniversitenin kendi öğrencisini kendinin bulması yerine Öğrenciyi üniversitelere yerleştirmeyi ÖSYM nin yapmasını hala anlamış değilim.
Bir yandan üniversiteye girmek için çırpınan çocuklarımız bir yandan üniversitelerde baraj yüzünden ciddi anlamda boş kontenjan kalması.sınav barajını 170 düşürmenin sorunu bir nebze çözebileceğini düşünemelerine şaşırıyorum.Zaten bir avuç üniversite hariç,üniversiteler üniversal özelliğini kaybetmiş,hepsi okul olmuş.İş dünyasıyla içiçe olmayan,Üretemeyen üniversitemi olur?Üniversiteyi bitiren öğrenci alacağı diplomayla meslek sahibi olduğunu sanıyor iş dünyası kupkuru diplomaya bakmıyor CV sinde ne yazıyor ona bakıyor,üniversiteye hangi dereceyle girdiğine bakmıyor.diplomanın dışında kazanımlarına,birikmine,becerisine,farklılığına bakıyor.Günümüzde Üniversiteye girmek ,bitirmek tek başına kurtuluş olmadığını bilmeliyiz.
Bir yanda okulların öğretmen ihtiyacı bir yanda atama bekleyen öğretmenler.Bir yandan okulların sınıf mevcutları 35-40-45 hatta 50 ye çıkmışken nitelikli eğitimden söz edebilirmiyiz?,
bu sınıflarda derse giren öğretmenin ve öğrencinin yerine kendiniz koyun ve empati yapın.Süpermen olmanız lazım.Liselerin başarısı kuruluş amaçlarından sapmış sadece sınava endeksli hale gelmiş.Bir yanda ülkenin finansal ihtiyacı bir yanda israf,diğer bir yanda gençlerimizin hayal,umut israfı.Asıl gençlere harcanacak kaynakların başka noktalara harcanıyor olması israfın daniskası.
Gelişmiş ülkeler Ya da gelişmek isteyen ülkeler 5-10,15-20….. yıllık eğitim planlaması yapar,Eğitimde standartlar oluşturur ve uygularlar.Bizi yönetenler bunu bilmiyorlar mı? Eğitimde geleceğe değil güne uygun değişimler olmuş.Eğitim içeriği Şansa,tevekküle inancı artırırken, ilgi,bilgi,beceriye evrenselliğe olan yatırımı azaltmıştır.Ülkelerin olağanüstü koşullarında Eğitim kesintiye uğrayabilir ama geleceğini düşünen ülkeler eğitimi kaldığı yerden devam ettirir.Biz Pandemide uzaktan eğitimle nitelikli eğitim verdiğimizi düşünerek sınıf geçirdik.Yaklaşık 5 Milyon öğrenci Hiç eğitim almadan 2 sınıf atladı.Şaka gibi değilmi?MEB;’’okullar inşallah açılacak’’ diyor .Atalarımız “Türkün inşallahı ile Arab’ın maşallahına güvenme” demiş.Çocuklarımızın 2 yılını yedik,heba ettik.Bir inşaat düşünün önümüzdeki yıl temeli olmadan 4-8-12 kat bina yapılacak.çökmemesi mümkün mü?yada Ne kadar sağlıklı olur? Eğitimde Bunun telafisi asla olamaz.Acısı Çok ağır olacak.Bir değil 2-3 kuşağa ve Türk eğitim sistemine yazık ettik.Bizi yönetenler 2 yıldır A-B-C planımız var dediler Okulları açamayacaklarını bile bile ha bu gün ha yarın açacağız diye oyaladılar çocukları 2 yıl eve kapattık.Ne yazıkki Önümüzdeki yıl da belirsiz.Devlet okullarında Sınıflar çok kalabalık sosyal mesafeyi korumak için sınıfları 12-15 kişilik yapılması gerekir. MEB nın hazırlığında yok.Önümüzdeki yıl kesin normal eğitimin olmayacak,yine ya haftada 2 gün ya tüm okullarda ikili, üçlü eğitime geçecek yada sürü bağışıklığına terk edilecek.Ölen ölür kalan sağlar bizimdir hikayesine dönüşecek.
Beyler;eğitim diğer sektörlere benzemez.Milli Eğitim çökerse Sürdürülebilir kalkınma,adalet,ekonomi,güvenlik,demokrasi……Her şey çöker Devlet çöker.
İnsanlar çocuklarına nitelikli eğitim aldırmak için okul dışı merdiven altı yerlerden merhamet bekliyor.Öğretmen Geçinemiyor para derdine düşmüş.İdealizmi ve eğitim“gönül işidir”anlayışını kaybetmiş.Eğitim ticarete dönüşmüş Ey uyuyan Milli Eğitim Bakanlığı uyan uyan.Gelecekte telafisi olmayacak tehlikeli bir konuyu hatırlatmak istiyorum;FETÖ borsası gibi Özel ders borsası almış başını gitmiş.Öğrenci paslaşması ayyuka çıkmış.Herkes biliyor milli eğitim bilmiyor mu?Yoksa yönetimin gücü mü yetmiyor?Yasal açılmış Özel Öğretim kurumlarına ve velilere yazık oluyor.Artık Devlet denetleyemiyor.Öğretmen okulunda dersine girdiği öğrencisine para karşılığı özel ders verecek kadar arsız ve doyumsuz hale gelmiş,hatta bunu yüzü kızarmadan ahlaki olarak gördüklerini söyleyenlerin sayısınında her geçen gün arttığını söylemek mümkün.İyi öğretmen çocuğu mutlu eden rehberlik yapan öğretmen değil,sınava öğrenci hazırlayan öğretmen haline gelmiş.ülkede eğitimin temel direği öğretmendir.öğrencisi ile idealist ilişki akçeli muhabbete dönüşmüş ise başka söze ne gerek var.Devletin Anadolu ve Fen lisesi diye yutturduğu, sadece tabelası Anadolu ve Fen liseleri Olan sınıf mevcudu 35-40 kişi olan okullar içi boşalmış bildiğimiz eski düz liselerden daha kötü hale gelmiş.
Ebeveynler ne yapsın, çaresiz, yanlız kalmış “ateşe düşen yılana sarılır “ misali,çocuğunun Akademik ihtiyacını Okul dışı, merdivenaltı yerlerde arar olmuş.Sevgili arkadaşlar;sonuçta çocuklarımızı sadece akademik değil psikolojik,ahlaki, milli ve manevi değerler olarakta iyi yetiştiremiyoruz.İyi örnek değiliz.En büyük yanlışımız”fırsat eşitliği ve gelir dağalımında adaleti bozduk”Eğitimi evrensel değerlerden uzaklaştırdık, adalet,güven,özgürlük yok ettik.Toplum sosyolojik bir vakaya dönüştü.Başarılı,nitelikli,eğitilmiş gençlerin büyük bir çoğunluğunun hayali ülkeden kaçmak,gelişmiş ülkelere kapak atmak olmuş,sözün bittiği yere gelmişiz.Araştırmalar Ülkeden kaçan insanların mutlu olmadığını söylüyor ama sadece gelecekle ilgili umutlular.
Otoriter ülkelerde bile zenginler ve devleti yönetenler paralarını ve çocuklarını Avrupa’ya taşırlar.Ülkelerinde kalmasını tercih etmezler????? Nedeni güven ve adalettir.
Ne zamanki Devlette,yönetimde,ticarette statüde,kariyerde……özellikle de Eğitimde LİYAKAT,sadece Din ve milliyetçilikle sınırlı olmaz.Ne zamanki üniversitelere girişte en başarılı öğrenciler öğretmenliği tercih eder,öğretmenlik meslek ve gönül işi olur,ülkemizde sözde değil gerçek anlamda eğitim önceliğimiz olur,o zaman ekonomi düzelir,refah seviyemiz artar,sürdürülebilir kalkınma olur,güven olur,hak olur,hukuk olur,adalet olur,demokrasi olur,özgürlük olur,ülkem insanı mutlu olur.Gelişmiş ülkelerde Devlet dediğiniz aygıt vatandaşı için Adalet ve güvenlikten taviz veremez.
SONUÇ : Ülkemizin kurtuluşu ;fındık ,fıstık ,tekstil,tarım ,yeraltı yer üstü zenginlik ,teknoloji Petrol,dolar……….Hiç biri değil Tek reçetesi var Sınava endeksli olmayan nitelikli ,evrensel EĞİTİM ve Onu icra edecek Sınava endeksli olmayan nitelikli ve ahlaklı ÖĞRETMENLER.Gerisi boş,nafile,Patinaj….