Şafak DELİÇAKAR

DEVASIZ ‘DEVA’

12 Nisan 2021 Pazartesi Saat: 09:44

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, ülke meselelerinin dışına çıkarak gittiği Batman’da, Kürt meselesi üzerinden kendisine farklı bir çıkış yakalamaya çalıştı. Kendince çalıştı çalışmasına da ben burada niyet ve maksada bakarım. Bu mesele öyle bir parti programında 10 dakika da konuşulacak bir mesele değil çünkü.

Babacan, kendince yaptığı gövde gösterisinde iktidarı ve ortağını Güneydoğu’ya davet ederek, (sanki hiç gitmemişler gibi), “Cumhurbaşkanı’na sesleniyorum. Gelin hele bir Batman’a, Kozluk’a… Şırnak’a, Diyarbakır’a, Hakkari’ye gelin. Vatandaşlarımıza sorun da, Kürt meselesi var mıymış, yok muymuş, anlayın. Kürt gençlerimizle oturup çay içmeniz lazım” diyerek halkın aralarına çıkmalarını tavsiye ediyor.

“Kürt meselesini siyaset kanalıyla çözmek için buradayız” diyen Babacan’a sormak istiyorum. Kürt meselesinden kastın nedir? Bu ülkede ne zaman bir Kürt, bir Laz, bir Alevi vb. meseleleri oldu? Hangi birinin anadilleriyle konuşma, inançlarıyla ibadetlerine engel, eğitim hakkıyla, sağlık hakkından varana kadar neleri ellerinden alındı?

Hangi etnik köken, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin devlet yatırımlarından ve hizmetlerinden mahrum bırakıldı? TBMM’de hangi biri bakanlık veya vekillik yapamadı? Hangi biri devlet dairelerinde memur, işçi vb. görevlerden mahrum bırakıldı? Türkiye’nin en mükemmel ulaşım ve sağlık hizmetleri Doğu ve Güneydoğu’ya yapılmadı mı?

Bayrağım Türk Bayrağı, devletim Türkiye Cumhuriyeti Devletidir diyen kime ayrımcılık yapıldı? Bu ülkede sayın Babacan, söyler misin? Ayak bastığın o topraklarda 60 yıldır Ermeni ASALA terör örgütünden tut, pkk, pyd, ypg ve HDP ölümü insanlara layık gören bebek katilleri, barbar, caniler değil mi? “Ölümü layık görenlere karşı buradayız” diyorsun ya bunlarla mı oturup siyaseten sözde bahsettiğin Kürt meselesini çözeceksin?

7 milyonluk seçmeni olan bizim Kürt vatandaşlarımıza Devasız Deva olmayın yeter… Belli ki bu oy potansiyeline senin de iştahın kabarmış. Belli ki, ucundan köşesinden, kıyısından kenarından sende bir yerlere yamanmaya çalışıyorsun. Siyasette zenginlik ve çoğulculuk iyidir. Amma velakin devasızlık da çok kötüdür.

Burada ülkenin ekonomik krizinden de bahsederek çok vahim bir tablo çizmişsin kendince. Ekonomik krizin patladığı dönemlerde sen ve Davutoğlu, İktidarın yani AK Partinin A kadrosunda değil miydiniz? Siz o zamanlar armut mu topluyordunuz? Çok merak ediyorum. Ülkenin ve milletin canı burnundayken devamsızlığa gerek yok diye düşünüyorum. Var ise bir devanız, devasızlıkla devamsızlıkla tüketmeyin… Benden söylemesi!