CHP’NİN BİR DE HDP’Sİ VARMIŞ…

Duyduk duymadık demeyeceğim. CHP’nin HDP sevdası ve bu sevda içerisinde ki gizli ittifaklarını da tekrar yinelemeyeceğim. Öyle ki Marmara, Ege ve Akdeniz’de CHP’nin kazandıkları belediyelerde HDP’li meclis üyelerine sağlanan rantlarla zaten bu gizlilikte ortadan iyice kalkıvermişti. Değil mi?

8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun attığı twette İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile bebek katillerinin sözde temsil ve sözcüsü HDP’li Pervin Buldan’ı yan yana yazarak attığı kutlama mesajında da gördük ki, CHP ile HDP bayağı bir etle tırnak olmuş. 

Öyle ki bu birliktelik artık gizlenmiyor artık saklanmıyor. CHP’nin bir de HDP’si varmış. Bizim haberimiz her ne kadar yeni olmuş gibi olsa da demek ki bu birlikteliğin temeli de uzunca bir süre önce atılmış. İnanıyorum ki atılan bu temelden belki de çoğu CHP’linin bile haberi yoktur.

CHP, bu vebalin altından nasıl kalkar? Nasıl aklanır? Bilemiyorum. Ama bildiğim tek şey, bu bebek katilleriyle her kim bugün bir araya geliyorsa, kol, kanat, kalkan geriyorsa, şehitlerimizin akan her damla kanının bedelini de Yüce Mevlam ziyadesiyle soracaktır. Türk Milleti bu ahı CHP’ye mutlaka sandıkta sorar inancındayım.

Yalnız CHP’mi? Buradan yeri gelmişken İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’na da bir uyarı ve tavsiyede bulunmak istiyorum. Siz siz olun sakın ama sakın bu bebek katillerine prim vermeyin. Yanınızdan yörenizden geçirmeyin. Kolunuza takıp arkanıza almayın. Her ikinizin de seçmen tabanı belli. Tabanınızın ahını alırsanız sizde bedbaht olmazsınız.

Ama yok kardeşim, bizim o bebek katillerinin de oylarına ihtiyacımız var derseniz, deyip de oy devşirme bahanesiyle sizde CHP gibi bu bebek katilleriyle kanka olursanız, sizin de iki yakanız bir araya gelmez bilesiniz.

Ama üzüldüğüm bir nokta da var ki, o da şudur. İmamoğlu’nun mesajına tabanınızın gösterdiği tepkiler kadar kurmaylarınız da aynı tepkiyi göstermedi veya gösteremediler. İşte bu duyarsızlığa da üzülmedim desem yalan olur…