23 Kasım 2020 Pazartesi Saat: 09:47
Akıl hastanesine yeni atanan doktor, koridorlarda dolaşırken birde bakmış, otuz kırk kadar hasta sıraya girmişler, bir kapıdaki delikten içeri bakıyorlar, sırası geçen tekrar sıraya geçiyormuş. Bunun ne olduğunu merak eden doktor delikten bakmaya çalışınca, deliler buna engel olup,
– Sıraya geç hemşerim, bak biz sabahtan beri sıramızı bekliyoruz, diye adamı terslemişler.
Çaresiz sıraya geçen doktor, on beş yirmi dakika bekledikten sonra sıra kendisine gelince, delikten içeri bakmış fakat bir şey görememiş. Bu arada arkada sırasını bekleyenler,
– Hadi kardeşim, işimiz gücümüz var seni mi bekleyeceğiz, diyerek doktoru kenara iteklemişler.
Baktığından bir şey anlamayan doktor tekrar sıraya geçmiş, sıra kendisine gelince yine bir şey görememiş, arkasındakiler itekleyip kenara atmışlar. Bunun üzerine genç doktor hastalara,
– Arkadaşlar iki defa baktığım halde hiçbir şey göremedim, neden acaba? diye sorunca, hastalardan biri:
– Doktorcuğum, sen iki defa bakıp bir şey görememişsin, biz senelerden beri baktığımız halde hiçbir şey göremiyoruz, diye cevap vermiş.
***
Vatandaş her geçen gün yoksullaşıyor.
Satın alma gücü eridi.
Çarşı pazarda fiyatlar el yakıyor,
Asgari ücretliye, işçiye, memura, emekliye Allah yardım etsin.
İğneden ipliğe her şeye gelen zamlar karşısında aldıkları paralar günden güne erimeye devam ediyor.
Kaşık, kepçe meselesi yani.
Enflasyon canavarı vatandaşı yedi bitirdi.
Aileler mutfaktaki yangını söndürmeye çalışıyor.
Karnını doyurmak bile dört kişilik bir aile için git gide zorlaşıyor.
Her gün listeye bir yenisi eklenen zamlar, eriyen maaşlar karşısında vatandaş çaresiz.
Çözüm; bankalara borçlanmak.
***
Deliklerden bakıyoruz arka arkaya sıralanmış bir vaziyette.
Uzun yıllardan beri…
Umutla bir şeyler görmeye çalışıyoruz maalesef…
Deliler gibi…