23 Temmuz 2020 Perşembe Saat: 09:35
Doğu Karadeniz Projesi (DOKAP) Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığınca sürdürülen Yeşil Yol Projesi ile Samsun, Tokat, Ordu, Giresun, Trabzon, Gümüşhane, Bayburt, Rize ve Artvin illerindeki turizm merkezlerinin üst kottan/yüksek rakımdan birbirine bağlanması amaçlanıyor.
Projenin amacının; Turizm alanlarını birbirine bağlayarak bölgenin turizm potansiyelini artırmak. Samsun, Ordu, Giresun, Gümüşhane, Bayburt, Trabzon, Rize ve Artvin olmak üzere 8 ilin önemli yaylalarını ve turizm merkezlerini birbirine bağlayan, bölgeye gelen yerli ve yabancı turistlerin belirlenen güzergâh boyunca güvenli konforlu bir şekilde seyahat etmesine imkân sağlayan bir turizm projesi olarak lanse edilen Yeşil Yol Projesinin Doğu Karadeniz'e canlılık ve şekil kazandıracak olduğu söyleniyor.
Bölge halkı projenin "turizm" adı altında madencilerce talan edilmesinden endişe ediyor. Ayrıca, amacın turizmden çok daha ötesi olduğunu düşünen yaşam savunucuları ve bölge halkı, projeye karşı projenin ilk günlerinden beri karşı. Bu nedenle gözaltına alındılar, haklarında davalar açıldı.
Yeşil Yol'un zararları yöre halkı tarafından şöyle ifade ediliyor: Projede dökülecek beton ve asfalt yüzünden toprak ile suyun ilişkisi kesilerek yağışların sele dönüşme riski artacak. Daha fazla beton ve asfalt, daha fazla seragazı emisyonu demek. Daha fazla yol, daha fazla otomobil ve yaylalarda yapılacak tesislerin ısınması için daha fazla fosil yakıt yakmak demek. Fosil yakıt daha fazla iklim değişikliği, daha fazla iklim değişikliği ise Yeşil Yol projesi ile tahrip olan Karadeniz yaylalarının doğasının, yani bitki ve hayvanların yaşamının kırılgan, dayanıksız hale gelmesi demek. Ziyaretçi akınının tahribatlarının geri dönülmez boyutta olacağı.
"Yeşil Yol"' projesine ilişkin vatandaşların ve yıllardır mücadele veren sivil toplum örgütlerinin şikayetleri ise şöyle; "Karadeniz'deki yaylalara 'yol yapıyoruz' diye bir çok orman ve mera alanı ve yerleşik yayla kültürü yok ediliyor. Oysaki bu yaylaların hali hazırda yolları var.
Yeşil Yol projesinin yüzde 60'ı yaşam savunucularının ve bölge halkının tüm karşı çıkışlarına rağmen tamamlandıktan sonra proje hakkında mahkeme durdurma kararı verdi. Mahkeme, projenin ve yapılan yolların; Kaçkarların, Fırtına Vadisi’nin ekolojisini ciddi şekilde bozduğuna hükmetti. DOKAP’ ın “yeşil yol projesi” nin yaylaların varlığını tehdit ettiği, hiçbir kamusal yararı olmadığı ve hukuka aykırılığı ilk defa, bu denli açık şekilde yargı kararlarıyla deklare edildi.
“Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, “yeşil yol”a ait imar planlarının yürütmesini durdurdu. 2.000-3.000.mt. rakımda, Doğu karadeniz yaylalarını birbirine bağlayan yolların, yaylaların varlığını yok edeceğine karar verdi. Ve bu gerekçeyle “yeşil yol, yayla koridoru” olarak anılan projeye ait 1/100.000’lik Çevre Düzeni Plan kararlarını durdurdu. Bu karar sonucunda; Samsun’dan Artvin’e kadar 7 ili kapsayan 2.700 km’lik yeşil yol projesi tamamıyla durdurulmuş oldu.
“Samsun Bölge İdare Mahkemeleri de, 2015’den bu yana süren “yeşil yol davalarına” konu yolların (Ayder - Kavrun - Samistal yaylaları arası, Hazindağ - Samistal yaylaları arası ve Huser -Avusor yaylaları arası) iptaline karar verdi. Yolların, Kaçkarların ekolojik yapısını merasıyla, ormanıyla, dereleriyle büyük bir yıkıma uğrattığını; doğal sit alanı ve milli park olan bölgenin tehlike altında olduğuna hükmedildi.
Bu süreçte 5 yıldır aralıksız süren yol inşaatları yaylaları/dağları parçaladı, mera alanlarını böldü, hayvancılığı hobi düzeyine indirdi. Yaylalarda da uygulanan imar barışı, buraları adeta kasabalara dönüştürdü, geleneksel otantik mimari betona boğuldu, yoğun araç trafiğine ve kitlesel insan akışına maruz kaldı.
Orman içinde açılan yollar doğal yaşlı ormanlarda ve yaban hayatında büyük yıkımlara yol açtı. Google haritalarıyla yapılan yollar, Fırtına ve Hala derelerini besleyen irili ufaklı yüzlerce ırmağın, suyollarının tükenmesine neden oldu. Yüzlerce sayfalık bilirkişi raporları; Kaçkarlara, Fırtına vadisine bu surette müdahale edilmemesi gerektiğinin altını defalarca çizdi.
Anlaşılan o ki; bu projenin hazırlanış aşamasında gerekli analizlerin yapılmadığı ya da eksik yapıldığı belli. Bir fikrin proje olabilmesi için ciddi analizlere ve 4 ana kesişen konuya uygun olması gerekiyor. Bunlar, Mali ve Politik Sürdürülebilirlik, Çevre Duyarlılığı, Irk ve Cinsiyet eşitliği ve Kamu Yararına uygunluktur.
Bu 4 ana konunun tamamının bir arada ve pozitif yönde çözümlenmesi gerekir. Biri dahi çözülemezse o proje uygun proje olarak kabul görmez ve fonlanmaz. Yeşil yol projesinde de bu 4 konudan biri olan Çevre Duyarlılığı konusunun çözülemeden fonlanarak uygulanmaya başladığı ortaya çıkmış oldu. Ve tabii ki bu haklı sebep nedeniyle de mahkemeler tarafından durdurulmuş.
Görüldüğü gibi uzman proje değerlendiricileri tarafından incelenmeden “ben yaptım oldu” anlayışı ile başlanıp yüzde 60 ı tamamlanarak büyük bir finansman kaynağı harcanan proje çöpe atılmış.
Turizm gelirleri artsın diye bölgeye gelen turistlerin geceleme sayılarını artırmak için verilen onca çabaya rağmen “yeşil yol” ile turistlerin sadece 1 gece konaklayarak tüm Karadeniz yaylalarını gezme olanağını elde etmesi nedeniyle kamu yararı da sağlanamamış oluyor.
“DOKAP’ın “yeşil yol turizmi”, kitlelerin bir-iki gün içinde onlarca yaylayı gezmesi, sürekli yenilip, içilmesinden ibarettir. Bölgeye de bu anlayışı dayatmaktadır. Karadeniz’in yaylalarının sosyal ve ekonomik geleceği, tüketim odaklı böylesi bir turizm anlayışına bırakılamaz. Karadeniz turizmi, bölgenin tarımsal, hayvancılık, arıcılık vb. imkânlarına öncelik verilerek üretim bazlı bir anlayışla planlanmalıdır.
Doğru şekilde analizleri yapılmadan planlanmış her projenin sonu budur.