Şafak DELİÇAKAR

ZATEN YARI “OHAL”DEYİZ!

23 Mart 2020 Pazartesi Saat: 09:42

Corona Virüs paniği, OHAL’i yeniden gündeme getirdi. Ülkede hayat durdu resmen yarı OHAL’e girdik zira hala bazı kesimler ille de OHAL uygulansın diye ısrarlarını sürdürüyorlar. Sınırların kapanmasıyla birlikte başlatılan tedbir ve mücadele çalışmaları çerçevesinde birileri hala vatandaşlık haklarının sınırlandırıldığını zannediyorlar.

OHAL kararı almak o kadar kolay ve basit bir iş değil. Türkiye’nin bir 30 yıl daha geriye gitme lüksü yok. Hem de hiç yok. Peki sorun ne? Bağışıklık sistemleri zayıf olan zaten 60-65 yaş üstü için evden çıkmama yasağı getirilmedi mi? Bu yaş aralığında ki nüfus, ülke nüfusunun yaklaşık 3/1’ine tekabül etmiyor mu? Neredeyse tamamı emekli veya yaşlılık maaşı almıyor mu? Şimdi bunların hangi hakları sınırlandırılmış oluyor?

Zaruri ihtiyaçlarımızın temel başlarında olan gıda üretim ve tüketimi konusunda piyasalarda A’dan Z’ye bütün Küçük, Orta ve Büyük İşletmeler (KOBİ)’ler başta olmak üzere bütün mekanlara halkın sağlığı için sınırlandırılma yapılmadı mı? Esnafın borçları, çalışanların ücretleri teminat altına alınmadı mı?

Eğitim kurumları başta olmak üzere ibadethaneler, parklar, bahçeler, vatandaşın ayak bastığı hemen her yer karantina altına alınmadı mı? Çaycısından tutun berberinden çıkın her yer zaten kapatılmadı mı? Havadan, karadan ve denizden bütün ulaşım ağında önlemler üst seviyeye çıkarılmadı mı? Ne için, sağlığınız için. Ne için, sizin hayatta kalmanınız için. Ne için, sizin yaşamaya devam edebilmeniz için değil mi?

Başta sağlık çalışanları 24 saat teyakkuzda değil mi? Bu ülkede, askeri, polisi, itfaiyesi, zabıtası istim üstünde değil mi? Bütün bunlar ve bundan sonra da olacaklar zaten yarı OHAL değil mi? Peki neyin peşindesiniz? Onu da açık, seçik ve net olarak neden söylemiyorsunuz? Söylediğiniz, “hemen OHAL uygulanmalı” peki neden, nedenleri sıralamıyorsunuz.

Beyler, bayanlar! Biz kısmen bir seferberlik içerisindeyiz. Şimdi yapmamız gereken tek şey, birbirimiz için alınan kararlara saygı duyup birlikte mücadele etmeliyiz. Sorumluluk ahlakımızı da burada pekiştirmeliyiz.

OHAL demek, çarkların durması, ekonominin dibe vurması demektir. Biz hem birlikte ayağımızı yorganımıza göre uzatacağız. Hem de bu bela ve musibetten birlikte kurtulacağız.

Sözün sonunu kendi devletini sömürmek isteyen fırsatçılara bırakıyorum. Yok, Amerika vatandaşına şu kadar Dolar veriyormuş, yok Fransa bu kadar Avro veriyormuş, yok falanmış, yok filanmış. Bırakın bu işleri. Az öncede söyledim. Ayağımızı yorganımıza göre uzatıp, bu muzdariplikten birlikte kurtulacağız. Başka da bir şansımız yok. Var mı..?