28 Ocak 2020 Salı Saat: 08:14
Yurt; üzerinde doğup büyüdüğümüz, toprağından, suyundan, yeraltı ve yer üstü her türlü zenginliğinden yararlandığımız, havasını teneffüs ettiğimiz toprak parçasıdır. Öyle basit bir toprak parçası da değildir.Uğrunda ne şehitler vermiştir,ne mücadeleler edilmiştir.Ne zorluklarla kazanılmıştır.Adım adım her metrekaresi tarih kokar yurdumun.Bireysel değildir bütünündür toprak.Türk ulusunun fertlerini birbirine bağlayan kuvvetli bağlardan biridir toprağım.Öyle ki tekil görev değildir onu korumak,bozmamak.Geçmişi gibi şimdide ulusumuzundur bu görev.Her türlü varlığı ve zenginliği ile bizi besleyen yurdumuza bağlı olmamız, onu sevmemiz,ona sahip çıkmamız gerekir. Bunu atalarımız tarih boyunca yapmış ve bu kutsal toprakları korumak için Çanakkale’de tarihin kaydettiği en büyük kahramanlığı göstermişlerdir.
Değişik iklim özellikleri, doğal güzellikleri ve tarihî zenginlikleri; çok çeşitli ürünleri, sebze ve meyveleri ile Türkiye’miz, dünyada pek az ülkede bulunan bir zenginliğe sahiptir.Elimizin altındaki cennettir.
Ulu Önder Atatürk, yurt sevgisini ve hür yaşamanın güzelliğini su sözleri ile ifade etmiştir: “Yurt toprağı! Sana her şey feda olsun. Kutlu olan sensin. Hepimiz senin için fedaiyiz. Fakat sen Türk milletini ebedî hayatta yaşatmak için feyizli kalacaksın. Türk toprağı! Sen, seni seven Türk milletinin mezarı değilsin. Türk milleti için yaratıcılığını göster. “
"Dünyanın bize hürmet göstermesini istiyorsak, ilk önce biz kendi benliğimize ve milliyetimize bu hürmeti; hissi, fikri, ve fiili olarak bütün davranış ve hareketlerimizle gösterelim; bilelim ki milli benliğini bulmayan milletler başka milletlerin avıdır. Milli mücadeleyi yapan, doğrudan doğruya milletin kendisidir; Milletin evlatlarıdır. Milli mücadelede şahsi hırs değil, milli izzeti nefs, gerçek saik olmuştur."
"Türk milleti milli birlik ve beraberlikle güçlükleri yenmesini bilmiştir."
"Yurt sevgisi ona hizmetle ölçülür."
"Türkiye'nin bugünkü mücadelesinin yalnız Türkiye'ye ait olmadığını bütün arkadaşlarımız ifade etmiş iseler de bunu bir defa daha teyit etme lüzumunu hissediyorum. Türkiye'nin bugünkü mücadelesi yalnız kendi nam ve hesabına olsaydı belki daha kısa daha az kanlı olur ve daha çabuk bitebilirdi. Türkiye azim ve mühim bir gayret sarf ediyor. Çünkü müdafaa ettigi bütün mazlum milletlerin bütün şarkın davasıdır ve bunu nihayete getirinceye kadar Türkiye, kendisiyle beraber olan şark milletlerinin beraber yürüyeceğinden emindir."
"Türk vatanı bir bütündür, parçalanamaz."
"Millet sevgisi kadar büyük mükafat yoktur."
"Yurt toprağı, sana her şey feda olsun. Kutlu olan sensin."
"Harp muharebe hele meydan muharebesi yalnız karşı karşıya gelen iki ordunun çarpışması değildir, ulusların çarpışmasıdır. Ulusların bütün varlıkları ile bilim ve teknik alandaki seviyeleri ile başarıları ile ahlakları ile kültürleri ile faziletleri ile kısaca göz ile görülür bütün güçleri ve varlıkları ile, her türlü araçları ve olanakları ile çarpıştığı bir sınav alanıdır."
"Gerçek kanaatim şudur. Ulusumuzu harbe götürünce vicdanımda azap duymamalıyım."
"Bize milliyetperver derler. Fakat biz öyle milliyetperverleriz ki, bizimle teşrik-i mesai eden bütün milletlere hürmet ve riayet ederiz. Onların bütün milliyetlerin icabatını tanırız. Bizim milliyetperverliğimiz herhalde hodbinine ve mağrurane bir milliyetperverlik değildir." ve şümulüyle yaşayacaktır.” Sonuç olarak sunu söyleyebiliriz ki yurt, hiç bir şeyle değişilmeyecek kadar kutsal bir varlıktır. Büyüklerimiz ne güzel söylemişler, “Ana gibi yâr, vatan gibi diyar olmaz.” diye.Ve yurdumu en güzel anlatan dizeleri eklemek istiyorum,eklerken bile tüylerim diken diken oluyor.SEVİYORUM SENİ TÜRKİYEM,SEVİYORUM SENİN HER KARIŞINI..VE YİNE SÖYLÜYORUM HEP SÖYLEYECEĞİM:”NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE..”