23 Ocak 2020 Perşembe Saat: 10:00
Bir köy var Ordu’nun derinlerinde adı Yeşilce. Kırmızı damlı evleri, Atatürk posterli duvarları, kadınlı erkekli oturulan köy kahvesi, yöresel ürünlerini sıcağı sıcağına yapıp yol üzerinden geçenlere tüm içtenliğiyle sunan bir cennet parçası.
Sanat ve sanatçı yuvasıdır aynı zamanda. Yaz aylarında festivalleri tüm Orduya yayılır, civar köyler o noktada buluşur. Ne içki içen namaz kılana yerinir. Ne namaz kılan içki içene dövünür. Sloganları karakteri ile uyumludur. ‘’ ÖZGÜRCE KARDEŞÇE YEŞİLCE’’
Ordu Büyükşehir olmadan önce küçük bir belde iken, üniversitesi bile vardı. İçinde türkü bar’dan tutun, moteline, kütüphanesine kadar her şey mevcut bir köy.
Sıcak yaz akşamları kadınlı erkekli oturulan kahvelerde keyifle içilen kahvelerle edilen sohbetin şen kahkahaları duyulur. Yaşayan ozanlar sanatçılar hukukçular köyüdür orası, kendi hukukunu kendi belirlemeyi başarmış nadir bir topluluk. Ne köyünü güzelleştirmek için ne düzenini oturtmak için yüksek bir mercii ye ihtiyaç duymamışlar.
Bütün evler beyaz badana boya, kırmızı damları, bakımlı sokaklarıyla bir medeniyet timsali adeta.
Her Mesudiye yolculuğumda uğramazsam eksik hissedeceğim bir yol üstü sığınağıdır benim için orası. İnsanıyla insanlığıyla sanatıyla sanatçısıyla her şeyden öte hayata bakışıyla örnek alınması gereken bir yer var ise işte orasıdır Yeşilce
Mesudiye ilçe olarak gerisinde soluk kalmıştır her zaman Yeşilce’nin. İster il olsun, isterse ilçe, her semtin bir misyonu, vizyonu olmalı. İleride birilerine tatlı bir söz söyleyecek heves bir nefes bırakmak için.
Ve özgürce kardeşçe yaşayabilmek için elbette.