Mehmet Ziya Odabaş

KANAL İSTANBUL MU? TALAN İSTANBUL MU?

30 Aralık 2019 Pazartesi Saat: 09:46

 

Ülkemizde tüm sorunlar bitti, şimdi yeni gündemimiz,

Kanal İstanbul projesi.

Ben buna talan projesi diyorum ve sakıncalı görüyorum.

Allah’ın   Arabi kanal İstanbullun nereden geçeceğini tahmin etmiş  ve araziyi hiç pahasına kapatmış.  Binlerce dönüm arazinin rantı Araplara kaldı.

Eee, ne demiş Nasrettin Hoca parayı veren düdüğü çalar.

Bakın sakın olaki bu Arapların  yani araziyi hiç edenlerin Türk ortakları var mı diye bana soru sormayın.

Şimdiye kadar ‘’Devletin malı deniz yemeyen domuz’’ ve  ‘’malı hamudu ile götürenler’’ in kim olduğunu anlamamışsanız bundan sonrada anlamanıza gerek kalmaz sanırım.

Boğazlardaki küçük bir değişim Montrö antlaşmasına da ters düşmektedir. Gerçi bizim reis gene haykırdı biliyorsunuz ‘’ Möntre Antlaşmasının bize şimdiye kadar ne faydası oldu ki, faydası mı varr,, zararımı var.

Bu konuyu bile anlayamayan bir başkanımız var ki pes doğrusu.

Kanal İstanbul’un maliyeti 75 Milyar doları bulacakmış.

Müthiş para

Bu para neden niçin harcanıyor,

Kime veya kimlere çıkar sağlıyor.

Kimelere, kimin diyet borcu  var.

Bu soruların yanıtlarını bilen denklemide çözer sanırım.

Ama bildiğim bir konu var ki,

Bu proje ile ülke güvenliği tehlikeye girecektir.

Yabancı sermaye ile yap, işlet devret projesi ile yapılırsa yandı keten halva.

Borçlarımız katmer katmer artacaktır.

Depremi tetikler mi?

Su baskınlarına yol açarmı, bu konu da iyi analiz edilmelidir.

Birkaç yandaşın tutacağı rapor geçersizdir.

55 bin nüfuslu 2 şehir kurulacakmış,

Sahi bunlar arap şehirlerimi olacak..

SİZE AŞAĞIDA  MONTRÖ ANTLAŞMASINI AKTARIYORUM NEDEMEK İSTEDİĞİMİ ANLAYACAKSINIZ SANIRIM.

Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin maddeleri:

*Lozan Antlaşması ile kurulmuş olan Boğazlar Komisyonu kaldırıldı ve bu komisyonun görev ve yetkileri Türkiye’ye devredildi.

*Lozan Antlaşması ile Boğazların iki yakasında askersiz duruma getirilmiş olan alandaTürkiye’nin asker bulundurması ve tahkimat yapması(savunma tedbirleri)kabul edildi.

*Ticaret gemilerinin Boğazlardan geçişi serbest bırakıldı.

*Savaş gemilerinin Boğazlardan geçiş serbestisi Türkiye ve Karadeniz’de kıyısı olan devletlerin güvenliği ön planda tutularak sınırlandırıldı. Savaş gemilerinin cinsi, büyüklüğü ve toplam tonajı sınırlandırıldı. Ayrıca boğazlardan geçecek savaş gemileri önceden Türk Devletinden izin alacaktır.

*Türkiye tarafsız ve savaş dışı ise savaşan tarafların savaş gemileri Boğazlardan geçemeyecektir. Türkiye bir savaşa girerse veya kendisini yakın bir savaş tehdidi altında görürse, diğer devletlerin savaş gemilerinin Boğazlardan geçişini kendi takdirine göre belirleyecek. Bu sınırlamalar büyük ölçüde , Sözleşme’nin 18.maddesinde Karadeniz’de kıyısı bulunan devletlere tanınan kotalarla kendisini göstermekte bununla birlikte de Karadeniz’den Akdeniz’ geçiş konusunda bir takım sınırlamalara gidildiği görünmektedir.

*Sözleşmede Karadeniz ve Akdeniz dengesinin korunması ise 19,20 ve 21. Maddeleri ile Türkiye’ye tanınan takdir hakkı ile sağlanmıştır

Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin Önemi:

*Montrö Boğazlar Sözleşmesi Türk-Sovyet ilişkilerinde ayrılığın ilk adımını oluşturmuştur. *Türkiye’nin Rusya ve İngiltere ile ilişkilerinde yeni gelişmelerin başlangıcı olmuştur.