Şafak DELİÇAKAR

VEREMİYORUZ YOL VEREMİYORUZ!

8 Ekim 2019 Salı Saat: 10:12

Yaşadığımız medarı şehri Ordu’da, maalesef ne araç trafiğinde ne de yaya trafiğinde geçiş üstünlüğü bulunan araç ve yayalara yol verme kültürümüzü geliştiremedik gitti. Sık sık gündeme taşımamıza ve köşe yazılarımızda da konu etmemize rağmen bir arpa boyu yol alamayışımıza hayretle bakmaya devam ediyorum.

Efendim gelelim saadete. Meşhur kavşaklardan birkaç örnek vererek başlamak istiyorum. Rus Pazarı kavşağı, İran Yolu kavşağı, Otogar önü ışıklar, Büyükşehir Belediyesi önü kavşağı ve Aynalı kavşaklar malum hepinizce bilinmekte. Üstelik bunların hepsi de anayol güzergahında ki kavşaklar.

Buralarda başta ambulanslar olmak üzere zaman zaman itfaiye araçlarının da çektiği çileyi bir görseniz saçınızı, başınızı yolarsınız. Bu kavşaklarda geçiş üstünlüğü bulunan ambulanslara, itfaiye ve Doğalgaz Acil araçlarına sağa sola kayarak ortadan yol açmak veya sağ ve sol şeritleri kullanan araçların yan yana gelerek emniyet şeridini bu araçlara açmayı öğrenemedik gitti.

Ambulans veya itfaiye ve Doğalgaz Acil araçları arkadan geldiğinde kaldırma çıkanlar mı dersiniz, orta refüjlere çıkanlar mı dersiniz, paldır küldür durak veya benzeri yerlere sıçrayanlar mı dersiniz, ortaya çıkan manzara insanın ağzını yüreklerine getiriyor. Bu konuda ya tanıtım ve bilgilendirmeler yetersiz. Ya da anlayış izanımız oldukça kıt, anlamak istemiyoruz.

Yaya geçiş üstünlüğünde de durum pek farklı değil. Karşımızda ki engelli mi, yaşlımı, hastamı hiç umurumuzda değil. Yolda yürürken işyerlerinin ve işportacıların yaptıkları kaldırım işgalleri bir yana dursun, yolda yürürken omuz atmalar, dirsek çarpmalar, bilek tokmalarda vatandaşa gına getirmeye yetiyor. İnanın haftanın belirli günlerinde insanın sokağa çıkası bile gelmiyor.

Kadeşlerim, bu cadde ve sokakları hepimiz kullanıyoruz. Hepimizin ailesi, hısımı, akrabası aynı alanları kullanıyoruz. Sen dışarda nasıl davranıyor ve nasıl hareket ediyorsan karşılığını da başkalarının sana yapmasını istemezsin her halde. Elinizin, ayağınızın da artık bir ayarı olsun be kardeşim. Birde şu yol ortasında durup saatlerce lak lak edenlere ne demeli? Sanki babalarının parsellerinde muhabbet ediyorlar mübarekler.

Veremiyoruz kardeşim yol veremiyoruz bu şehirde, yolu da bıraktık yürüyemiyoruz artık.