Şafak DELİÇAKAR

ŞELEKÇİ İSİYİN’E VEFA!

30 Eylül 2019 Pazartesi Saat: 07:54

Ne kaldı ki elimizde ne? Bir bir bırakıp gittiler. Muharremleri, Fatmaları, Şahinleri ve daha kimleri kimileri. Aklımıza gelince her biri bir hüzün bir burukluk yaşamıyormuyuz hepimiz? Kimilerini dedelerimiz doyurmuş, kollamış, gözetlemiş, kimilerini analarımız, kimilerini babalarımız sahiplenmiş.

Ya biz? Biz ne yapıyoruz elde kalan yadigarlarımıza? Yapmayan zaten hiçbir şey yapmıyor da yapan da bu değerlerimizin üzerinde kendi menfaat ve reklamlarını yaparak kendilerini fasulye gibi nimet yerine koymalarına da günümüz şartlarında pek de şaşırmıyorum aslında.

Ordu’nun Altınordu İlçesi Durugöl Mahallesinde faaliyet sürdüren Kids Master Ekibinin geçen hafta ki Huzur Evi ziyareti beni oldukça etkiledi. Ekip lideri Hande Çol ve beraberindekilerinin Huzur Evi sakinlerini ayrı ayrı dolaşarak hal hatır ve sohbetleri görülmeye değerdi.

Eski bankacı ve Gençlik ve Spor İl Müdürlüğünden emekli Merhume Melek ve Hasan Çol’un biricik kızları Hande Çol Koç , burada renkli simalarımızdan Şelekçi İsiyin ile kurduğu diyaloğu anlatsam göz yaşlarınıza hakim olamazsınız. İsiyin, Melek annemizin ve Hasan babamızın yadigarı Hande Çol’a. O yüzden de sık sık ziyaretine gelir. Hal ve hatrını sorar Huzur Evinin çayını içer ve gider.

Kids Master ekibinde ki genç kardeşlerimizin heyecanı ise görülmeye değer bir manzaraydı. Çocuklar, yaşlıların her biriyle ayrı ayrı ilgilenmeleri sakinleri bile duygulandırmaya yetti. Hande, bu ziyaretlerini yalnız anne ve babasına karşı değil, kendi adına da insanlığa örnek olarak Vefasını sürdürerek takdir toplamaya devam ediyor.

İsiyin’i görünce benim aklıma hemen hey gidi İsiyin hey, nerede senin hayatını roman yapıp dev aynasının karşısına geçenler? Nerede senin hayatın üzerinden kendilerine ödül ve plaket alanlar? Sorduk İsiyin’e bunlar arasında hiç ziyaretine gelen var mı diye. Öyle acı baktı ki yüzümüze öyle. Yazmıyorum anlayan anlasın. Çünkü o acının tarifi bende yok.

Takip ettiğim ve gözlemlediğim kadarıyla İsiyin’i sık aralıklarla bir Hande Çol bir de kendi hastasından fırsat buldukça ziyaretine giden duayen meslektaşımız sevgili Erol Karaer’den başka gideni yokmuş. İnsanlık adına bu şehirde kala kala bir Çol, bir de Karaer kalmış. Yazık ne diyeyim.

Sen yarım asırdan beri şu koca Ordu’yu sırtında taşı, Ordu sana sırtını dönsün öylemi Şelekçi İsiyin, öyle mi? Ama öyle de olmayacak tek kişi kalıncaya kadar da seni ve eşini asla yalnız bırakmayacağız. Söz…