26 Şubat 2019 Salı Saat: 10:30
Komutanın biri emrinde bulunan Mehmetçiğe oğlum diye hitap eder. Mehmetçik alınır ve mahkemeye dava açar.
Mahkeme Mehmetçiği haklı bulur ve bundan böyle TSK de Mehmetçiklere ‘’oğlum’’ demeyi yasaklar.
Yıllarca Jandarma teşkilatımıza şeref ve onurum ile hizmet ettim. On binlerce Mehmetçiğe emir komuta ettim. Yaşımız gereği, Er ve erbaşlarımıza: oğlum, yavrum, evladım diye hitap ettim. Ama genelde de Mehmetçik diye seslendim. Mehmetçiklerde ardımdan ‘’Ziya Baba’’ ‘’Ziya Amca’’ ve ya ‘’Ziya Paşa’’ lakabı taktılar. Ben bu vatan evlatlarına Oğlum derken Analarını hiç düşünmedim, cinsellik hiç aklımdan geçmedi. Onlarda bana Baba lakabı taktıklarında gerçek babalarının yerine koymadılar. Bu sevgi ve saygıdan doğan sözcüklerdi.
Biz Türk’üz bizim ocağımız peygamber ocağıdır. Güçlüler ve yetkililer altlarını koruma dürtüsü içerisindedirler. Analar kınaladıkları yavrularını bizlerin emir komutasına gönderdiklerinde artık o Anadolu yiğitlerini korumak ve kollamak bizlerin hasıl görevi olmuştur.
O nedenle asker gençlerimize evladım deriz. Kendi çocuklarımızdan ayırmayız. Türk örf ve adetlerinde de bu vardır. Mahkemeye giden Mehmetçiğimizin düşüncelerini bilemeyiz, bilemeyiz ama ülkemizin de bir kabuk değiştirdiğini de görmekteyiz. Lakin;
Bir gün Trabzon ilinde otobüse bindim. Otobüs tıklım tıklımdı. Otobüs sürücüsünün arkasında 40 yaşlarında örtülü bir bacımız vardı. Hiç durmadan yarım saat konuştu ve kaptana taktik verdi. Kulaklarımız adeta tırmalanmıştı. Kadının susması için: Emicemin kızı haklı söylüyor dedim.
Kadın bana bir hışımla dönerek
Nereden emicenin kızı oluyorum dedi. Gerçekten şaşırdım. Biliyorsunuz yöremizde büyüklerimize saygıdan; amca, hala, dayı, abi, gibi sözcüklerle sesleniriz.
Peki kadın sus diye bildim ancak.
Bu iki örnekte ve yaşanmış olayı göz önüne aldığımızda bize neler oluyor diye düşünmemek mümkün mü?