Şafak DELİÇAKAR

BİZ BU KAFAYLA!..

21 Şubat 2019 Perşembe Saat: 09:46

Son günlerde sahadayım. Sokaklarda, caddelerde, insanların yoğun olduğu noktalarda insanlarımızın hareketlerini, davranış şekillerini, topluma uyumluluklarını izlemeye başladım.

Aslında ben bu gözlemi 3 er 5 er aylık periyodik dönemlerde peyder pey yapıyorum. Son yaptığım izlenimlerde ise envain çeşit olaylara yine tanık oldum. Bir kere Ordu’da daha öncede yazmıştım şimdi yine aynı sözü tekrar söylüyor ve yazıyorum. İnanın Ordu’da özellikle kaldırımlarda yürümek artık bir sanat olmuş.

İnsanların yürürken üzerime abanmaması için bin bir çeşit akrobasi hareketleri yapmaktan, insanların kollarıma, bacaklarıma, omuzlarıma tosmamaları için yaptığım fügürler, yürüme adabını bana resmen unutturuyor. İşgal altında olan kaldırımlarda hele birde kaldırımın ortasına dikilip laf kaynatmalar varya buda işin başka bir cabası.

Bir önce ki yazımda da istisna dışı tuttuğum bazı araç sürücülerine sitemde bulunmuştum. İnanın işi o kadar abartırlar ki, bazı araç sürücüleri neredeyse kaldırımdan bile insan götürecekler. Hani büyüyoruz diyoruz ya kırmızı ışıkta ambulansa neden yol vermiyor ve veremiyoruz? Bunu da hala çözmüş değilim.

Büyümek insanların sağlıklı düşünmeleriyle başlar. Büyümek karşılıklı saygı, sevgi ve hoşgörü ile başlar. Büyümek büyükşehir olmak karşılıklı ortak akıla uyumla ve hareketle başlar. Tabelada, etikette, argo söz ve davranışlarda büyümek asla ve kata olmaz.

İşgalde üzerimize yok derken toplumda ki sosyal kültürlerimizi kastediyorum. Trafik kültürü, kaldırım kültürü, davranış kültürü maşallah işgalde almış başını gidiyoruz. Biz bu kafayla mı? Bu anlayışla mı? Büyüyoruz. Sahi büyümek nasıl bir şey? Nasıl bir anlayış duygusu? Eğer büyümek böyle bir şey ise…