31 Ocak 2019 Perşembe Saat: 09:41
Zaman zaman rahmetli Tuncer Engin ağabeyimizin eski yazılarını sizlerle paylaşacağım.
Yazıda yer alan Rahmetli Fıçı Fahrettin Tercan ile Yılmaz Engin ağabeylerimizi de yad ederek yazıyı paylaşıyorum
Eski avlar ,eski avcılar eski avlaklar.. Karada denizde avlanmanın farklılığı, anlatması zor dinlemesi çok kolay Av hikayeleri…
Karada denizde Eski avlar zaten kalmadı da avcılığında keyfi yok.. Etrafımıza baktığımızda bunları anlatacak eski avcılar bir elin parmakları kadar azaldı…
Şimdi bunlar nereden çıktı da diyebilirsiniz.
Anlatayım,,
Ünlü avcı Fıçı Fahrettin ve Avcı Yılmaz Engin geçenlerde gazete bürosuna geldiler ..dayı yeğen misali ikisi bir araya geldiler mi av sohbetleri de bir başka oluyor. Ünlü kara ve deniz avcısı Babası “Çakır” Mustafa Tercan onun tayfası ve çantacısı oğlu 70 yaşındaki Fıçı Fahrettin’in anlattığı Av hikayelerini ondan dinleme ise gerçekten bir ayrıcalık.
Eskilerin Palavracı avcılar gecelerinin unutulmaz ödüllü hikayecisi Fıçı Fahrettin…
Bu av hikayelerini önce bir bilene bir yaşayana soracaksınız ve onlardan dinleyeceksiniz. Avcıların yaşadıkları gerçek anlattıkları ,yaşadıkları bazen “Palavra” diye söylenir sadece ..ama inanın gerçek payı daha da fazladır.
Gerçek avcıların anlattıkları yaşanmış Avcı hikayelerini zaten başkalarından da dinleme şansınız yok.
Sohbetimizde Baba lakaplı usta Avcı “Fıçı Fahrettin’e Ordu’daki Efsane olmuş eski ünlü avcıları sordum.. Kafasındaki şapkasını çıkarttı kafasını biraz kaşıdı ve şöyle sıraladı..
Bakkal Lütfü ( İzmir Bakkaliyesi..), Demirci Hacı Mehmet, Helacı Musa, Çakır Mustafa Tercan, Gözükanlı Hamit. Selahattin Akata, Müderrisoğlu Şakir, Ekrem Akdeniz, Kenan Eriş, Emin Eriş, Katırcıoğlu Hasan, Galip Oral ,zalim avcı ,Ramiz, Sarı Kemal Kulaçoğlu,..
Deniz’de AIişan reis, ağabeyi Macirin Mustafa , Hamdi Reis,Murat reis, Mustafa reis, Macar Osman ..
Çok eskilerde Denizde kürekli kayıklarla av bölgelerinde ağ dökülerek avcılık yapıldığı zamanlarda bu isimler her türlü hava ve deniz koşullarında balıkçılık yapan denize dayanıklı,güvenilir efsane olmuş reislerdi diyerek kendisinin de yaşadığı bir deniz olayını anlattı..
Babam Mustafa Tercan ve reisleri ile birlikte Çeşme önüne Paçoz Kefal ve sarıkulak balığı için küreklerle rüzgarı da arkamıza alıp “ Yesa-Gasa” ağ dökmeye gittik.
Güzel Sakin bir havaydı Koyda öğlen erzakı almak için kıyıya yanaştık .Bizim arkamızdan koya Rize’ye gitmekte olan bir yük Penesi geldi .Baştan kıçtan demir attı.Çillioğlu isimli Penenin İçinden gemicilerden bazıları patelya ile kıyıya çıktılar.
İçlerinden iri yarı olan bir denizci vardı ki hemen fark ediliyordu.. Biz erzağımızı almış kayıklarımıza biniyorduk.Deniz çok sakindi ..gemicilerle selamlaştık sırtında koyun postundan bir yelek olan iri denizci reis
“ Hava şişiyor, patlayacak çok açılmayın fırtına geliyor evlat diye seslendi.” Önce şaka yaptığını sandık erzaklarımızı kayığın başaltına yerleştirdik küreklere asıldık.. Av sahasına geldiğimizde Ağlarımızı serdik sonra topladık bereketli bir balık sürüsünden kısmetimizi topladık..tekrar ağ serecektik ki bizim reislerden kayığın başucundaki Alişan reis hemen ağları toplayın kıyıya gidiyoruz fırtına geliyor diye bizi uyardı.
Hava sakindi ama havada bazı yapraklar uçuşuyordu..Ağları tekrar sermekten vazgeçtik..son süratle yesa-gasa küreklere asıldık çeşme önünde koya çıktık..kayıkları feleklerle kumsala çektik.Altlarını besledik ..Açıkta hava patladı rüzgar hızını arttırdı ,deniz kabardı dalgalar yükseldi ,havada ağaç dalları tenekeler..tahta parçaları uçuşmaya başladı..Yıldız..karayel fırtınası patlamış dalgalar yükseliyor denizi kabartıyor ,yüksek dalgalar denizi karıştırıyordu, kendimizi çeşme önündeki koya ve oradaki kahveye zor atmıştık .
Bizi denize açılırken uyaran Rize’ye gitmekte olan yük Penensinin reisi kahvenin fener ışığındaki karanlık köşesinde oturmuş elinde kocaman maşrapası ile çayını yudumluyor adamları ile zeytin ekmek domates yiyordu..
Ben size deniz patlayacak demiştim..iki üç saat sonra hava geçer” Çaylarınızı için dedi..
Eskilerde Denizde balıkçılık böyle zor koşullarda yapılıyordu ve tecrübeli denizcilerin uyarıları her zaman dikkate alınmalıydı bizde öyle yaptık beklide bir felaketten döndük dedi…
Karadeniz’de rüzgarın şakası olmaz dedikten sonra yine Karadeniz’e ait bir dörtlük denizci tekerlemesini söyledi…
Karadeniz’de eserim
Yasonda tüterim
Çaltı burnunda Kaptan seçerim..
Kefken’de adamın ………..