16 Ocak 2019 Çarşamba Saat: 10:59
Çarşıda, pazarda, işte, güçte, evde, barkta, işyerlerinde kısacası günlük yaşantımızın hemen her yerinde sizlerde an be an tanık oluyorsunuzdur. Ellerinde, çantalarında, yan ceplerinde hatta ve hatta arka ceplerinde taşıdıkları cep telefonlarına taktıkları kulaklık ile yolda, izde, kapıda, bacada kendinden bir haber dolaşan insanlardan söz ediyorum.
Her iki kulağını da kulaklıkla kapatarak dünyadan bir haber gezerken arabanın altında kalsalar hatta kamyon altında bile kalsalar dünya umurlarında değil. Ne çalan kornaları duyarlar, ne trafik ışıklarına dikkat ederler, ne kendilerine yapılan ikazları işitirler, ne karşıdan geleni görürler, ne de kendileriyle birlikte başkalarını da tehlikeye soktuklarının farkındalar.
Bu illetlik artık günümüzde gösteriş ve hastalık olmaktan çıkmış, manyaklık haline dönüşmüş bir durum olarak çıkıyor karşımıza. Öyle ki, trafikte ki dikkatsizlikleri adeta ölüme davetiye çıkarıyor. Allah bu hususta araç sürücülerinin yardımcısı olsun. Bu manyaklardan ölüme sebebiyet vermekten korusun.
Birde telefonu ellerinden gelse 24 saat bırakmayan manyaklar var. Bunlarda farklı bir kategoriye giriyor. Telefon bir kitle iletişim aracıdır. Ararsın veya aranırsın dert, meram, istek ve talep belirtilir telefon kapatılır. Biz böyle gördük, böyle büyüdük.
Ancak şimdiki nesile bakıyoruz durum vahim ötesi. Bıraksan sabaha kadar konuşacak olan bu türler için ev veya iş yeri hiç fark etmiyor. Başkalarının rahatsız olmaları, dikkatlerinin dağılması, canlarının sıkılması, kınaması hiç umurlarında bile değil. Konuşurlarken ne ayakları yere basıyor, nede gözleri dünyayı görüyor bu manyakların.
Umuyorum bu konuda bir iletişim adabı ağı eğitimleri, konferansları ve panelleri programları yaygınlaşır da bu manyaklar fazla zaiyat vermeden akıllarını başlarına toplarlar. Eskiden kabusumuz telefon sapıklarıydı, şimdide manyaklarımız oldu. Allah yardımcımız olsun…