Şafak DELİÇAKAR

ÖĞRETMENLERİMİZ…

24 Kasım 2018 Cumartesi Saat: 10:01


Öğretmenlerimiz, hayatımıza damga vuran öğretmenlerimiz. Bulunduğumuz gezegende 8 milyar, ülkemizde ise 74 milyon üzerinde emeği, vefası, sadakati, şefkati, sabrı hiçbir değerle ölçülemeyecek öğretmenlerimiz. Çağdaş, muasır, medeniyetin, insan olmanın, insanca kalkınmanın ufkunu açan öğretmenlerimiz….

Kendileri için yaşayamayan, yaşam hakkını kursaklarında bırakan yıllarca kanayan Eğitim Politikaları ve adaletsiz gelir esri olan öğretmenlerimiz. Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten sonra siyasetin batak çanağından bir türlü çıkamayan, kurtulamayan eğitim sistemimiz ve öğretmenlerimiz.

Çok mu karamsar başladım diye yazıma şimdi düşünürken Ordu’da ki öğretmenlerimizin yüzlerinde ki buruk tebessümleri geldi aklıma. Her yıl tıpkı Orduspor gibi Eğitim Lig’inin alt sıralarından kurtulamayan kentimizde bu vefalı insanlara acaba ne kadar hoşgörü ve anlayış gösteriyoruz.

Çuvaldızı bu kez herkes kendine batırmalı diye düşünüyorum. Bu sevgi ve fedakarlığın sembolü öğretmenlerimiz için çuvaldızı hazırlayalım. Başta siyasiler olmak üzere, Milli Eğitimin milli çatısı altında bulunan ilgili bakanlık, her sene bütçe görüşmelerinde iş emek haklarına sıra gelince oflayan, poflayan Hazine bakanlığı, eğitimi rant kapısına çeviren öğrenci velilerinin her birine banknot gözü ile bakan özel okullar, özel kolejler, özel üniversiteler, dershaneler, özellerde özeller, sivil toplum örgütleri hatta biz basın olarak haydi bir öğretmenin maaş bordrosuna göz atalım.

Mesleğe yeni başlayan bir öğretmen Ordu’da 3 bin 300 TL, en yüksek alan da 3 bin 800 TL başlıyor. İyi para değil mi? Tabi öyle gözüküyor. Çünkü yokluk ve açlık o kadar içimize sinmiş ki bu ülkede açlık ve yoksulluk sınırının 2 Bin 200 ila 5.000 TL civarında olduğunu bakın nasıl unutuverdik.

Üstü kalan parayla da geçinebilen var ise valla elinden öperim. Allah’tan var ya bu öğretmenlerimizi asgari ücretli çalıştırmıyorlar. Aman Allah aklımın ucundan bile geçirmek istemiyorum. Bin 600 TL civarlarında seyreden asgari ücretle geçinmeye, yaşama tutunmaya çalışan emekçilerin de haklarını teslim etmek gerek. Çünkü en helal, en temiz kazanç onların kazancı.

Şimdi Ordu’da 4 nüfuslu bir öğretmen düşünelim. En az 800 kira, Elektrik, Telefon, Su, Doğalgaz için de bir 500 daha koyalım etimi Bin 300 Lira, iki çocuğun aylık 200’er Lira masrafı olur mu? Olur, 400’de böyle koyalım, 4 kişilik bir ailenin aylık mutfak masrafı, Market alışverişi, pazarı mazarına da bir 500 daha ilave edersek 2 bin 200’e kadar dayandık. Geriye kalan parayla da sağlık, eğitim, ulaşım giderlerine yetebiliyorsan yet bakalım. El elde, baş başta kıt kanaat geçinmeye çalışıyorlar.
Şimdi bir öğretmen düşünün ki sinemaya, her hangi bir konsere, veya ailesini alıp da haftada bir gün dışarıda hangi parayla bir gün geçirebilsin. Tablo ortada, bizleri okutan vekil yapan, bakan yapan, başbakan yapan hatta Cumhur’un başı yapan, öğretmen yapan, doktor yapan, gazeteci yapan kısaca her şey yapan öğretmenlerimiz…

Memurumuza, işçimize, emeklimize ve sizlere hak ettiğiniz hakkınızı veremediğimiz için ben kendi adıma çok üzülüyorum. Size özür ve minnet borcu olanlara bu özrü dilememekte ve hakkınızı ısrarla vermek istemeyenler utansın demeyeceğim. Çünkü utanan insanlar hak gaspı yapmazlar. Hak gaspını marifet sayanları Allah’a havale ediyorum…