5 Ekim 2018 Cuma Saat: 09:13
Ekonomi dip yapmış gidiyor. Açlık sınırı, yoksulluk sınırı, asgari ücreti 2’ye, 3’e katlamış, vatandaşın artık kemeri de tutmaz hale gelmiş. Ülkemize saldırılar dört bir koldan örümcek ağı gibi örülmüş, gidişatımız hayra alamet değil vesselam.
Ülkenin borçtan kurtulması artık kaçınılmaz oldu. Önce iç ve dış borcumuz ne kadar bir ona bakalım. Haziran ayında dönemin Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, toplam borcumuzun 453 milyar dolar olduğunu açıklamıştı. Rakamları ortaya koyalım. En büyük resimden başlayalım. Türkiye’nin bütün borcu, içeriye dışarıya, vatandaşın, bankaların, reel sektörün ve devletin, milli gelire oranı yüzde 142 idi o zaman.
Şimdi bu 453 milyar dolar borçtan Türkiye nasıl kurtulur? Kurtulabilir mi? Veya nasıl en aza indirilebilir? Türkiye, dolar tuzağından nasıl kurtulur? Sorularını, ülkeyi yönetenler, ekonomistler, uzmanlar kara kara düşünmeye devam ediyorlar.
Valla bana kalırsa yani ben Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın yerinde olsam hiçbir şeyi satmadan, suya sabuna dokunmadan bu parayı bulurum. Gider Arap Kralı ile bir anlaşma yaparım. Krala derim ki, gel arkadaş her yıl sana yaklaşık 8 milyon kişi Hac ibadetine geliyor. Ben sana Peygamber efendimizin Hırka-i Şerifini, Sakalı Şerifini 20-30 yıllığına kiraya vereyim. Ayrıca peygamberimizin manevi eşyaları ile Mekke ve Medine’yi bereketlendirelim.
Bunun yanı sıra Hz. Ali’nin kılıcını da sana kiraya verelim. Her yıl 8 milyon Hacı adayları bu maneviyatları kutsal topraklarda görme şansı elde etsin. Bak sen bir şeytan taşlamada 10 tane taşa 10 dolar alıyorsun. Bunu 8 milyon hacı ile çarp bakalım ne kadar para tutuyor.
Oysa Mekke’de kuracağın bir müzede sana kiralayacaklarımı teşhir etsen dünyanın dolarını kazanırsın diyerek bu teklifi sunar, Kraldan 800 milyar doları kapar gelir ve paçayı da kurtarmış olurum. Kral bu teklife takla atar, kraldan fazla da kral olur.
Bu tür girişimleri diğer dinlerle de yapabiliriz. Sonuçta bu kutsal maneviyatlar bizim envanterimizde ve bizim muhafazamız ve korumamız altındadır. Satmıyoruz, hibe etmiyoruz ve bağışlamıyoruz. Kira süresi bitince de alır geliriz. 800 milyar dolar Arap Kralı için zaten para değil. Adamların oturma organlarını koydukları klozetler bile kapaklarına ve musluklarına varıncaya kadar zaten hep altından değil mi? Hem de som altından.
Ben Başkan Erdoğan’ın yerinde olsam, bu teklifi düşünürüm. Hatta düşünmeden ziyade bütün dinler arasında böyle bir çalışma başlatıp, ülkenin kasasını doldururum. Parayı bulunca devlet borcunu ödedikten sonra kuru sabitler, özel sektörün borcunu da sabitlenen kur üzerinden ödemesini sağlarım. O zaman dolar 2-2.5 TL’ye düşer mi? Düşmez mi? Alın size formül. Uygulamada zaman mefhumu da yok. Bu iş iki haftada gerçekleşirse, Amerika’ya meydan okur, Trump’a boy aynası alır, dolara güle güle dermiyiz deriz Vallahi.