17 Eylül 2018 Pazartesi Saat: 10:58
Geçenlerde, S. Refika Kadıoğlu hanımefendinin yazmış olduğu anlam yüklü makalesini okudum. Duygulanmamak mümkün değil. Eğitim kurumlarında ve sınıflarımızda bazı öğrencilerimiz var ki özel ilgiye ihtiyaç duyarlar. İşte biz bu çocuklarımıza ‘’Kaynaştırma öğrencileri’’ diyoruz.
Bn Kadıoğlun’un makalesini aynen yayımlıyorum.
Okulların açıldığı ilk gün çocuğunuzun sınıfında, bir ‘’Kaynaştırma öğrencisi’’ buluna bilir.
Korkmayın, bazı konularda çocuk yetersiz olduğu için kaynaştırma öğrencisi olmuştur.
Bu çocukların da damarlarında kırmızı kan akmaktadır. Bu öğrencilerde acıkıyor, ağlıyor, gülümsüyor. Aynı siz diğer velilerin çocukları gibi hayatlarını idame ediyorlar.
Sınıflarda diğer öğrenciler bu çocuklardan asla kötü etkilenmezler. Başarıları düşmez ve bu çocukları taklit etmezler. Ama merhameti ve yardımlaşmayı bu çocuklar sayesinde daha seri bir şekilde öğrenebilirler. Duygusal zekalarını geliştirebilirler.
Şunu da unutmamak gerekir ki, o çocuklar bu sınıflara sizin çocuklarınız kadar kolay gelmediler. Çoğu zaman dünyaya geldikleri ilk senelerden itibaren, eğitimler ve terapiler aldılar.
Okul ve okumak bütün çocukların hakkı (Göz yaşlarımı tutamıyorum, hatta yutkunamıyorum) mani olan siz olmayın. Çünkü bir noktada zaten eğitimleri kesintiye uğruyor.
Dedim ya herkes aynı şansa sahip değil.
Kaynaştırma öğrencilerimizin gözlerindeki pırıltıyı söndürmeyelim yanaklarındaki tebessüm eksilmesin. Huzur bulsunlar. Mutlu olsunlar. Yaşamak elbet yaşamak bu minik ve gençlerimizin de hakkı.