4 Temmuz 2018 Çarşamba Saat: 11:14
Enteresan bir seçim maratonu yaşadık. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN’ı umutsuz görmüştüm. Bütün anketler Cumhurbaşkanlığı seçiminin 2. tura kalacağını gösteriyordu. 24 Haziran gelip çattığında milletin heyecanı tavan yapmıştı. Gönül istedi ki bütün Cumhurbaşkanı adayları bir programda toplansınlar ve kozlarını paylaşsınlar, ama olmadı, bir araya gelemediler. Örgütlenmeyi iyi beceren, iyi yapan ülkenin bir numaralı siyasi aktörü Recep Tayyip ERDOĞAN rakiplerini eze eze büyük fark atarak kazandı. İşin anlaşılmayan kısmı CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İNCE’nin tavrıdır. Muharrem İNCE kendi sandık görevlilerine “sandıkları asla terk etmeyiniz” talimatı vererek, kendisinin de Yüksek Seçim Kurulu’nda oy tasnifini takip edeceğini, gerekirse binlerce avukatla müdahil olacağını söylemişti. Gelin görün ki Muharrem Bey sandıklar açılmaya başlandıktan sonra ortadan toz oldu, sırra kadem bastı, adeta kendisine oy veren on beş milyon seçmeni ile alay etti. Kaybettiğini de bir gazeteciye “o adam yine kazandı” diyerek ilan etti. Kocaman CHP küçük bir Cumhurbaşkanlığı adayına teslim edilmiş ve bu garip tutum ortaya çıkmıştır.
CHP ve Cumhurbaşkanı adayı baştan aşağı yanlış strateji güderek hem Recep Tayyip ERDOĞAN’ın kazanmasını sağlamış hem de MHP’nin mecliste güçlenmesine sebep olmuştur. Muharrem İNCE’nin seçim startını Edirne’deki terörist Selahattin DEMİRTAŞ’ı ziyaret etmesiyle vermesi çok önemli kayıplara sebep olmuştur. CHP ve zihniyeti her ne hikmetse PKK ve HDP’nin militanlığına karşı gelememiş, adeta onlara destek vererek meclise girmelerini sağlamıştır. Aklıselim bir Cumhurbaşkanı adayı ülkenin bekası için Suriye Afrin’de bulunan mehmetciklerin ve polislerin alınlarından öperek başarı dileyerek start verebilseydi milletçi oylardan kazanım elde edebilirdi. Denize düşen yılana sarılır lafını hiç sevmem. Çünkü bilirim ki o yılan önce sarılan sahibini sokar. Aynen HDP’nin ve uzantılarının yaptığı gibi.
Muharrem İNCE Anadolu kadını görüntüsündeki annesini miting alanlarına taşıyarak ve camilerde namaz kıldığını göstererek muhafazakarların hatırı sayılır oylarını kazandı. HDP’yi ziyaret ederek ve destek vermesiyle de milliyetçilerin nefretini kazandı ve kaybetti…
Seçimin ertesi gününde eline bir kağıt alarak suratı pancar morluğunda olduğu halde açıklama yapması seçmenin içerisine kuşku düşürmüştür. Gece ne oldu, neler yaşandı açıklamak zorundadır. Yoksa aldığı yüzde otuz oya asla güvenmesin.
Devletin Cumhurbaşkanı olarak seçilen Recep Tayyip ERDOĞAN’a “o adam” diye hitap etmesi de kalitesinin göstergesidir. Daha konuşma platformunda polise yapmış olduğu hakareti de saymıyoruz bile.