Mehmet Ziya Odabaş

10 KASIM VE ÇOCUĞUM

10 Kasım 2017 Cuma Saat: 10:14

Yıl 1881 cihana egemen gencecik bir çocuk gelecekti dünyaya Selanik’ten. Yoksullukların içerisinde hareketleri, edası, duruşu ile yaşıtları arasında farklılığı ortaya çıkacaktı. Çıkarttı da ATATÜRK. Daha gencecik yaşında. Akranları oyun oynarken o yurdunu düşünecekti, düşündü de. Büyük komutan, büyük düşünür, büyük asker Mustafa Kemal ATATÜRK gün geldi açlık ve sefalet içerisinde gün geldi büyük baskı altında yaşamını idame ettirdi. Ancak müthiş karakteri yılmak nedir bilmiyordu. Osmanlıların son yıllarında itilaf devletlerince (İngilizler, Fransızlar, Ruslar, İtalyanlar, Yunanlılar v.s.) yurdun her karış toprağı işgal altındaydı. Türkün ayağına prangalar vuruluydu. Bırakın konuşmayı, düşünmek bile suçtu. İşte böyle bir ortamda bir kahraman çıktı ortaya, masmavi gözleri, altın sarısı saçları, kurt bakışıyla ve deha aklıyla yön çizecekti, yol çizecekti ırkına. Bağımsızlık karakterimdir diyerek 1919 yılının 19 Mayısında Samsun'a ayakbastı. Artık Türk isyanı başlamıştı, Türk kurtuluş savaşı başlamıştı. Çanakkale de, Sakarya da tüm yurtta destan yazacaktı. Son düşmanı İzmir de denize dökerek destanı yazdı da.

Saltanata son verip, bağımsız Türkiye Cumhuriyeti devletini kurarak Türk ulusunun hür ve demokrasi içerisinde yaşamasını sağladı. Sanayide, tarımda, ulaşımda, kılık kıyafette kadınlara verdiği haklarla devrimler yaptı. Daha da önemlisi gençliğe hitabesiyle Türk gençlerine yarınlarda yaşayacağı sorunlarla ilgili yol haritası çizdi. Ve yorgun düşen bedeni gencecik yaşta 57 yaşında 10 Kasım 1938 yılında ebedi istirahate çekildi.

Sevgili Atam, biliyor musun artık Türk okullarında senin adını gerektiği kadar ağzına almıyor öğretmenler, biliyor musun senin resmini taşıyan rozetleri taşıyamıyor insanlar, biliyor musun senin laikliğe verdiğin değeri vermiyor kimse, dahili ve harici betbahlara karşı kalkan olamıyor kimse. Senden özür diliyoruz Atam. Emanet ettiğin güzel yurdumuza sahip çıkamadık. ABD, İsrail ,İngiliz ajanları cirit atıyorlar memleketimizde, kahpe bölücüler şarkılarla alkışlarla geliyorlar dışarıdan içeriye. Tekrar özür diliyorum Atam. Yazacak çok şey var ama kendimi o kadar özgür hissetmiyorum Atam, yazamıyorum. Ancak aydın Türk gençleri bu gün de var, yarında var olacaktır. İnanıyorum ki yarınlar daha güzel olacaktır. Sana yazmış olduğum bir şiirle veda ediyorum Atam, sen rahat uyu…

ATAM İZİNDEYİZ

1881 yılında bir güneş doğdu Selanik’te,
Yaşadı, yaşattı tarihi bizlere,
Vatanında vatansızlar gibi olan Türklere,
Yol verdi, umut verdi, güç verdi fikirleriyle.

O kurtardı toprağımı, o kurdu Cumhuriyeti,
Bize verdi özgürlüğün onur timsalini,
Sağ ol Atam, söz veriyorum ilkelerinle yürüyeceğim,
Seni, 10 Kasım’ı yüreğimden silmeyeceğim.

Selam durdu Türkiye’m, selam durdu tüm dünya,
Duyunca 10 Kasım’ı saat dokuzu beş geçeyi,
Ağladı tarihim, ağladı gençliğim ardından,
Atam seni, 10 Kasım’ı gönlümden silmeyeceğim.