2 Kasım 2017 Perşembe Saat: 09:15
Düşüncelerimiz davranışlarımızı belirler. Davranışlarımız da eserimizi oluşturur. Başarı müsabaka başlamadan sağlanamıyorsa yarışmadaki performanstan başarı beklemek hayal olmaz mı ?
Büyük hedefleri ve amaçları olmayan, kendini aşmayı denemeyen, kendini yaptığı veremeyen, fedakarlıktan ve olgunluk göstermeyen sporcu, spor adamları ve yöneticiler ne kadar başarılı olurlar?
Başarılı futbolu araştırırsak onların bir iç disipline ulaştığını görürüz. Katı bir disiplinden çok, olgunlaşmış doğru, bir inanç sistemi kurmuş olmaları, onları başarılı bir inanç sistemi kurmuş olmaları, onları başarılı bir spor adamı olmasının ötesinde bir lider konumuna getirir. Uzmanlar başarılı ve mükemmel performans sergileyen spor adamları, disiplinli düşünen insanlar diye tanımlar. Tavır ve davranışları, düşüncelerin alışkanlıklarıdır.
Şampiyonu şampiyon yapan özellikler işte bu duygu ve duygu ve davranış farklılıklarından kaynaklanır. Diğer bir deyişle fark mantalite’dir. Futbolu yönetenlere sorarsanız bir sürü şikayet ve mazeret dinlersiniz. Başarılı spor adamlarında ise bu tür davranışlara kolay kolay rastlayamazsınız.
Başarılı spor paydaşları performanslarından sorumludur. Her türlü sorumluluğu üstlenirler, mazeret aramazlar. Hatalarını en aza indirerek, yüksek performansa ulaşmak için gerekli olan olumlu duygu ve davranışları ararlar.
Sporcu olarak, teknik adam olarak bilhassa yönetici olarak önce doğru düşünmeyi öğrenmek gerekir. Doğru düşünen sporcu, antrenör, yönetici daha sonra doğru davranış sistemi bulur. Doğru davranışlarda doğru sonuçları doğurur. Dolayısıyla yüksek başarı, stratejik ve doğru düşünceyle başlar ve doğru sistemleri oluşturur.
Buda’nın da dediği gibi,biz ne düşünüyorsak o’ yuz. Biz her neysek düşüncelerimizden doğar. Düşüncelerimizle dünyamızı yaparız.(Buda)
Biz futbolda ne düşünüyorsak o’yuz.Biz futbolda her nerdeysek düşüncelerimizden kaynaklanmıştır. Düşüncelerimiz futbol dünyamızı oluşturmuştur.
Kısaca işimizle karşılanır, işimizle uğurlanırız.
Ha.. Unutmadan bugünün hakkını vermeden yarın gelmez.
Saygıyla…