18 Ekim 2017 Çarşamba Saat: 10:20
Ne günlere kaldık, kimse, kimseye güvenemez oldu. Nasıl güvenelim ki, Nereye baksak menfaat ve çıkar görüyoruz. Dostluk, arkadaşlık hatta hizmet hak getire, vatandaşlar bir birine selam dahi veremez oldu.
Siyasete dönüp bakıyorsunuz. Rant ve çıkar üzerine kurulmuş sistem. Zenginler daha zengin oluyor. Parası olmayanlar siyasete dahi giremiyor. Girse de söz hakkı bulamıyor. Adamın oğlu milyonlar harcıyor vekil veya başkan oluyor, seçildikten sonra gelsin yeşil dolarlar pardon Euro lar. Öyle ya zararını karşılayacak. Peki verdiği sözler;
Hani kış ayını kaldıracaktı melun veya hamileliği 3,5 aya indirecekti. Eşitlik olacaktı. Dahası, özgür olacaktı vatandaşım. Onları düşünen yok. Verdiği sözleri tutan yok, vatandaş bırakılan yerde otlamaya devam ediyor. Doğal olarak sevgili vatandaşlarımızda, vekillerin veya başkanların peşinde takla pardon parente atlamaya devam ediyor. Çok değil bir resim karesine girebilmek için neyi var neyi yok feda ediyor.
Son zamanlarda bir din tüccarları türedi ki anlatması gerçekten zor. Adamlar yedi kök sülalesinin geleceğini kurtarırken bizim gariban fukaramız yiyemediği paracıklarını din tacirlerine peşkeş çekmeye devam ediyorlar. Bu tiplemeler ABD nin bize kakaladıklarıdır. Müslümanların kafası karışsın, inançları zayıflasın, islam dinine güvenleri kalmasın , işte tek amaçları bu. ABD de ve Avrupada hızla yayılan islam dinini nasıl yozlaştırırlar. Ancak televizyon şarlatanları ile. Hele bir kaçı var ki, 5 yıldızlı otellerinde porno seyrettirirlerken, kendileri ulema kesilirler ya insanın sinirleri gerçekten boşalıyor yani.
Allahtan korkun, çıplak banyoya girmeyin, kadınlar çalışmasın, kız çocukları sokakta oynamasın, mini giymeyin vs.
Beyinsizlerin işi gücü belden aşağıya. Hiç duydunuz mu ilim ve irfandan, teknolojiden bahseden bir din adamını, işleri güçleri, dini yozlaştırmak, vatandaşın kafasını karıştırmak ve para kazanmak. Oh ne ala, dahası var siyasi bir partinin arka bahçesi rolünü oynamaları ve tetikçiliklerini yapması da cabası. Bu tiplere asla hakkımı helal etmiyorum. Benim naçizane olarak siz değerli okurlarımdan bir isteğim var Yüce yaratan Allah dan asla korkmayınız, Allah korkuluk değildir. Allah’ı seviniz ve emirleri olan farzları yapınız. Şüphesiz Allah her şeyi gören, bilen ve mükafatlandırandır.
Ülke sporunda rant ve menfaat iç içe girmiştir. Dün Ordu spor bugün Trabzon spor. Yarın bir başka spor. Hunharca harcanan paralar, kaybolan ve tarihten silinen kulüpler hepsi de bu menfaatleşmenin sonuncusudur. İşte size bir örnek Birkaç yıl önce büyük Ordu sporumuzda oynayan Yalçın Ayhan diye bir futbolcu vardı. Ordu spor bedava bıraktı, Trabzon spor bedavaya almadı her iki kulüpte milyon Eurolar vererek Yalçının yerini doldurmak istediler ve dolduramadılar. Çünkü komisyon alamayacaklarını anladılar. Sonuç ortada. Ordspor yok oldu. Trabzon borç batağında boğuldu. Peki yöneticiler, onu da savcılar ve vergiciler bakacak. Ben buradan ahkam kesemem.
Ankara Büyük şehir Belediyesi, aynen Karadeniz illerinde şu anda uygulanan bir sistemi uyguluyordu. Ara sokaklarda ve yol kenarların da Park ücreti alıyordu. Yargı, yollardaki bu park parası alım sistemini yasakladı Ankara da kaldırdı. Peki Karadeniz illerinde, Bu illerde Belediyeler, vatandaşı yontmaya devam ediyor. Hem da fahiş fiyatla. Bizim başkanlarımız yargı dinlemez, Ağaçları keser otel yaparlar, Deniz kenarlarını satar yandaşlara peşkeş çekerler bizde bize iyi giydiriyorlar diye oy vermeye devam ederiz.
Dedik ya nereye baksak giydirme işi, tereyağ 40 TL et 50 TL sıgara 10 TL ekmek kilosu 5 TL daha sayayım mı.
Soframızda her gün bir zeytin tanemiz eksiliyor. Adamlar 5 ltrlik yağı bile 4 litreye indirmiş giydiriyorlar. MTV ne oldu ben halen anlayamadım.
Ama gene de hepinize hayırlı işler.