KÖYÜMÜN DÜĞÜNLERİ
Berkant DOĞAN2017-05-07 10:27:29Ne güzel ne içten olurdu köydeki düğünler.
Davul , zurna, gırnata..
Öyle saz maz olmazdı düğünlerde. Saz ekipleri önceden tesisatları kurup “Ankaranınbağları”nı falan çalmazlardı.
Çok doğal olurdu.
Köyün genç kızları bayram yerine gider gibi süslenirler püslenirlerdi.
Yanaklarına allık sürerlerdi daha güzel görüzsünler diye.
Yaşlı amcalarla yaşlı ablalar bir kenarda oturur oynayanları seyrederlerdi.
Düğün sahibi onların ellerinden tutar zorla ortaya çeker oynatmaya çalışırlardı.
Amcalar ve ablalar önce nazlanır sonra havaya girince meydanda döktürmeye başlarlardı.
Mermi atarlardı düğünlerde. Boş kovanlar yere düşer toplar tabanca atan adama 25 kuruşa satar helva ekmek alırdık.
Köyün bıçkın delikanlıları bir araya gelir çapkın çapkın kızlara bakarlar göz atarlardı.
Gelin alıcı vardı gelini almaya geldiklerinde önce evin bacasına ateş ederler sonrada kapıyı keserlerdi.
At sırtında giderdi taze gelinler. Araba yoktu.Olsada düğün evlerinin önüne arabalar çıkamazdı.
Kına yakarlardı al yanaklı kızlar.
Bizede sürerlerdi.
Bir gün sonra avucumuzun içi kınadan kıpkırmızı olurdu.
Yaykın ağacına çıkar yaprak toplar yaprağıyla kınayı silmeye çalışırdık. Bazandetiflin yaprağını kullanırdık.
Hoştu düğünler. Davul zurna sesleriyle köye bir canlılık gelirdi.
Düğünün en karlısı ceviz helvacılardı.
Helva alabilmek helva yiyebilmek önemli bir meziyetti sanki.
Düğüne gidipte helva yemeden dönen pek kimse olmazdı.
Mermilerden yıkılan ev bacaları on gün geçmeden tamir edilmezdi. Gelenekti.On gün dumanlar yan yan çıkardı bacalardan.
Bastonuyla yaşlı dedeler gelirdi. Helva verirlerdi kovuk dişleriyle bir ısırıp çocuklara verirlerdi. Yiyemezlerdi.
“Oğlum helva yeme zamanı bizden geçti. Helva gençlere lazım” derlerdi.
Helvasız düğün, meyvesiz ağaca benzerdi bizim oaralarda.
Düğüne geldinse helva yiyeceksin arkadaş.