İNCİR DALLARI.

Berkant DOĞAN2017-04-05 10:06:38

Çok çatallıydı bizim incir ağaçlarının dalları.
Bir dalı vardıkitaa evin kiremitli damına uzanırdı.Bir dalına kuş, bir dalına ben konsam birbirimizi göremezdik yani..
Öyle bir kokardıki sabah sabah kahvaltı yapmış gibi olurdun..
Bizim köyde her ağaca bir aile her incire bir sinek düşerdi.
Ağaca çıkardık löp löp atardık incirleri ağzımıza..
Anam reçel yapardı incirden.Rahmetli ablam taa Almanyalardan mektup yazardı” bana incir ayırın” diye.
Ama ne zaman incirler olsa ablam olmazdı..
Sonra Alamanya gördü bizim incirler.Hiç unutmam babam zengin komşunun dolabından buz alıp koymuştu incirin ambalajına çürümesin diye..
“ oğlum Alamanya ta dünyanın ucu” derdi..
Yıllar sonra muhtar “ Buradan yol geçecek” dedi. İncir ağacımızı kesti devlet. Yol geçti. Köylü sevinmişti. Öyleya artık fındık çuvallarını eşek üstünde taşımayacak aldığı anadol taksiyle taşıyacaktı.
Bizimkileri bilmem ama ben hep beddua ettim” inşallah arabanız devrilir” diye.
Devrilmedi. Anadolford oldu, taunus oldu, tofaş oldu. İncir ağaçları kesildikçe arabalar büyüdü..
Çamurlu yollar önce kum, sonra çakıl, sonra asfalt oldu..
Ama incir ağacının yerini tutmadı hiçbir şey.
Bal incirin kokusu yerini egzos kokularına bıraktı..
Ne zaman fındık öncesi emekçi kadınlarımız gıdıklarında incir satsa hep incirin kokusu girer bedenime..

Anasayfa