Son 2 aydır millet olarak hayatımızın her safhasına giren EVET mi? HAYIR mı? Ya Kilitlendik kaldık.
EVET desek bir bela, Hayır desek iki bela. EVET’ i savunan HAYIR’ savunana, HAYIR’ı savunan, EVET’i savunana denmedik söz söylenmedik lafın bırakılmadığı günler.
Neler oluyor? Cennet vatanımda böyle, birbirimize bu kinimiz bu öfkemiz neden? Bizler iyi günde kötü günde birbirine omuz vermiş, ayni kaldırımlarda, caddelerde, sokaklarda, yürüyen ayni havayı teneffüs eden dün kolkala yürek yüreğe olanlarız, nedir bu öfke?
Referandumun sonucu ne olursa olsun ayni coğrafyada yaşamayacak mıyız? Kendi fikrimizi birbirimize dikta etmek için çabalayacağımıza, birbirimizin fikirlerine saygı duymayı denesek ki bu demokrasilerin en önemli unsurudur.
EVET, HAYIR birbirimize hakaret etme tercihi değil bilakis milletimizin tercihine göre ya yeni bir sistem, ya da mevcut sisteme devam etme tercihi bunu böyle görmek böyle anlamak için özel bir gayrete de ihtiyaç yoktur. Vatan topraklarımızda özgürce yaşamanın diğer adıdır Demokrasi, insanımızı köle gibi görmek isteyenler 15 Temmuzda köleleştirilemeyecek bir millet olduğumuzu bir kez daha tüm dünyaya haykırdı milletimiz.
Türk milletini tarihin her sayfasında kendisine vurulmak istenen zinciri kırmakla kalmamış, efendi olacağını düşünenlerin boynuna geçirmiş o zinciri.
Sözün özü EVET, HAYIR bizlerin birbirimizden uzaklaşma referandumu değildir, bilakis demokrasilerin vazgeçilmezi, milletimizin tarih boyu kendisi için en iyi olanı seçmek için halkını davet ettiği toyun adıdır. Birbirimize kendi fikirlerimizi dayatmak değil bir birimizin fikirlerine hoşgörü göstermenin adıdır referandum. Toyumuz hayırlı mübarek olsun.
Sevgiyle atılan her tohum sevgiyle yeşerir.