ANAYASANIN İLK DÖRT MADDESİ VE
GİZLİ AJANDASI OLANLAR
Son yapılan anayasa değişikliği TBMM’den geçerek Türk Milleti’nin onayına yani referanduma kaldı.Bu referandum Türkiye’de uygulanmakta olan Olağan Üstü Hal Uygulaması Sürecinde yapılacak
Siyası partiler kendilerince kampanyalar yapacaklar.Ancak bireysel olarak kampanya yapmak isteyen
Lere çoğu kara bu imkanlar verilmeyeceği gözlenmektedir.Özellikle “HAYIR” Kampanyası yapmak isteyenler kampanya yapmakta zorlanacağa benzemektedir.
Türk Milletinin Anayasa yapma geleneği 1808 yılında 2. Mahmut döneminde imzalanan “SENED-İ İTTİFAK” sözleşmesine kadar gitmektedir.Anadolu Rumeli Ayanları ile Padişah arasında imzalanan bu sözleşmenin ilk anayasal metin olduğu kabul edilmiştir.
Anayasal anlamda bunu Osmanlı döneminde Tanzimat Fermanı, Islahat Fermanı, 1.Meşrutiyet,2. Meşrutiyet izlemiştir.Bunların ortak özellikleri demokratikleşme ve yenilik anlamında
Günün şartlarında demokrasinin kapısını aralama olarak kabul edilmektedir.
Cumhuriyet döneminde ise, ilk anayasa TRŞKİLAT-I ESASİYE KANUNU Olarak yapılan ilk anayasadır.Bunu 19824 Anayasası, 1961 Anayasası ve 1982 Anayasası İzlemiştir.
Osmanlıda ve Cumhuriyet döneminde yapılan anayasaların ortak yönleri,Cumhuriyet,Üniter yapı,Demokratiklik,Çoğulculuk,Demokrasi,Laiklik ve Sosyal Hukuk Devletinin temel alınmasıdır.
Türkiye’de 15 yıla yakın zamandır iktidarda bulunan AKP’ye mensup veya AKP’ye yakın duran
AKP Taraftarı olan bir kısım kimselerin Atatürk ve Cumhuriyet hakkındaki söylemleri son zamanlarda artış göstermektedir.İşin en kötü yanı ise bu kişilerle ilgili olarak yasal işlem yapılmamasıdır.
Eğer bu yazdığımızı örnekleyemez isek zandan öteye gidemeyecektir.İşte örnekler: AKP Erzurum Millet Vekili Zehra Taşkesenoğlu “100 yıldır bu topraklarda vurulan prangaları kurtarmaya
Rabbil alemin bizi nasiplendirdi.” Cumhuriyet Dönemini Pranga dönemi olarak adlandıran AKP’li vekil
Bu yorumunu referanduma gidecek olan anayasa değişikliğini yorumlarken yapmıştır.
AKP Balıkesir Milletvekili Tülay BABUŞÇU Sosyal Medya Hesabından yaptığı yorumda “Osmanlı İmparatorluğu’nun 90 yıllık reklam arası sona ermiştir.” Yorumu ile Cumhuriyetin reklam
Arası olduğunu ifade etrmiştir.
AKP Bursa Milletvekili İsmail Aydın TBMM’de Anayasa değişikliği konuşması sırasında
Meclis kürsüsünde Anayasa’nın ilk dört maddesini işaret ederek “…İleride (Anayasa’nın) ilk dört madde değişebilir” Sözleri ile bu gün yürürlükte bulunan Anayasamızın ilk dört maddesindeki Cumhuriyet,Başkent,Resmi dil, Üniter Yapı,Demokratik Laik Sosyal Hukuk Devleti nitelendirmesinin
Değişebileceğine işaret ertmiştir.
AKP’ye yakınlığı ile bilinen ve AKP’nin sözcülüğünü yapan “Yeni Şafak”Gazetesi’nin genel yayın yönetmeni İbrahim Karagül “ Cumhuriyet bir geçiş süreciydi. Yirminci yüzyıl(Cumhuriyet)
Parantezini kapatıyoruz. Cumhuriyet geçiş süreci, yeni bir tarih başlıyor.” İfadelerini “BÜYÜK
OYUNCU GERİ DÖNÜYOR” Başlıklı yazısı ile gazetesindeki köşesinde bunları yazdı.
Bu tür yorumların hep AKP’lilerden ve ona yakın çevrelerden gelmesinin sizce özel bir anlamı varmı? Neden hep bu gurptakiler bu yorumları yapıyorlar? Bu soruları herkes önce kendine daha sonra da birbirine sorması gerekmezmi?
Şimdi şu soruyu sormak lazım.Acaba bu camianın Cumhuriyet ile ilgili beyinlerinin arkasında
Gizli bir ajandalarımı var? Neden bu tür yazı ve sözler AKP’Liler ile yandaşlarından sadır olmaktadır?
Dahası bu gibi sözleri sarf edenlerin hukuk karşısında hesapları neden sorulmaz? Acaba bu söylenen ve yazılanların hukukta karşılıkları yokta bizmi bilmiyoruz?
Not: Dün yayınlanan gazetemizde köşe yazısı sevhen Uğur Yurt adı altında yayınlanmıştır. Sayın Yurt ve okurlarımızdan özür diliyor, yeniden yayınlıyoruz.