YARATILANDA KULLUK BİLİNCİ NASIL OLMALI?

HÜSEYİN DENİZ2024-10-22 09:44:06

Yaratılışımızın yegane sebebi, her şeyimizi kendisine borçlu olduğumuz Allah’a teslim olmak ve bu teslimiyetimizi söz ve davranışlarımızla göstermektir. Hani çok meşhur bir atasözü vardır ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz diye yaşamadığı hayat davranış tutum ve ibadet kişi has bir şey değildir. İnsanın bu dünyaya gönderi şimdi elbetteki bir sebep vardır hayatına kişi ona göre göndermiş ve bir kural ve kanunla yaşama sözkonusudur.

Allah kur’an-ı Kerim ‘ de. “Ben cinleri ve insanları ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.” (Zâriyat, 51/56)

İnsanın önüne büyük bir ömür serveti konmuştur. “Ben Allah’ın kuluyum” diyen kimseye düşen görev, bu serveti iyi değerlendirip, “(Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz.” (Fatiha, 1/5) ayet-i celilesini kendine düstur edinerek yalnızca O’na kul olmak, dünya hayatının geçici heveslerine kapılmadan Rabbine ve cennete doğru kutlu bir yürüyüş yapmaktır (Nur, 24/36-37; Âl-i İmrân, 3, 14-15).

İnsanoğlunun ömrü umduğundan çok kısa ve göz açıp kapıncaya kadar gelip geçicidir, Bu adı üstünde yalan dünya’da en uzun yaşayan Hz. Adem ve Hz.Nuh Aleyhisselamdır.

Hz.Nuh (A.S) soruyorlar!

Ya..! Nuh bunca ömür yaşayıp sürdürdün

Peki!  Ne gördün ne işittim diye sorulduğunda?

Hz Nuh (AS) Aynen şu sözü dile getirir ve “AB-İ HAYAT’ derler.

Nedir? o ya Nuh diye sorulunca!

Gün bugündür, bu dünya bir günden ibarettir aldanmayın.der

Aradan zaman bir müddet zaman geçer.

 Hz. Nuh (AS) bir yere geçerken yolun kenarında dizlerini döverek ağlamaya bir kadın görür!

Kadını yaklaşır ve nedir senin bu halin niçin kendini bu şekil de perişan ediyorsun agliyorsun dediğinde

Kadın, Hz Nuh (AS)

Görmezmisin! Ya Nuh.. Baksanıza çocuğumun cansız bedenidir.

Benim çocuğum genç yaşta gitti (yani öldü) deyince

Hz (Nuh AS) Kadına şu şekilde cevap verir.

Allah’tan korkmalısın ahir zaman ümmeti gelecek, onların boyları kısa,ömürleri, sabırlarıda kısa olacak!

Allah onların işledikleri her ibadetlerinin ve sevaplarının karşılığı olarak bire bin verecek!

Ancak..! Bunların ibadetlerinden ve imanlarından eser kalmayacak.

Mesela buna bir örnek vermek istersek.! Kadir suresinin 3’cü ayetidir.

Cenabı hak bir geceyi ibadetle geçirenler için bin yıl,yani 84 yıl ibadet’le geçirmiş sevabı vereceğini beyan etmektedir:

Allah'ımızın bizlere yani ahirzaman ümmetine verdiği en büyük nimetlerden bir tanesidir

Bu fırsatlar ağır zaman ümmetten verilmiş verilmesine de!

Ancak..Bin bir güçlükle Kazanılan İman-ı muhafaza edemeyecekler fitne fücur, yecüd ve deccal çıkacak..

Ahlak ve adalet kalmayacak, Haram helal ver Allah’ım bu kulun yer Allah’ım şeklinde bir hayat süreceklerdir.

Birde kaya iman kalmayacak sokak ve cadde hayvanlar gibi çıplak gezeceklerle dolacaktır.

İşin en acı tarafı  50-60 senelik ömre sahip oldukları halde insanlar, bu dünyayada  hiç ölmeyecek gibi tapacaklar diye serzenişte bulmuştur.

Evet kıymetli dostlarım:Dün dünde kaldı geçen ömür geride kaldı. Allah’ın bize bahşetmiş olduğu bir günlük sermaye olan ömür insanları için bir fırsat bir ganimet vede her saniyesi Allah’a kulluk etmek için değerlendirilmelidir.

Cenab-ı Hak Kur’an-i kerim Tahrim Suresi 6’cı ayetinde şöyle buyurur;”Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. Onun başında, acımasız, güçlü, Allah’ın kendilerine buyurduğuna karşı gelmeyen ve kendilerine emredileni yerine getiren melekler vardır.

Bizlerin kul olaraktan,tek hedefimiz Yüce Allahın rızasını kazanmak O’na kul olmak,O’nun sevgisini daima içimizde hissetmekten geçer.

Sevgi ,saygı ve ilahi aşk dendiğinde, hemen aklımıza leyla ile mecnun aşkı gelmektedir.

Buraya dikkatinizi çekmek isterim!

Leyla ile  Mecnun aşkını hepimiz bilmekteyiz.

Bir gün Mecnun, Leyla’sına kavuşmak için bir dişi deve hazırlar.

Elinede   yi hızlı sürmek için sopasını alıp yola koyulur’

Ancak.. Burada hesaba katamadığı bir durumla karşılaşır.

Dişi devenin daha yeni doğmuş yavruları vardı

Mecnun elindeki sopasını deve vurarak bir an önce leylasına kavuşma ister ve habire deveye sopası ile vurur.

Mecnun bunu bir türlü beceremez

Yol yarılanır

Deve bir ileri

İki geriye gider.

Sebebine gelince..!

Mecnun Leyla’sına kavuşmak isterken,

Devenin ise yavrularının haşreti sarmış geriye dönüp ona kavuşmak ister.

Bunun farkına varan Mecnun artık sebeb aramaz artık.

Kendi kendine şöyle der.

Ey Devem…

Sende evlat hasreti var

Bendede Leyla hasreti var.

Galiba bize burada yollarımızı ayırmak düşer der.

Deveyi salar, ve Mecnunda leyla’sına kavuşmak için yollara ayrı ayrı yollara düşerler.

Değerli dostlarım: Bizler insanoğlu ve Müslüman olarak dünyayı ve yaşamayı seviyoruz, Dünya nimeti olan malı ve evlatları da bir o kadar değer veriyoruz.

kalbimizde Allah sevgisi mi,evlat sevgisimi, dünya sevgisi mi var ona bakmalıyız.

Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim de ”Bilin ki ey insanlar! Bu dünya hayatı ve yaşantısı, sadece bir oyundan, geçici bir eğlence ve bir süsten ibaret ve ranızda bir övünme ve böbürlenme aracıdır, mal ve evlat çoğaltma yarışından ibarettir. Bu dünyanın durumu, hayat getiren yağmurun hikayesine benzer, Yağmurun yeşerttiği bitki, toprağı ekenlere sevinç verir, mermisine, Ancak .. sonra kurur ve sen onun sarardığını görürsün. Sonra çörçöp olmuş, dağılıp gitmiştir. Ve ahirette ise, Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenler için, çetin bir azap, itaat edenler için ise, bağışlanma ve hoşnutluk vardır ve dünya hayatı, aldatıcı bir geçimlikten ve yararlanmadan ibarettir.(Hadid suresi 20)

İhsanoğlu ailesine çevresine karşı her konuda sorumludur”Pey.sav.efendimiz Buyururlarki: "Bakmakla yükümlü olduğu kimseleri ihmal etmesi,kişiye günah olarak yeter"bu yüzden kişi Rabbine çevresine insanlara ve ailesine karşı sorumludur.

Kıymetli dostları;Kişinin dünya ya geliş sebebi ve hayat istikameti bellidir yukarda saydıklarımız kişinin ahlâk yapısında ruhunda ve içinde olmalıdır. Kişinin bu dünya misafirhanesinden istikameti bu olmalıdır.yani sirati müstakime varmadan hesabını yapılmadan hesabını yapanlardan olmalıdır.Gerçek hayat işte buna denir

 

Anasayfa