Tank mermileri ile yaralandı. Bir kolu koptu. Kanamayı durdurmak için yaralı kolunu telle sardı. O halde bile teslim olmadı. Onu takip eden drona elindeki sopayı fırlattı. Son nefesine kadar savaştı. İmkansızlıkların içerisinde pes etmedi. Şahadete erdiğinde yüz ifadesine baktım.
Yüz ifadesinde büyük bir hayal kırıklığı gördüm. Evet! Onu İslam alemi ve biz Müslümanlar yalnız bırakarak hayal kırıklığına uğrattık. Yahya Sinvar komutanı böyle görünce aklıma Hz. Hamza geldi. Ölümü korkutan Hamza! Peygamber Efendimizin deyimiyle; "Ey Hamza yavaş yürü, gözünün gördüğü hiçbir şeyden korkmazsın sen lakin heybetini gizli tut. Yürüyüşün ölümü korkutuyor." Bende Yahya Sinvar komutanda ölüme meydan okuyan bir kahramanlık gördüm.
Bizde olmayan kahramanlık. İki milyar Müslümanın cesaretini, asaletini, vakarını ve korkusuzluğunu Allah bizden alıp ona verdi.Bu kahranlık da ona yeter. Şahadetin mübarek olsun büyük komutan.
Mü’minlerden öyle adamlar vardır ki, Allah’a verdikleri söze sâdık kaldılar. İçlerinden bir kısmı verdikleri sözü yerine getirmiştir (şehit olmuştur). Bir kısmı da (şehit olmayı) beklemektedir. Verdikleri sözü asla değiştirmemişlerdir.
(Ahzap Sûresi, 23)
VİETNAM SAVAŞI boyunca bir adam, Beyaz Saray'ın önünde her gece tek bir mum yakarak protesto yapıyordu.
Bir gece bir gazeteci: Bayım bu küçük protestonuzun
bir şeyi değiştirebileceğine gerçekten inanıyor musunuz? diye sordu.
Adam şöyle cevap verdi:
Buraya onları değiştirmek için gelmiyorum. Buraya geliyorum ki, onlar beni değiştiremesinler.
Bu vahşete seyirci kalarak, bir parçası olmamak için, gerçeği bilmeye ve anlatmaya devam edeceğim. Vicdan ve merhametimi söküp atmaya çalışan bu acımasız dünyaya karşı direnmek için bunu her gün yapacağım.
İsrail Başbakanı netanyahu : ABD Ve müttefik ülkeleri acil desteğe davet ediyoruz. İsrail tarihinin en zor günlerini yaşamaktadır.
Vurun Aslanlar mazlumların ve mağdurların ahı için, şehitlerin kanı için yıkılsın israil.
İsrail'de son akşam yemeği adlı bir çalışma olmuş.
Çok sayıda İsrail askerî ölmüş.
Arkasında ABD olmasa inanın İsrail bir hiç.
Hiç.
İsrail Cumhurbaşkanı "Acilen BM'i göreve çağırıyoruz. Askerlerimiz yemek yerken vuruldu, bu bir savaş suçudur" dedi.
Ama ilginç olanı ise sabah BM'in üstlerini vurmuşlardı.
Gazze'de, Lübnan'da nice çocukların lokmaları ağızlarında kaldı.
İsrail aslında kendi kendini yok ediyor.
Hani 1948'de yahudilere "İsrail diye bir devlet kuruyoruz ve burası tüm yahudiler için dünyanın en güvenli yeri olacak" diyerek toplamışlardı.
O topraklar şu an yahudiler için en güvensiz yer oldu.
Son bir yılda 850 Bin yahudi İsrail'i terk etti.
Dahası da gelecek.
Yakında göreceğiz, İsrail kendi kendini lanetleyerek yok ediyor.
Ve gittikleri yerlerde de istenmeyecekler.
Siyonisler sivilleri vururken hiç bir insaf bir medeniyet durumu yok Kendi başlarına geldiği zaman Birleşmiş Milletler gerçekten şaka gibi
hastanede öldüre bilir insanları yemekdeyken olmaz insan haklarına aykırı bunlar tam siyonislere göre insan hakları kanunları siyonisler her türlü öldürme hakkına sahipdir müslüman ise sizi öldürmeye gelsede saldırma hakkına değil öylemi?
İnsan aklıyla dalga geçer gibi konuşmalar.
Yemeğin yanına füze ikram etmişler. Ne var bunda?
Gazze'de çocuklar n'olacak gece uyurken.
Bombayla öldürdükleri.
Kardeşleri Anaları
Babaları Akrabaları
Öldürülen... Filistin halkı.
Müslüman ülkelerin zayıflığının bedelini maalesef Filistin ödedi.
Şimdi Lübnan ödüyor.
Kadınlar, çocuklar ve yiğitler kameralar önünde şehit ediliyor bizler de film izler gibi izliyoruz.
Hani Muhammed Mursi demişti ya "Çocuklarımız bizim için onlar adamdı diyecekler"
Evet onlar gerçek dava adamıydı.
Allah siyonist terör devletinin sonunu görmeyi nasip eylesin…