Basında ve sosyal medyada onlarca proje haberleri veriliyor… İlgi ile izliyoruz… Çünkü izlemekten başka yapabileceğimiz bir şey yok…
Sonra bu projeler hayata geçiriliyor… Yine izliyoruz… Çünkü başka çaremiz yok…
Ne zaman ki uygulanan projenin yanlış veya hatalı olduğu ortaya çıkıyor ve düzeltme çalışmaları başlıyor yine sadece izliyoruz… Çünkü söylenecek bir şey kalmamıştır… Geriye kalan sadece hesapsızca harcanan kaynaklar ve eleştiri bombardımanıdır…
Bizi ilgilendiren projeler ile ilgili görüş ve önerilerimizi iletebileceğimiz ciddi bir platform yok… Mevcut platformları kullananların görüşleri ise ya mutlak onay ya da suya sabuna dokunmayan, oldukça cılız, sağdan soldan yaklaşan ama bir türlü merkeze ulaşamayan ifadelerdir.
Özellikle yapılan ise proje uygulandıktan sonra platform oluşturulmamış alanlarda kulaktan kulağa dedikodu ya da sosyal medyada görüş ve öneri bildirme yoludur… Bu son derece yanlış bir yaklaşım biçimidir… Bir konu hakkında görüşü olanlar bunu uygulamadan önce belirtebilmelidir… Uygulamadan sonra yani iş işten geçtikten sonra görüşler ifade ediliyorsa eğer; ya istenilen bir şeyin başarısızlığı ya da istenmeyen bir şeyin başarısı içindir…
Oysa bunlar her projenin en başında hazırlanış aşamasında konuşulmalıdır… Doğru olan ve gelişmiş ülkelerde kullanılan yöntem budur… Yaşadığımız alanda bizim için yapılacak her şeye biz karar vermeliyiz… Sadece karar değil o proje için hep birlikte çalışmak ve çaba harcamak zorundayız…
“Biz” sınırları olan bir coğrafyada yaşayan bireyleriz. Proje dilinde bize “paydaşlar” denir… Her projenin başarısı paydaşların ortak karar ve ortak hareket etmesine bağlıdır… O halde; bir bölgede gelişim eksenleri belirlenirken, o eksenlerde uygulanacak stratejiler ve buna bağlı projeler mutlak surette paydaşların ortak karar ve çalışması ile gerçekleşmelidir…
O halde bir proje uygulama kararı alırken metodolojimiz ne olmalıdır? Bireysellik mi birliktelik mi?
Bireysel proje önerileri elbette olmalıdır… Ancak bunlar gelişme ekseni ile ilgili stratejilere uygun ve paydaşların görüşlerine açık olmalıdır… Olmazsa ne olur?
O zaman bir birey çıkar ve analiz yapmadan şehrin göbeğine seyir kulesi yapalım diye bir öneri getirir… Cazibe merkezi olan Boztepe seyir alanını ve ona yönelik yapılmış teleferik aracını hesaba katmadan bu proje uygulansın diye günlerce yazar çizer… Bir cazibe alanı yaratılacak zannedilirken diğerinin yok edilmesine yönelik görüş oluşturulmaya çalışılır…
Daha ne projeler var böyle basından takip ettiğimiz…. Elbette ki proje üretimi teşvik edilmelidir… Ancak şu iyi bilinmelidir… Bizi ilgilendiren ve bizim paramız ile uygulanacak bir proje önerisi olan varsa bunu önce bizim görüşümüze ve onayımıza sunmalıdır…
Konu tam da budur… İster olumlu isterse olumsuz düşünce olsun; bireysel yapıldığında değersiz ancak birlikte yapıldığında değerlidir… Bu yolla hem daha verimli projeler geliştirilir hem de kişiler arasında polemik
yaratılmaz…