DİNGONUN AHIRI

Ufuk ERSOY2024-09-04 09:47:43

Oturdum gazeteye yazımı yetiştireceğim.

Konuyu kafamda oluşturmaya çalışıyorum ama nafile.

Odama giren çıkanın haddi hesabı yok.

Sanki Dingo’nun Ahırı…

 

***

“İşi olsun olmasın herkesin girip çıkabildiği, gireni çıkanı belli olmayan yer” anlamına gelen 'Dingo'nun Ahırı’ deyimini sıklıkla kullanıyoruz.

 

Peki, 'Dingo'nun Ahırı Deyiminin nereden geldiğini hiç merak etmiş miydiniz?

İstanbullular, 3 Eylül 1872’de daha önce bir benzerini görmedikleri yepyeni bir ulaşım aracı olan ‘atlı tramvay’ ile tanıştı.  

 

İlk kez 1832 yılında New York’ta kullanılmaya başlayan bu ulaşım aracı, 1850’lerde önce Paris’e oradan da tüm Avrupa ülkelerine yayıldı.

İstanbul halkının atlı tramvay kullanmaya başlaması adeta bir devrimin habercisiydi.

 

Çünkü taht-ı revan, tenteli at arabası ve fayton gibi yalnızca maddi durumu yüksek olanların kullandığı ulaşım araçlarına ucuz bir alternatif gelmişti.

Azapkapı-Ortaköy hattında 06.30 ile 19.20 saatleri arasında her 20 dakikada bir sefer yapmaya başlayan atlı tramvay, kısa sürede herkesin tercih ettiği ulaşım aracı oldu.

 

İlk hat olan Azapkapı-Ortaköy hattının açılışından sonra şehir içine yeni hatlar da eklendi.

 

Şişhane yokuşunda tramvayı çeken atların enerjileri neredeyse bitecek hale geldiğinden, tramvay seferlerinin aksamaması için atlar Taksim'de bulunan ahırda dinlendirilirdi.

 

Yorgun atlar ahırda dinlenmeleri için bırakılırdı, yeni atlarla tramvay seferine devam edilirdi ve bu döngü sürekli bu şekilde devam ederdi.

 

Atların bekletildiği ahır ise bugünkü Fransız Konsolosluğu’nun bulunduğu yerin yakınlarındadır ve Dingo adındaki bir Rum vatandaş tarafından idare edilmektedir.

Şişhane-Kurtuluş hattının işlekliği sebebiyle en çok kullanılan ahırlardan biridir Dingo'nun ahırı. Ancak Dingo biraz pervasızdır, üstelik çok içki içtiğinden kafası da pek yerinde değildir.

Kayıtları düzenli tutulmayan bu ahıra kimin girip çıktığı belli olmadığından kavgası gürültüsü de eksik olmazdı.

 

Böylece Dingo'nun meşhur ahırı halkın diline düştü ve o gün bugündür de kalabalık ve karmaşa içindeki yerleri tarif eden bir deyim olarak dilimize yerleşti.

 

***

Hikâye böyle.

Ortamda böyle.

Ve kafamın içi Dingo’nun Ahırı gibi.

Bakın etrafınıza.

Giren çıkan belli değil…

Anasayfa