F İ L L E R

Ufuk ERSOY2024-08-26 09:13:05

Batmış…

Fındıktan zarar etmiş…

Amele parasını dahi karşılamıyormuş…

Kokarca ocaklarına incir ağacı dikmiş…

Zahmetine değmezmiş…

***

Kimle konuşsam şikâyet ediyor.

Kime sorsam açıyor ağzını, yumuyor gözünü.

Bir dokunduğum koca koca adamlardan bin ah işitiyorum.

Peki, bu durum karşısında ne yapıyorsun?

Hiç…

Bu perişanlığa son verecek bir adım attın mı?

Hayır…

Konuşuyoruz sadece…

Olan biteni seyrediyoruz sadece.

Aynı şeyleri yaparak, farklı sonuç almayı bekliyorlar.

Avuçlarını yalıyorlar tabi…

***

Timur, ordusundaki fillerden birini, Nasreddin Hoca'nın memleketine gönderir.

Fil o kadar büyük, o kadar oburdu ki, köyde ne kadar ot, saman varsa, hepsini silip süpürür.

Bu duruma köylüler daha fazla dayanamazlar. Nasreddin Hoca'yı da önlerine katarak, Timur'a şikâyet için yola çıkarlar.

Nasreddin Hoca'ya destek olacaklarına söz veren köylüler yolda birer ikişer sıvışırlar.

Tek başına kalan Nasreddin Hoca, Timur'un huzuruna alınır.

Timur'un o gün çok sinirli olduğunu gören Hoca, şikâyeti bir tarafa bırakıp:

– Köyümüze gönderdiğin filden bütün köylüler çok memnun kaldılar. Yalnız, zavallı hayvan tek başına yaşıyor. Hayvancağız için bir de dişi fil gönderilmesini istiyoruz, işte bunu arz etmek için huzurunuza geldim, der.

Bu sözlere çok sevinen Timur, hemen yanındakilere, Nasreddin Hoca'nın köyüne bir de dişi fil gönderilmesi için emir verir.

Nasreddin Hoca, tek başına köye döner. Tüm köylüler sevinçli bir haber bekliyordur.

Nasreddin Hoca'ya, Timur'un fili ne zaman geri alacağını, sorarlar.

Nasreddin Hoca gülümser:

– Ne geri alması, der. Timur hizmetinizden öyle memnun olmuş ki, yakında bu filin dişisini de göndermeye karar vermiş sizlere.

***

Görünen köy kılavuz istemiyor.

Zamanla o filler daha da çoğalacak haberiniz olsun…

 

Anasayfa