28 Temmuz Pazar günü yaptığımız etkinliğimize dâir duygu, düşünce, gözlem ve mütâlaalarımızı; ORİMDER ORDU İMAM-HATİP MEZUNLAR ve MENSUPLAR GÜNÜ MUHTEŞEM GEÇTİ başlığı altında değerlendirmiş, sosyâl medya ve gazetelerde kamuoyuyla paylaşmıştık. Niyetimiz biraz da katılımcıların değerlendirmeleriyle berâber etkinlikten hâsıl olacak bereketi daha da olgunlaştıratak gelecek yıllara taşımaktı. Lâkin yazıya umduğumuz tepkiler gelmedi. *HERŞEYİYLE MÜKEMMELDİ* Yalnızca, Celâl ŞAHİN Bey arkadaşımız; "Her şeyiyle güzeldi. Rabbim vesile olan, hizmet eden, kabul, tebrik, dernek yönetimi herkesten razı olsun. VESSELÂM" şeklinde görüş beyân etti. Bu kadarı bile, yazı bir yana, etkinlik için koşturanlar bakımından yorgunluk gidericiydi. Allâh CC râzı olsun. Âmîn... *HABERİMİZ OLMADI* Bir başka tepki de; "Haberimiz olsa biz de katılım saglardık kıymetli hocam..." şeklindeydi. Ona da biz; "Mümkün olduğunca duyurulmaya çalışıldı. Meselâ biz, sizin yorum yaptığınız bu sayfada etkinliğin îlânını paylaşmıştık. Gözden kaçmış olmalı. Ya da herşey nasîp meselesi olmalı" diyerek cevaplamaya çalıştık. *GAZETELERDE YAYINLANDIKTAN SONRA* Yazı gazetelerde yayınlandıktan sonra köşenin fotoğrafıyla berâber tekrar paylaştık. Ama başa şöyle bir ifâde koyduk: *DAHA BEREKETLİ BULUŞMALAR İÇİN, KATILANLARCA YORUM KISMINA TENKİT, TAKDİR ya da TEKLİF olarak birşeyler yazılması istirhâmiyle...* *GÜZEL YORUMLAR, MÜSPET TEPKİLER* Bunun etkisi oldu. İyiki de biraz zorlamışız. Bakınız, gelecek programlara ışık tutacak, ya da çok mütevâzı gayretlerle ortaya konulan bir mütevazı etkinliğin sonucu noktasında kimi olumsuz olabilecek mütâlaalara, menfî bakışlara rağmen, samîmî gayretlerin semeresiz kalmadığının açık belgesi olan ve emek verenleri teşcî eden güzel değerlendirme ve tespitler ortaya çıktı. Şimdi onlara bir göz atalım; ilk mütâlaa, etkinliğin öncüsünden; yâni ORİMDER Başkanımızdan: *EN MÜZMİN HASTALIĞIMIZ; CİDDÎYE ALMAMAK* Abdurrahman MURTAZAOĞLU: "Nuri hocam, öncelikle teşekkür ediyorum. Yapılanı, yaşanılanı kaleme almışsınız. Aslında yapılanı, yaşanılanı, faaliyeti ciddiye almışsınız. Son zamanların en dikkat çeken hatta müzmin hastalığımız ciddiye almamak. O günkü programa katılanlar da işi ciddiye alanlardı diye düşünüyorum. Mazereti olduğu için gelmeyenlere, gelemeyenlere eyvallah. Ama maalesef ki kahir ekseriyet işi ciddiye almıyor (Benim kanaatim bu, en azından). Buluşma gününde yaşananlara dair çok şeyler yazılabilir. Siz hülasa etmişsiniz. O gün salon dolu doluydu. Kanaatimce program da dolu doluydu. Bana göre, herkese açık olarak hatıraların anlatılmıyor (anlatılamıyor) olması en büyük eksiklik. Ama program uzun sürüyor diye yer verilemiyor. Biraz da konuşmacıların söyleyecekleri ortamı gerecek endişesi de olabilir tabii. SENEYE (YİNE) TEMMUZ'UN SON PAZAR GÜNÜ (27 TEMMUZ'DA) BULUŞMAK TEMENNİSİYLE KATILAN HERKESE TEŞEKKÜR EDİYORUM, KATILAMAYANLARI SENEYE ARAMIZDA GÖRMEYİ ÜMİD EDİYORUM. YETİŞTİREBİLİRSEK, BECEREBİLİRSEK RAMAZAN AYINDA İFTAR PROGRAMINDA BULUŞMA GERÇEKLEŞTİREBİLİRSEK GENEL BULUŞMAYA OLUMLU ETKİ EDER DİYE DÜŞÜNÜYORUM. Elhamdülillah, şimdiye kadar "YOLA ÇIK, YOL AÇIK " sözünün doğruluğunu tecrübe ettik." * ALLÂH CC HERKESTEN RÂZI OLSUN* Mithat ÖZTÜRK:Çok değerli Sayın NURİ KAHRAMAN, KAHRAMAN KALEMŞÖR HOCAM ve değerli arkadaşım ABDURRAHMAN MURTAZAOĞLU her ikinize ve tüm mensup kardeş ve ağbeylerime, üstatlarıma çok teşekkür ederim , katılamamak üzüntüsüne bu anlatım biraz su serpti... ALLAH herkesten razı olsun.... *GELECEK YILLARDA BERÂBER OLMAK DİLEĞİYLE * İsmail CİVELEK: Allah razı olsun hocam katılamadığım için üzgünüm gönlüm hep sizlerle gelecek yıllarda beraber olmak dileğiyle Allah a emanet olunuz... *HÜLÂSA GÜZEL, TÜM EMEKLERE TEŞEKKÜR* Ahmet ÇAKIR: Nuri kardeşim, bu günün hikayesini yarınlara taşımak için elbette birinin kaleme alması gerekirdi. Bu önemli görevi siz yerine getirmiş oldunuz. Bı manada tarihe not düşmüş oldunuz. Allah CC sizden ebediyyen razı olsun. Organizasyonun can alıcı noktalarını çok güzel hülasa etmişsiniz. Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Allah'ın selamı üzerlerine olsun. *ÂDETÂ ETKİNLİĞİ YAŞADIM* Mehmet KIRCA: Değerli hocam teşekkürler. Yazınızı okurken etkinlikteymiş gibi heyecan duydum. Yüreğine saglik kalemine kuvvet... *NİYETİM KİMSEYİ İNCİTMEK DEĞİL* Bekir AKKAYA: Selam ve saygılar.. Proğramın yapıldığı gün Ankara ve İstanbul'da idim. Değerli hocam güzel yazınız sayesinde programa katıldığımı hissettim. Sorumluluk almadığımdan/verilmediğinden bir yorumda bulunmak istemesem de bir iki cümle söylemek istiyorum. 1.Bir türlü derneği Altınordu dışına çıkaramadık. 2.Derneğin içerisinde görev aldığını düşünen bazıları müslümanları şucu bucu diye tasnif edenler bulunmaktadır. Ve bunu alenen dernek adına yapıyorlar. 3.Yapılan etkinlikler hep Ordu merkezde yapılması zorunlu mu? 4.Dernek etkinlikleri için aidat parası ile bir şey olmaz. Ordu'nun hiç mi zengini yok. Demekki dernek yönetimi bu işi götüremiyor. Belli kişiler dışında dernek yıl boyu yaptıklarını ya anlatamıyor ya da üç beş kişi ve hep aynı kişilerle dernekçilik yaptıklarını sanıyor... Yıllardır hep aynı temenniler sürüp gidiyor. Niyetim kimseyi incitmek değil. İçinizde beni incitenler ve hatta küfür ve söğenler oldu. Bu tür insanlarla bir yere gidilmiyeceğini herkes bilir. SELAM VE SAYGILAR... *GELEMEDİK AMMÂ, GELMİŞ GİBİ OLDUK* Kenan KARADENİZ: Nuri hocam, gelemedik amma gelmiş gibi olduk. Neticeyi güzel bir şekilde kaleme almışsınız. Allahım imanımızın ve kaleminizin gücünü artırsın. Amin. Baki selamlar. *SÜPER; KEŞKE HER İLDE YAPILSA* Ahmet DURSUN: "Süper bir organizasyon. Emeği geçenlerden Allah razı olsun. Keşke her ilde yapılsa çok güzel olur" *PROGRAM GÜZEL, YORUMLAR DAHA DA GÜZEL* Görüldüğü gibi program güzel olduğu kadar, yorumlar da oldukça samîmî ve yapıcı. Bunlar gözünüzde bulundurularak gelecek programlar daha olgunlaştırılıp genişletilerek yaygınlaştırılabilir. Küçük gayretler Allâh'ın lütfuyla büyük netîceler ihdâs edebiliyor. Birkaç kişinin ucuucuna gayretiyle ucubucu kestirilemeyecek güzel sonuçlar elde edildi. *HELE BİR DE; HERKES SÂHİPLENSE* Hele bir de herkes sâhiplense; neler neler olmaz. İnşâllâh bundan sonrası çok daha bereketli olacak. Gem kendi iyiliğimiz, hem de toplumun iyiliği için olmak da zorunda. Rabbimiz bu idrâkle gayretler ve bu minvâlde muvaffakiyetler nasîp eylesin. Âmîn. Değerli okurlar; bu mevzuya devam edeceğiz. Biz o günün ayrıntılarına, yapılan konuşmalara, katılan misâfirlere, gözlemlerimize dâir ayrıntılara giremedik. *COŞKUN YILMAZ; BU BURDA KALMA!* Diğer yandan, konuşmayı yapan Dr. Coşkun YILMAZ'ın değerlendirmeleri de bizim için çok önemli. Çünkü o bizim için, ayrıca etkin, yetkin ve kendisini yetiştirmiş seçkin bir mezunumuz olarak; konuşmasından kesitler sunamadık. Onlara değinmek isteriz. Çok beklememiz rağmen kendisinden gerek program gerekse yazıya dâir bir mütâlaa, ya da tavsiye alamadık. *KONUŞMA YETMEZ, İSTEKLER BİTMEZ!* Ayrıca, hem mezunumuz, hem hemşehrimiz, hem de ülkeye mâlolmuş, Merkez nezdinde îtibârlı bir bürokratımız olarak ona arz edeceğimiz şeyler var. O, belki işlerinin yoğunluğu bağlamında imojelerle işi geçiştirmeye çalışıyor ama, elimizden kurtulumayacağı bâzı hususları kendisine arz edeceğiz. *GÜNÜN ADI, PİLÂVIN TADI, DÂVÂNIN YÂDI* Velhâsıl; bu pilâvının da, etinin de güzel olduğu ORİMDER gününü, tadını kaçırmadan, yâdını câmiamız, Ordumuz ve de yurdumuz adına kulağımız ve de dimağımızda tutmaya, bu iz üzerinden kimi yerel irfânî meselelere yetmeğe çalışacağız. *BEDİR'DEN GAZZE'YE* Elbetteki; dünyâ sulhunun bağlı olduğu GAZZE ve bu uğurda verilen, başta İsmail HENİYYE gibi, millet ve ümmet adına, BEDİR'den bugüne İ'LÂ-YI KELİMETULLÂH dâvâsı uğruna verilen şehitler unutulmadan ve bu meseleye bağlılığımız kopmadan ve dahî zaferi koparma hedefini bir an akıldan çıkarmadan. *SAĞIMIZ GAZZE, SOLUMUZ TÜRKİSTAN* İnşâllâh diyor, fındık mevsimimizin kolay, kazâsız-belâsızve bereketli geçmesi, bununla berâber bitmek üzere başta Gazze ve Doğu Türkistan benzeri tüm mazlumların kurtuluşunu da bizlere tez zamanda göstermesi niyâzıyla Rabbimize yalvarıyor cümleye Eymür’den sevgiler-saygılar sunuyoruz wes'selâm...