ESKİ KÖYE YENİ ADET

Derya DERVİŞOĞLU2024-08-06 09:26:13

   Şimdi herkes doğal, mis gibi bir köy havasını gözüne kestirmişken, çocukluğumdaki köy ve evleri geldi hatırıma. Çoğu evin musluğundan su akmazdı. Bidonlarla en yakın çeşmeden su taşınır, dökülmeyen kısmı sefer sayısını belirlerdi. Evin bir çok yerinde el örgüsü rengarenk paspaslar ve mutfak tereklerinde motifli danteller vardı. Mutfak tezgahının altında dolap niyetine korniş yada lastik ile tutturulmuş pileli örtüler olurdu. Kuzineler hem evi ısıtır hem de yemeği ve ekmeği pişirirdi. Pişen ekmek bıçak ile kesilmez, el ile parçalanıp, yer sofrasında yenen yemeğe katık edilirdi. Kalın döşeklerden yer yatakları serilir, kaldırıp taşıyanların fıtıkları mız mızlık etmezdi. Ve çoğu zaman bir oda, hem misafir, hem oturma, hem yemek, hem de yatak odası olarak kullanılırdı.

   Ben ise çoğu sabah yayığın motor sesiyle uyanırdım. Dışarda yaktığımız ateşte su ısıtır, plastik leğendeki kilimleri çiğnerken yıkandığından habersiz, oyun oynadığımı sanırdım. İmece usulü yufka açardık ve ben bilmem kaç yaşıma kadar her yufka açıldığında ayak işi yapıyor olmaktan nefret ederdim. Dut silkelenirken hiçbirini kaçırmamak için sıkıca tuttuğum serekten kafama olanca hızıyla dutlar düşerdi. Ben ise kafam yerine ağzıma düşmelerini tercih ederdim. Kollarım ve yüzüm deniz kenarında değil, evin çatısında tarhana çevirirken fena yanardı. Akşam oturmalarında çayın yanında sade bisküvi ikram edilir, çaya batırdığımda, ya ağzıma götüremeden üzerime kıvrılır ya da bardağın içine kendini salarak, çayıma ıhlamur veya paşa çayı görüntüsü verirdi. Telefonda “alo” demek, köy muhtarının evine kadar yürümek demekti. Bir de çocukluğumda köy ürünlerini satın alan şehirliler vardı. Hem köylüyü küçümser hem de o harika bedenini ( ! ) sıhhatte tutmak için doğal beslenirlerdi.

   İnsan tavukları beslerken merhameti, hayvanları otlatırken ise  bol bol düşünmeyi ve sorgulamayı öğrenirdi. Ve eskiden sokak lambaları bu kadar sık değil, bu kadar aydınlatmıyordu bir çok yeri belki ama sanki bu kadar karanlık değildi her yer...

Anasayfa