Bu Pazartesi sabah 4.30 îtibârıyla 5 GECE 6 günlük BURAK TUR'un BÜYÜK ÖZBEKİSTAN SEYÂHATİ'ni tamamlayıp İstanbul'a dönmüş olduk. Çok güzel bir gezi oldu. Rehberimizin sevk-idâre ve engin ufkunun ürünü olan anlatımları ile berâber BURAK TUR'un hizmet ve sunduğu imkânlar yanında geziye renk katan sürprizleri de oldukça güzeldi. *İLÂHÎ AŞKLAR, İNSÂNÎ HİKÂYELER, SULTÂNÎ MÜCÂDELELER* Gezi'nin genelden özele değerlendirmelerini zaman içinde elbette yazacağız ama ne kadar elverir bilemiyorum. Çünkü, rehberimiz ŞEREF HAİTOV (Bayramoğlu) Bey de çok birikimli olup Özbekistan'ın tarihi, devletler, büyük âileler, sürgünler, hazîneler, aşk hikâyeleri, medeniyet ve mimârî karşılaştırmaları, ilim ve tasavvuf büyüklerinin ilim yolculukları, fedâkârlıkları, ülkeye ve bölgeye dâir karşılaştırmalı bilgiler, komutanların serüvenleri, hanedan âilelerin bizim Osmanlı Sultanları benzeri yaşadıkları dramlara dâir anlattıkları kitaplık boyutta. *NİYET TAYYİP, NETÎCE YÂ NASÎP!* Bunları hiç olmazsa yer yer paylaşmak istiyoruz. Niyet güzel; bu minvâlde Yâ NASÎP diyerek İnşâllâh bugün Facebook üzerinden paylaştığımız günlüklerle genel bir çerçeve çizerek işe başlamak istiyoruz. O zaman, mehter edâsıyla Haydi; Yâ ALLÂH... İSTANBUL'DAN ÖZBEKİSTAN'A, AŞÛREDEN EVLİYÂ ÇELEBİ'YE... Sevgili dostlar, şu an sizlere uçakla yaklaşık dört saatlik yerlerden yazıyoruz. Dünyânın küçük olduğunu bir daha gördük. Öğlede neredeydik şimdi neredeyiz? BUGÜN AŞÛRE GİBİ BEREKETLİ ve de EVLİYÂ ÇELEBİ'NİN SENE-İ DEVRİYESİ GİBİ HAREKETLİ BİR GÜNDE BİZE ÖZBEKİSTAN ATA YURDUNA DOĞRU BİR DEVR-İ ÂLEM NASÎP OLDU. RABBİMİZE ŞÜKÜRLER OLSUN. BİZE BU BAHTİYÂRLIĞI DA LÛTFETTİ. İnşâllâh böylesi güzellik ve imkânlar cümleye nasîp olur. *BÖLGE HAREZM, ŞEHİR URLENCH* Her neyse; öğle vakti girerken İstanbul'dan havalandık; orayla arada 2 saat farkı bağlamında buranın saatiyle akşama 1 saat kala, tarihteki HAREZM bölgesinde yer alan URLENCH kentine ulaştık. 3,5 saatlik uçuşla geldiğimiz burada İkindiyi havalimanında kılamayanlar az ilerdeki ĞÂİB ATÂ MESCİDİ'nde kıldılar. *FUKARÂ'YA SELÂM, İSTİKÂMETE DEVÂM* Bir saatlik otobüs yolculuğunda sağda soldaki yerleşimleri, devlet binâları, FUKARÂ'ya âit (burada vatandaş veyâ halk anlamına) 1 ya da 2 katlı evleri, mülkiyeti devlete, işlemesi halka âit olup bir nevî daha verimli sonuç alma mecbûriyeti bulunan, bundan dolayı boşluğa, verimsizlik ve özensizliğe yer bırakılmadığını müşâhade ettiğimiz geniş tarım arâzîlerini izleyerek ve rehberimiz ŞEREF BEY'in açıklamalarına dilkât kesilerek 50 km. ötedeki HÎVE'ye ulaştık. *İÇ KALELERDEN, BAŞ KALELERE* Otele yerleştik. Akşam yemek sonrası HÎVE İÇ KALE'yi şöyle bir dolaştık. Yarın müze-ziyâretleriyle berâber daha detaylı bir gezi olacak inşâllâh. Öğleden sonra da otobüsle 7 saat BUHÂRA'ya yolculuk var plânda. *GÜNDEM YOĞUN, FOTOĞRAF GANÎ* Rehberimiz çok şey anlatıyor. Kaydettik, kaydediyoruz ama hepsini yazmaya ne zaman ne zemin müsâit. Yine de elimizden geldiğince, spot şeklinde de olsa Ana Yurddan fotoğraf ve bilgiler sunmaya çalışacağız. Cümleye kolay gelsin; Âmîn, inşâllâh yarın yine görüşmek üzere wes'selâm... (16 Temmuz, HÎVE) *BUHÂRÂ'DA ALTIN SİLSİLE ZİYÂRETLERİ* Tasavvuf ve Tarîkât literatüründe önemli yeri bulunan, Efendimiz SAV den bu yana, O'nun ahlâkını en iyi yaşamaya çalışanların öncüleri kabul edilen ve birbirini kesintisiz tâkip sisteminin ifâdesi olarak adı ALTIN SİLSİLE diye konulan listede yer alanlardan 7'SİNİN TÜRBESİ ÖZBEKİSTAN"da bulunmakta olup, Hîve'den kara yoluyla 7 saatte geldiğimiz ve yarıdan fazlası çöl olan güzergâhın sonlarına yakın BUHÂRÂ şehrinin içinde denilecek noktada 7 PİRLER denilenlerden ikisini ziyâret ettik. Diğerlerini de yarın inşâllâh. Plân bu. *UZUN ÖMÜR, DOLU DOLU HAYÂT* Pirlerden ilki HÂREZM’DE’de halkı irşâd eden Ali RÂMÎTENÎ Hazretleri olup, 130 sene kadar yaşadığı rivâyet edilir. Hicrî 721 (m. 1321) tarihinde vefât etmiş olduğu tahmin edilmektedir. Kabri, bugün Türkmenistan’ın kuzeyinde Taşhavuz vilâyetinin KÖ(h)NE ÜRGENÇ (eski, kadîm ürgenç) kasabasındadır. Ayrıca Buhâra yakınlarında bir makam-kabri bulunduğu kabul edilmektedir. "MAHBÛBU’L-ÂRİFÎN ’l-Ârifîn" isminde bir de eseri mevcuttur. *RÂMÎTENÎ'DEN SEMMÂSÎ'YE* Ali ER-RÂMİTENÎ Taşhavuz--Türkmenistan-kone ürgenç kasabası. (Buhara-Kurgan da da olduğu rivayeti de var) Ziyâretini yaptığımız öbür pîr Râmitenî'nin talebesi ve halefi 16. Asır pirlerinden Muhammed Baba ES-SEMMÂSÎ KS Hz.leri ki bugün Buhara'da ziyâret ettiğimiz isimlerden diğeri de bu. Geriye kalan beş şahsiyet ve Şâh-ı Bakşıbend hazretlerini yarın ziyâret edeceğiz... Sabah ola hayrola değerli dostlar; BUHÂRA'dan cümleye sevgiler-saygılar sunuyoruz wes'selâm... (17 Temmuz) *7 PİRLER, ARİFE SULTAN, ULUĞ BEY MÜZESİ* Bugün, Burak TUR 16 kişilik grup olarak Buhara'da medfun 7 PİRLER'den Abdülhâlık GÜCDEVÂNÎ, Ârif RİVGERÎ, Emir KÜLÂL, Mahmud İncîr-i FAĞNEVÎ ks (715) ve Bahaeddin NAKŞIBEND Hazretlerinin kabirlerini ziyâret ettik. *NAKŞ-IBEND'DEN YAHŞI KENT'E* Ondan önce oğlunun tenbihiyle önce anne ÂRİFE SULTAN'ın kabrini ziyâret edip duâlarımızı yaptık. Bu arada, ULUĞBEY'in yaptırdığı bir medrese ve aynı külliye içerisinde TASAVVUF ENSTRÜMAN, KİSVE ve ŞAHSİYYÂTIYLA ilgili bir müzeyi de gezdik. *BİR DÖRTLÜK; HEM DE NE DÖRTLÜK* Bu arada, bugünün ilhâmıyla yazdığımız DÖRT-DÖRTLÜK diyebileceğimiz bir DÖRTLÜK var ki paylaşmadan geçemeyeceğiz: ***** BUHÂR ***** BUHÂRADIR BUHÂRA CAN DAYANMAZ BU HÂRA SEFER DER VATAN SEYRİ; VARDIRMIŞTIR BUHÂR'A... Ayrıca, bir de dayanamadık; Buhâra deyince insan gayr-ı ihtiyârî olarak şevke geliyor. Gerek tabiat, gerekse mânevî iklim bakımından da çok güzel ya burası; ister istemez hissiyâtınız galebe çalıyor.. *SESLİ HÂTIRA, SESSİZ İSTİMÂ'* Rehberden izin isteyip, bu seyahatin bir SESLİ HÂTIRASI olarak SEMÂVER İLÂHİSİ'nden bir bölümü seslendirdim: SEMÂVERİN BACASI VAR SEMARKANT'TA HOCASI VAR BUHÂRA'DA NİCESİ VAR *** HÜNER SENİNDİR SEMÂVER YANIK YANIK ÖT SEMÂVER... Evet böyle. İnşâllâh ziyâretler yapıldıkça böyle kısa da olsa paylaşmaya devam edeceğiz. Buhâra'dan sevgiler-saygılarla, Allâh'a emânet olunuz wes'selâm... (18 Temmuz) *GÖNÜLLER DİYÂRI BUHÂRÂ'DA BİR CUMÂ NAMAZI...* Yüce Rabbimize sonsuz şükürler olsun. Buhârâ gibi ilim ve irfan Diyârı bir şehirde, ve de en târihi, en büyük câmiinde, KALON CÂMİİ yâni BÜYÜK CÂMİ'de CUMÂ NAMAZI kılmak nasîp oldu. *ABDESTTE HAVLU, TEMİZLİKTE MAKİNE* Bâzı oteller ve mekânlardaki gibi değil; tuvaletlerde suyla tahâret noktasında sıkıntı yok. Üstüne üstlük abdest bölümlerinde havlu hizmeti de veriliyor; hem de el-yüz ayrı, ayak ayrı renkte havlularla. Çamaşır makinesi var. Bir defâ silinen kirli kovasına atıyor. Görevliler biriktikçe bir yandan makineyi devreye sokuyorlar. *ÖZBEKÇE VAAZ, ARAPÇA HUTBE* Vardığımızda hoca yerel dille vaaz veriyordu. Vakit geldi. Ezan okundu. İç ezanla birlikte hoca asâsına dayanarak hutbeyi tamâmen Arapça olarak îrâd etti. Bu arada 4 halifenin isminin zikredilmesi gerek müslümanlar arası, gerekse ülke içi birlik ve dirlik açısından kayda değer bir güzellikti. *VEZİNLİ METİN, HÜZÜNLÜ OKUYUŞ* Hutbe, bizdeki sabah tesbihatı şeklinde, mevlide benzer kâfiyeli bir metinden ibâretti. Hepsi bu. Bizdeki gibi halk diliyle hutbe yok yâni ve aynı zamanda bütünüyle gaydalı (teğannî ile) okunuyor. Farzda 1.rekâtta TÎN, 2.de MÂUN okudu. 4 rekat son sünnetten sonra müezzin, *VE İZÂ GUZİYETİ'SSÂLÂTÜ* FENTEŞİRÛ FİL'ARDİ'den sonuna kadar; (NAMAZI KILINCA YERYÜZÜNE DAĞILIP ALLÂH'IN lütfundan nasibinizi arayın. Allah'ın öğütlerini hiç unutmayın. Umulur ki, böylece kurtuluşa erersiniz.) meâlindeki Cumâ sûresi son âyetlerini okudu. İmam ÂMÎN deyip duâ etti. Cemaatin de katıldığı bu son duâ hep bir ağızdan Âmînlerle berâber Alâ Rasûlinâ Salavâtla bitti. *TİLÂVETTE SALAVÂT, TEHLİL'DE VAHDET* Dikkâtimizi çeken şey Kur'an tilâvetlerini Hz. Peygâmbere salavâtla bitirmeleri. Ezan okunurken ya da vaaz veyâ duâ arasında LÂ İLÂHE İLLÂLLÂH tehlillerine cemaatin de sesli olarak hep birlikte koro hâlinde iştirâk etmeleri. *İÇERDE EDEP, DIŞARDA İNCELİK, TOPLUMDA SELÂM* Bir ayrıntı daha var ki; câmiden çıkınca bütün ayakkabılar olduğu bizim ayakkabımızın da çevrilmiş olduğunu gördük. Akşam namazını kıldığımız bir başka câmide de aynı incelikle karşılaştık. Rabbimiz, bırakın kötülük etmeyi, iyilik için her fırsatı değerlendiren böyle güzel gönüllü insanlarımızın sayısını artırsın. Âmîn. *CÂMİ ÜMİT, CUMÂ BEREKET* Cemaat için de oldukça kalabalık olduğunu ayrıca söyleyebiliriz. Gençler ve çocuklar da azımsanmayacak miktarda mevcuttu. Cumâ olunca bir şehrin dînî hüviyeti kendisini daha bir ortaya koyuyor. Her yerde olduğu gibi burada da genel ahvâle bakınca gördüğünüzün aksine bunca müslümanın câmilerde omuz omuza saf tutması yine de insanı oldukça ümitlendiriyor. *SEVGİLİ ÇEVRE, İYİ ARKADAŞ, GÜZEL ÂKIBET* Rabbimiz cümleye câmi, cumâ ve cemaat eksenli bir hayât nasîp eyleyip, yaşadığı şehrinde daha önce yaşamış ve hâlen yaşamakta olan sevdiği güzel insanlarla berâber Efendimiz SAV in komşuluğunda buluşma netîcesini ihsân buyursun. Âmîn... *BUHÂRÂ'DAN SEMERKANT'A* Cumâ sonrası çok güzel yeni, modern bir teknikke İspanyolların Özbek Demir yolları adına yaptığı trenle intikâl ettiğimiz Semerkant'tan, sizlere de bu bereketli diyârları görmeyi lûtfetmesi niyâzıyla Rabbimize yalvarıyor cümleye çok çok güzel insanların ve ilmî hayatların, ahlâkî faziletlerin yaşandığı bu bereketli topraklardan sevgiler-saygılar sunuyoruz wes'selâm... (19 Temmuz, Cumâ) *WE, GELDİĞİMİZ GÜN'ÜN PAYLAŞIMI* Bu paylaşım bizim bu geziye katılanlar için BURAK TUR tarafından ihdâs edilen 16 Temmuz Grubu'nda yapıldı. Metin şöyle: "Bu sabah telefonu açınca karşılaştığımız bir paylaşımda; BU HAYÂTTAKİ EN BÜYÜK ZENGİNLİK ÂİLEDİR başlığı vardı. Buradan hareketle deftere düştüğüm notta Türk Âilesi'nin bizim yaptığımız şekliyle gezi ve ticaret gibi enstrümanlarla gelişmesinden doğacak sonuç başta TÜRK ve İSLÂM DÜNYÂSI olmak üzere TÜM İNSANLIK ÂİLESİ'nin güçlenmesine, EMİR TİMUR'un veciz bir şekilde ifâde ettiği gibi; GÜÇ ADÂLETTİR gerçeğinden hareketle Türk mertliği ve İslâmın ilâhî adalet ölçüsünün getireceği bereketle insanlık nefes alıp insanca yaşama keyfiyetine kavuşacak inşâllâh. Bizim, bir âile imişçesine yaptığımız bu güzel gezi bu gerçeğe güzel bir katkı oldu. Bu güzel tabloyu oluşturan ve katkıda bulunan herkesten bizler çok memnûnuz. Rabbimiz tekrar cümleden râzı olsun. Sabah beklenmişiz ama biz 15. Bantta bavul tâkip ederken sizler 17'deymişsiniz. Doğrusu bilseydik, hele özellikle beklendiğimizi mutlakâ görüşmek için elimizden geleni yapardık. Ama olsun; hepimizin topluca geziden memnûniyeti ve hattâ bunun göstergesi olan son anda bile görüşme arzusu çok çok kıymetli. Allâh CC cümlenizden râzı olsun. Bizim için gerçekten bir baht olan sizler ve bu güzel gezi misâli bahtlarınızı güzel eylesin: bizlere daha dünyâda bu güzellikleri yaşamayı lûtfeden Rabbimizin bizlerin Hz. Mûsâ AS'ın suya âsâsıyla vurması gibi biraz gayretlerimizle âhiret güzelliklerini de ihsân buyurması niyâzıyla hepinizden helâllik diliyor, benzeri güzel günlerde yine tevâfuk etmeyi umarak cümleye İstanbul'dan sevgiler-saygılar sunuyoruz; Allâh CC a emânet olunuz, her türlü işlerinizde hayırlı üstün başarılar, sevdiklerinizle berâber sonsuz mutluluklar dileğiyle wes'selâm..." *AYNI DUYGULAR, BENZER TEMENNÎLERLE* Yukarıdaki duâlar, duygular ve de temennîler hepimiz için geçerli. Sonuçta hepimizin gâyesi bir, yolu bir, hedefi aynı. Rabbimiz, bizim için çizdiği yolu tâkip ile rızâsına ulaşmayı, sevdiklerimizle berâber Efendimiz SAV in komşuluğunda buluşmayı tüm ehl-i îmâna lûtfetmesi niyâzıyla cümleye İstanbul'dan sevgiler-saygılar değerli dostlar wes'selâm...