Uzaktan sevmek daha güzeldir bazen. Ne incitir insanı, ne de acıtır. Ne yaralar, ne de kanatır.. Gözlerinle görmediğin, ancak sesini duyduğun ve varlığıyla huzur bulduğun bir denizin yanında yürümek gibidir uzaktan sevmek. Aşkların en güzelidir bazen, böyle düşünmek…
Sevgilinin sırrı, aşığın içinde billur bir kadeh gibidir. O kırılmasın diye, yürekte onun üzerine titrenir.. Ve sanki o gönülde yanan bir mum alevidir .. Hep yansın diye, gündüzler değil, geceler sevilir..
Kimse bilmez onu, bilmesi de gerekmez. Hem kim ne anlar ? Ateş düştüğü yeri yakar.. Sevilen uzaktaki hayal gibidir, ulaşılmaz. Ve eli eline alınıp, göz göze bakılmaz...
Sevgilinin ismi kırmızı bir gül gibidir, Ruhunda onun sesini duyarsın. Ve yanında olmasan da, onun hayaliyle yaşarsın..
Sende bu sevda yoksa ‘’Seni uzaktan sevmek, aşkların en güzeli’’ diyen şairin sözlerinden elbette ki sen, hiç bir şey anlamazsın..
Hele ki ,bu çağda herşeyin yiyeceklerin, güzelliklerin ,doğanın, arkadaşlıkların dostlukların çabuk tüketildiği (Fast food) bir çağdaUzaktan sevmek (platonik) daha güzeldir. Vazgeçersin bazen de, sevmediğinden değil ama, artık yorulduğundan.. Aynı gök kubbenin altında yaşadığını bilmek bile yeter sana. Başını kaldırdığında gördüğün aynı sema.. Kalbinde yaşarken o acı sevda, ne kırıyorsun onu, ne de kırılıyorsun.. Ve işte budur zaten, uzaktan sevmenin, en güzel yanı da....!
Bari bazı güzellikler yarına güzel kalsın gelecek nesillere bırakabilceğimiz dostluklarla güzellikler olsun, o da yapabilirsek tabi ki...!