AREFE GÜNÜN ÖNEMİ

ABDÜLKADİR DEMİR2024-06-14 10:08:53

 

(Arefe günü tutulan oruç, geçmiş ve gelecek yılın günahlarına kefaret olur.) [Müslim] [Yani Arefe günü tutulan oruç, geçmiş ve gelecek bir senede yapılan tevbelerin kabul olmasına yarar.

Arefe günü olan dokuzuncu günü Hz. İbrahim'in (as) oğlu Hz. İsmail'i (as) kurban kesmesi gerektiğini anladığı gündür.

(Arefe günü [Besmeleyle] bin İhlâs okuyanın günahları affolup duası kabul olur.)

(Duanın faziletlisi, Arefe günü yapılandır.)

Buhâri’de geçen bir hadisten öğrendiğimize göre arife günü şu duayı okuyan, şeytanın tasallutundan kurtulur, kendini muhafaza altına almış olur.

 

"Allahümme’c’al fi kalbi nûran ve fi basari nûran. Allahümme’şrah li sadri ve yessir li emri…" - Allah’ım, kalbimi, gözümü, gönlümü nûrlu kıl. Allah’ım, kalbime genişlik, işlerime kolaylık ver.

Arefe Günü Duası:ا

" Allah'ım!

Senden namazımda duamda kalbimi temizleyen, sıkıntılarımı gideren, günahımı bağışlayan, işimi düzelten, fakirliğimi zengin eden, kötülüğümü gideren, gam ve kederimi gideren, hastalığıma şifa olan, borçlarımı ödeyen, üzüntülerimi yok eden, etrafımı toplayan, yüzümü aydınlatan bereket istiyorum.

 

TEŞRİK TEKBİRLERİNİ

UNUTMAYALIMا

Arefe günü sabah namazından başlayıp, bayramın 4. günü ikindi namazında bitirmek üzere, 23 vakitte 5 vakit namazın farzından sonra bu tekbiri getirmek VACİP tir.

AREFE

Bayramdan bir gün öncesi.

Bilmek anlamına gelir.

Bayramın gelindiğini bilmek,

kurbanlarımızla inşaallah Rabbimize yakinlasacagimizi bilmek,

kul olduğumuzu bilmek,

kullugumuzun sorumluluğunu bilmek.

Bu şuura erebilmek ümidiyle AREFE günümüz mübarek olsun.

 

Arefe günü sabah namazından itibaren bayramın dördüncü gününün ikindi namazına kadar, yirmi üç farz namazının arkasından birer defa  "Allahu ekber Allahu ekber, Lâ ilâhe illallahu vallahu ekber. Allahu ekber ve lillahi'l-hamd" diye tekbir getirilir ki, buna "teşrîk tekbiri" denir. Anlamı şöyledir: "Allah her şeyden yücedir, Allah her şeyden yücedir. Allah'tan başka ilâh yoktur. O Allah her şeyden yücedir, Allah her şeyden yücedir. Hamd Allah'a mahsustur." Tekbirlerin bu şekli Hz. Ali ve Abdullah b. Mes'ûd (r. anhümâ)'ya dayanır.

Teşrîk tekbirlerinin başlangıcı Hz. İbrahim'in oğlu İsmail'i kurban etme olayına kadar uzanır. İbrahim (a.s), gördüğü sahih rüya üzerine oğlunu Allah yolunda kurban etmeye karar verir. Kurban hazırlıkları sırasında Cebrail (a.s) gökten buna bedel olarak bir koç getirir. Dünya semasına ulaştığında Cebrail (a.s); "Allahu ekber, Allahu ekber" diyerek, tekbir getirir. İbrahim (a.s) bu sesi işitince başını gökyüzüne çevirir ve onun bir koçla geldiğini görünce; "Lâ ilâhe illâllahu vallahu ekber" diye cevap verir. Bu tekbir ve tevhîd kelimelerini işiten ve kurban edilmeyi bekleyen İsmail (a.s) da; "Allahu ekber velillâhi'l-hamd" der. Böylece kıyamet gününe kadar sürecek büyük bir sünnet başlatılmış olur [es-Saffât, 37/102, 107;

Teşrîk tekbirleri cemaatle de yalnız başına da eda edilir.

 

Bizim Yunus emremiz ne güzel söyler;

İsmâilem hak yoluna Canımı kurban eylerem;

Çünkü bu can kurban imiş koçu, kurbanı neylerem;

İnşaÂllah bugün idrak edeceğimiz  Arefe günün feyzinden bereketinden istifade etmek temennisiyle

Gecemiz ibadetle gündüzümüz oruçla tefekkürle ihya edenlerden eylesin. Mevlamız...

"Edâ eyle Allah'a olan şükür borcunu

  İhmal etme sen de tut t Arefe orucunu"...

 

TERVİYE  GÜNÜN ÖNEMİ

14-6-2024 Cuma

Haccın rükünlerinden Arafat vakfesine çıkışın başlangıç vakti olan zilhicce ayının sekizinci günü.

 

Sözlükte terviye “düşünmek, akıl yormak; sulamak, suya kandırmak” mânalarına gelir. Terviye gününün ilk anlama göre adlandırılmasıyla ilgili üç görüş kaydedilir.

 

Birincisi bunu, Hz. Âdem’in Kâbe’yi inşa ettikten sonra tefekkürde bulunup rabbine yönelerek bu ameli karşılığında nasıl bir mükâfatı hak ettiğini sorması, Cenâb-ı Hakk’ın tavafın ilk şavtından itibaren günahlarının bağışlanacağını bildirmesi, Hz. Âdem’in mükâfatın arttırılmasını talep etmesi üzerine Kâbe’yi tavaf eden evlatlarının da bağışlanacağı müjdesini alması, tekrar ısrar edince tavaf yapanların bağışlanmalarını diledikleri bütün mümin evlâtlarının günahlarının bağışlanacağını öğrenmesiyle;

 

ikincisi, Hz. İbrâhim’in terviye gecesi rüyasında oğlunu kurban ettiğini görünce rüyanın rahmandan mı şeytandan mı olduğunu düşünmesi, arefe gecesi de aynı rüyayı görünce rahmandan olduğunu anlamasıyla;

 

üçüncüsü Mekke halkının terviye günü Mina’ya çıkıp orada ertesi gün Arafat’ta okuyacakları duaları düşünmeleriyle ilişkilendirmiştir. Terviyenin ikinci anlamından hareketle de üç görüş ileri sürülmüştür. Bunlara göre Mekkeliler’in hacılar için su depo ettikleri ve arefeden bir gün önce hem hacılara hem hayvanlarına su vererek onları suya kandırdıkları, arefe gününe hazırlık olmak üzere Arafat’a su götürdükleri yahut günahkâr insanların susuz kimseler gibi Allah’ın rahmet deryasından kana kana içmeleri sebebiyle bu güne terviye adı verilmiştir (Râzî, V, 173). Eskiden Mina ve Arafat’ta su temininde güçlük çekilmesi ve Mekke’de bunun için gerekli hazırlığın yapılması sebebiyle bu güne terviye denildiğine dair yorum daha çok kabul görmüştür.

 

Terviye hac menâsikinin ifasına başlanılan ilk gün olması bakımından önem taşır. Zilhiccenin sekizinci günü Mekke’de sabah namazını kılıp güneş doğduktan sonra Mina’ya gitmek, geceyi orada geçirmek, arefe günü güneş doğduktan sonraki zamana kadar Mina’da kalmak, böylece öğle, ikindi, akşam, yatsı ve sabah olmak üzere beş vakit namazı orada eda etmek sünnettir (Müslim, “Ḥac”, 147; İbn)

 

Terviye, Arefe gününden bir önceki güne denir. Yani Zilhiccenin sekizinci gününe terviye günü deniyor. İbrâhim aleyhisselâm, (Yâ Rabbî! Bana bir erkek evlâd verirsen, onu kurban edeceğim) dedi. Allahü teâlâ da İsmâil aleyhisselâmı ihsân etti. Sonra rüyâsında (Sözün vardı) diye hâtırlatıldı. Acabâ bu, rahmânî olabilir mi, şeytânî olabilir mi? Çünkü Cebrâil “aleyhisselâm” gelmedi. Yanlış bir şey yapmayayım, Rabbime karşı gelmeyeyim diye o günü [Terviye gününü] düşünce ile geçirdi. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” efendimiz bunları bize anlattı. Kıymetli olduğunu bildirdi. Terviye günü, [yani bugün] hacılar hazırlıklarını yapıyorlar. Öğleden veyâ ikindiden, veyâhud da akşamdan itibâren Arafata çıkaracaklar. Sekizinci gün hazırlıklar tamamlanır ve Arafata çıkılır. Terviye günü oruç tutmak, salevât-i şerîfe getirmek, istigfâr okumak, tekbîr, tahmîd, tesbîh, tehlîli çok okumak kıymetlidir.

Terviye günü oruç tutmak çok faziletlidir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Allahü teâlâ, Terviye günü oruç tutan ve günah söylemeyen müslümanı elbette Cennete koyar.ü)

(Terviye günü oruç tutmak, bin köle azat etmeye, iki bin deve kurban kesmeye ve cihad için gönderilen bin ata bedeldir.)

Rabbim böylesine muazzam kazançların ganî ganî ihsan ve ikram edildiği bu mübarek günlerden gafil kalmamayı, bütün müjde ve ecirlere nâil olmayı cümlemize nasip ve müyesser eylemesi niyazımla…

Cuma ve Terviye gününüz mübarek olsun..

Anasayfa