52DEN 18E, ELDİVANDAN 68E, KİRAZDAN LÜLEBURGAZA, GAZOZDAN FINDIĞA...

Geçtiğimiz Çarşamba 21.30 biletiyle,  -Ankara'ya Çorum değil de ILGAZ tarîkıyle giden- KAPTANOĞLU firma otobüsüyle Gümüşhacıköy, Tosya üzerinden, molalarıyla berâber 7 saat 15 dakîka süren bir yolculuktan sonra Perşembe sabâhı Çankırı'da indik.
*IHLAMURLAR KARŞILADI BİZİ*
4.45 suları; o sessizlik ve yeni ışıma saatlerinde ilk hissettiğimiz şey kesîf bir ıhlamur kokusu oldu. Doya doya içimize çektik. Oğlumuz bizi taksiyle aldı Ordan ötesi de 10-15dakîka kadar sürdü; ve işte kazasız-belasız, güzel bir yolculuğun ardından ELDİVAN'dayız. Rabbimize sonsuz şükürler olsun. Güzel memleketimizin madden-mânen bir güzel köşesini daha görme imkânını bizlere lûtfetti.
*İLK GÜN; HEM ZİYÂRET, HEM ZİYÂFET*
İlk gün için zikredeceğimiz şey; ilçemiz Ulubey'deyken tanışıp görüştüğümüz, şimdi Eldivan Müftüsü olarak görev yapan Dursun BOZ Hocamızla, daha önce oğlumuzu dâvetiyle berâber bizim de katılıp âilece görüşmemiz oldu.
*NÂZİK KABÛL, GÜZEL İKRÂM, HOŞ MUHABBET*
Hocamıza nâzik kabûlü, güzel sohbeti ve de mükellef misâfirperverliği için çok teşekkür ediyoruz. Rabbimiz de onlara ikrâm etsin. Âilece ve sevdikleriyle sonsuz mutluluklar lûtfeylesin. Âmîn...
*BEYDERE CÂMİİ, 67'NİN SON CUMÂSI*
Cumâda, biraz kenar kalan BEYDERE CÂMİİ'ndeydim. Gâyemiz hem şöyle bir dolaşıp gözlem yapmaktı. Nitekim yol boyu gördük ki, burada bol Kiraz ve dut ağacı var. Sonra ıhlamur ve Asma geliyor. Sonra da ceviz. Ve de fındık.
*CUMÂ'DAN PAZARA, FINDIK NAZARA*
O gün kimse yoktu. Bugün gölet ve Karadere mesire yeri gezisinden dönerken özellikle uğradığımızda, hafta sonu dolayısıyla gelmiş ev sâhipleri fındığı çerez niyetine diktiklerini ve gâyet de güzel, lezzetli olduğunu söylediler.
*BU FINDIK HER YERDE GÜZEL ve ÖZEL*
Biz, ormanda da fındık gördüğümüzü söyleyince onlar bizim HAM dediğimizi YABÂNÎ olarak nitelediler. Her neyse; söylemek istediğimiz, buranın da dağında-taşında fındık olabiliyor. Nitekim çok evlerin avlularında fındık ocakları gördük.
*KİRAZ AYI, KİRAZ TADI, KİRAZ DİYÂRI*
8 Hazîran Cumartesi.  Mesâi de olmadığı için günü hep birlikte yapacağımız geziye  ayırdık. Dolayısıyla, sevdiğim, bana adıyla, tadıyla şiir gibi gelen Hazîran içinde bile, "NÛRUN ALÂ NÛR" kabîlinden benim için çok ayrı, hoş tevâfuklarla, güzellik içinde güzelliklerle dolu müstesnâ bir gün oldu elhamdülillâh.
*HACI MURÂD-I VELÎ ZİYÂRETİ...*
Öncelikle, büyük bir vefâ örneği olarak en büyük caddesine adını verdikleri ELDİVAN'da HOCA AHMET YESEVÎ'nin Hacı Bayram Veli, Hacı Bektaş Veli ve Şeyh Şâbân Veli'yle berâber dört en büyük talebesinden biri olan ve İslâmın nûrunu bu topraklara yaymak göreviyle tavzîf edilen HACI MURÂD-I VELÎ'nin kabrini ziyâret için, merkeze 5 km. kadar mesâfede SEYDİ KÖYÜ'ne geçtik.
*ÖNCE NAMAZ; SONRA DUÂ ve NİYÂZ*
Vakitle berâber ulaşınca önce öğleyi edâ ettik. Sonra da câmiye bitişik kabirlere varıp duâlar okuduk. Onlara olan sevgi ve bağlılığımızı, millete ve memlekete hizmetleri bağlamında minnettarlığımızı ifâde ettik.
*DERGÂH'TAN MEDRESEYE, İMÂRETTEN KÂNÛNÎ"YE*
Oradan ÇANKIRI merkeze geçtik. Sırasıyla; Kânûnî ULU CÂMİ, ALİBEY CÂMİİ, İMÂRET CÂMİİ ve KÂSIM BEY MEDRESESİ, ÇİVİTÇİOĞLU MEDRESESİ, TOKİ CÂMİİ, ÇANKIRI EVLERİ ve UZUN YOL, KAYA TUZCULARI, HÂZIMİYE GAZOZCUSU gibi yerlere uğrayıp kimilerine ziyârette bulunduk.
*8 HAZÎRAN 1957'DEN BU GÜNE*
Gördüğünüz gibi, KİRAZ AYI doğumlu biri olarak, sizlere, güzel bir tevâfuk eseri olarak, kimi zaman  Kiraz festivâlleri de düzenlenen Kiraz Diyârı ELDİVAN'dan, kirazlar içinden, kiraz tadında duygularla sesleniyoruz. 
*LÜLEBURGAZ'DA VİŞNE, ORDU'DA "UFUK!"*
Güzellikler bununla bitmiyor. Lojmanın bahçesi bir yana burada her yer kiraz ve dut. Köydeki çocukluğumun bütün güzellikleri burada. Ayrıca, Lüleburgaz'daki ev sâhibimizin bahçesinde de böyle vişne ve kiraz vardı. İlk göz ağrım olan görevde çocukluk günlerim de buradaydı âdetâ!
Ya sabah oğlum kahvaltı öncesi genel bir dolaştırırken gördüğüm ekinler içerisindeki gelincikler! Onlar da Trakya günlerinin benim çok dikkâtimi çeken gelincik deryâsı gülşenlerini yâda getirdi.
*GAZOZ MÜZESİ, NOSTALJİ VİZESİ!*
Ya Çankırı'da tevâfuk eden HÂZİMİYE GAZOZCUSU! Burası bir GAZOZ MÜZESİ. Ülkede îmâl edilen tüm gazozların koleksiyonu var. Biz hemen ORDU ve UFUK gazozlarını bulduk. Ordudaki çocukluk günlerimiz, masal dönemleri geçti gözümüzün önünden.
*ESKİ GÜNLER, YENİ ZAMANLAR*
Allâh (CC)'a ne kadar şükretsek az. Ben de sanki biraz çocuklaştım. Burada apartman denecek binâ da çok az. Evler hep avlulu. Çocukluğumuzdaki gibi. Meyveler, sebzeler de el uzanımında. Ağaçlar da fındıkta biraz uzun, çoğunluğu kısa. Kiraz ve dut dalları yerlerde sürünüyor.
*ÖZLER ANADOLU, YÜZLER MEYMENET*
Teyzeler, büyük amcalar evlerin köşe yanlarında banklarda oturuyorlar. Hepsi de selâm verecek, reddetmeyecek kadar insana yakın ve meymenetliler. Çok şükür. Nereye gitsek toprağıyla, insanıyla bizim. Rabbimiz toplumu dejenere edip  bu havayı bozmak, bizi bizden uzaklaştırmak isteyenlere fırsat vermesin. Âmîn.
*MÜSTESNÂDA HAKLIYIZ, ÇOCUKLUKTA SAKLIYIZ!*
Evet sözü daha uzatmayalım. Öncelikle bugüne dâir müstesnâ nitelememizde haklı olduğumuzun teyidiyle berâber gerek kendimiz, gerekse çocuklarımız için duâlarınızı bekliyor, Rabbimiz'in bizlere millet olarak, her bölgesinde ikrâm ettiği cennet-misâl ayrı ayrı nîmet ve güzellikleri, siz tüm kardeşlerimizle berâber hepimize sonsuz hayâtta da lûtfetmesi,
*ELBİSTAN'DAN ELDİVAN'A, GAZZE'DEN D. TÜRKİSTAN 'A*
başta Gazze ve Doğu Türkistanlı kardeşlerimiz olmak üzere tüm ehl-i îmân olarak, üzerimize düşenleri yapmış olmanın huzûruyla huzûruna varıp, Efendimiz SAV in komşuluğunda buluşmaya muvaffak olmayı müyesser kılıp ihsân buyurması niyâzıyla cümlenin bayramlarını şimdiden tebrik ediyor,
*DÜNYÂ DEVRÂNINDAN, UKBÂ SEYRÂNINA*
sevdiklerinizle berâber din-îman selâmetleri ve sıhhat-âfiyetler üzere nice bayramlara, sonsuz mutluluklara, bitimsiz bayramlara inşâllâh hep birlikte erişelim dilek, duâ ve temennîsi, buna gönülden Âmînlerle, kâffe-i ehl-i îmân kardeşlere kalbî ve hasbî muhabbetlerimizi sunuyor, Allâh CC'ın izniyle burada tekrâr tekrâr buluşmayı umuyoruz sevgili dostlar wes'selâm...