Sokak hayvanları ile ilgili ortada dolaşan yasa teklifi fikri açıkça ‘'toplu katliam’'dır.
Bugün sokaklarda, kırsal alanlarda yaşanan olumsuz durumların sorumlusu, can dostlarımız olamaz olmamalıdır. Asıl sorumlu, bu ülkedeki yaşamdan mesul olan merkezi ve yerel yönetimlerdir.. Sorunların kaynağı olmayan sokak hayvanlarının uyutma adı altında katledilmesi ve bunu masumlaştırma çabaları kabul edilemez.
Sahiplendirilemeyen sokak köpeklerinin öldürülmesine dair yasa teklifi derhal iptal edilmelidir. Hayvanların haklarını da savunan çalışmalar ortaya koyacak yegane adresi de stk lar vemeclisin iradesidir.!
Devletin görevi öldürmek değil, yaşatmaktır.!
Uyuma,
Uyutturma.!
Ölümden başka çareleri, dayatmaları, umutları, tehditleri, korkutmaları ve yalanları olmayanları; bunlar sayesinde hayatı talan edip keyif sürecek kadar yüzsüzleşenleri onaylama.!
Nazım'ın söylediği gibi;
"Ölümün adil olması için, hayatın adil olması lazım"
Bu gerçek, doğadaki tüm canlılar için geçerlidir.
Hayatlarımızı gasp etmeye çalışanların, hayatlarımız üstünden hayat devşirmeye çalışanların, tüm canlılar olarak bizlere ölümden başka gösterecekleri çare ve çıkış yoktur. Gericilik, işte tam da budur.
Çare ve çıkış vardır:
İnsan insan olmayı, yurttaş yurttaş olmayı, toplum toplum olmayı, devlet devlet olmayı başardığı anda, yeryüzü tüm
canlılar için ölümden sonra vaat edilen değil, bugün, şimdi ve bu dünyada yaşanan cennet olacaktır.
Cehennem korkusuyla egemenliğini sürdürmek isteyenlere söylenecek şey, çok basit ve kolaydır ;
"Yaratmaya ve yaşatmaya çalıştığın cehennemden daha beter bir cehennem olamaz "
Düzenin bütün ve her suçu, her tür ve cinsten yaşayanlara yüklenmesi bir ideoloji sorunudur.
Bu ideoloji, hayatın karşılığı değildir.
Bu bir Orta Çağ yaklaşımı ve düzen dayatmasıdır.
Bu dayatmayı, bir de Can Dostlarımız ve yaşam paydaşlarımıziçin en yüksek sesle dillendirmek ve itirazımızı yükseltmek gerekmektedir bunun için,