Hacı Bektaş’i Veli der ki, ‘'İncinsen de, incitme…’' Bunu herkes söz olarak kolayca söyleyebilir. Ama neye yarar ki? İş sözde değil, eylemdedir..
Budistlerin baş rahibi Dalai Lama diyor ki ;
- ''En büyük ve tek görevimiz ''Başkalarına yardım etmektir.’' Eğer bunu yapamıyorsanız, hiç olmazsa onları üzmekten vaz geçin..’’
Elbette ki, bu sadece Budistlerin değil, tüm dinlerin ortak bir değeridir. Ve dinsel anlamda en büyük ibadet ise '‘İnsana hizmet etmektir...’’ Bırak insana yardım etmeyi ve hizmeti, insan en azından "Hiç kimseyi incitip üzmemeye, haksızlık yapmamaya söz veriyorum" dese, sadece bunu uygulasa bile, dünya ne kadar güzel bir yer olurdu.. Ve insanlık da huzur bulurdu..
İşte güzel düşünmenin , olumlu olmanın karşılığı da budur. Çünkü olumluluk olumluluk ve güzellik üretir. Bilirsin ki, seven insanı herkes sever. İnsanlara elini uzatıp, onları yaşamına kattığın zaman, sen deolumlu bir ayna yaratmış olursun...Ve o aynada kendini görüp geliştirmenin en güzel yolunu bulursun..
Yani,
O aynalar 'Ayna ayna, güzel ayna / Benden daha güzeli var mı, söyle bana.. ’ denen, masallardaki sahte aynalara benzemez... Ve unutma ki dostlar, sahte aynalarda elbette ki görüntü vardır ama, onlar insanlık adına hiç, ama hiç bir ses vermez sadece görüntü verir..!!